12 Eylül'de askerler, Amerika'dan aldıkları talimatla 3.defa darbe yaptılar.
12 Eylül darbesini yapan askerler, 27 Mayıs, 12 Mart darbesini yapan askerlerden farklı davrandolar.
Siyasi partileri kapattılar.
Partilerin yazılı kaynaklarına el koydular. Seka gönderip kağıt hsmuru yaptılar.

Siyasi partilerin genel başkanlarına 10 yıl, üst yöneticilerine 5 yıl siyaset yasağı getirdiler.
Siyasetin hafızasını sildiler. Deneyim ve birikimini yok etiiler.

Sol gençliğin önde gelenlerini tutukladılar. Göstermelik bir yargılama sonrasında idam ettiler.
Solda düşünen sendikları ve sivil toplum örgütlerini kapattılar. Yöneticilerini tutukladılar.
Sol düşüncenin üzerinde buldozer gibi geçtler. Solu yok ettiler.

Fethüllah Gülen tarikatı başta olmak üzere tarikatlarla yakın ikişki içine girdiler. Tarikatların topluma ulaşmaları, tabanlarını genişletmeleri ve güçlenmeleri için her türlü kolaylığı sağladılar.

Solu yok ederek, tarikatların güçlenmesini sağlayarak. Toplumda doku değişikliği yaptılar.

Süreç içinde tarikatlar, tabanlarını genişlettiler.
Toplumsal, ekonomil, siyasal ve kültürel yapıya egemen oldular.

Tarikatların destekledikleri siyaset ve partiler güçlendiler. Sürekli iktidar oldular

Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği nokta, askeri darbelerin toplumda yaptığı tahribat ve harabiyatın bir sonucudur.

Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, darbelerin en büyük bedelini ödeyen CHP başta olmak üzere, laik demokratik sosyal hukuk devleti yanlıları biraraya gelip,
Darbelerin yaptığı tahribatı ortadan kaldıracak, bir çalışma içine girmediler.

Bu durum tarikatlar ve tarikatların destekledikleri siyaseti, partileri dahada güçlendirdi.

İsteğim ve dileğim, eleştiri yapmak yerine iş yapmaktır.
Türkiye Cumhuriyeti'ni tarikatların ve tarikatların destekledikleri partileden kurtarılmasıdır.