Tarihsel süreç içinde savaş kazanan, ülkesini işgal kurtaran, devlet kuran komutanlar, hep tek kişinin aldığı kararlarla yönetilen devlet kurmuşlardır. Diktatör olmuşlardır. Kurdukları devleti, tek başlarına aldıkları kararlarla yönetmişlerdir. Halka, baskı ve zulüm yapmışlardır. 

Mustafa Kemal Atatürk, tarihte bu anlayışı değiştiren liderdir.

Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti’nin babadan oğula geçen saltanat anlayışına dayanan, tek adamın aldığı kararlarla yönetilen, yönetim anlayışına son verdi. 

 

Mustafa Kemal’in Başkanlığında, illerinden seçilip gelen toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde alınan kararla halk egemenliğine dayanan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruldu. Mecliste yapılan seçimde, Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı seçildi.

İlk günden başlayarak halkının emrine girdi.

Cumhuriyet rejimi, yurttaşların eğitimli oldukları, hak ve sorumluluklarının bilincinde oldukları yönetim şekliydi. Cumhuriyet kurulduğunda nüfusun yüzde 5’ı okuryazardı. Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri doğrultusunda yoluna devam edebilmesi ancak, yurttaşların eğitimli olmaları, hak ve sorumluluklarının bilincinde olmaları, Cumhuriyete sahip çıkmaları ile mümkündü.

- Kara tahtanın başına geçti, halkına okuma yazma öğretti.

 

Osmanlı Devleti din tarım toplumuydu. Ekonomi tarıma dayalı işliyordu. Geleneksel yöntemlerle üretim yapılıyordu. Verim çok düşüktü. Zenginlik yaratmıyordu. Türkiye Cumhuriyeti din tarım toplumu olan Osmanlı Devleti’nin enkazı üzerine inşa edildi. Atatürk Orman Çiftliği’ni kurdu. Traktörün direksiyonuna geçti.

- Halkına, modern tarımı öğretti.

 

Kadınına değer vermeyen bir toplum, sakat kafalı bir toplumdur, dedi. Medeni Kanun’u çıkardı.  Kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdi. Kadınları dört duvar arasından çıkardı. Toplumsal yaşama kattı.

- Kadınların, muhtar, belediye başkanı ve milletvekili olmalarını sağladı.

Atatürk’e göre çocuk, insanlığın geleceğiydi. Çocuğu önemsemek, çocuğa değer vermek gerekiyordu. İnsanlık tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Büyük Millet Meclisi’nin kurulduğu günü 23 Nisan’ı Çocuk Bayramı olarak ilan etti.

- Her yıl 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda çocukların sorunlarının tartışılmasını ve çözüm üretilmesini sağladı.

 

Atatürk’e göre, genç, ülkenin geleceği ve dinamizmiydi. Ülkenin kalkınması ve gelişmesi için gençlere önem verilmesi önem verilmesi gerekiyordu. Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun’a geldiği 19 Mayıs’ı tarihini Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan etti. Türk gençliğine, Cumhuriyeti biz kurduk, size emanet ediyoruz. 

- En büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk Gençliğine emanet etti.

 

Atatürk’ün yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti, akla ve bilime dayalı inşa edildi. söyledikleri dinlenilen ve itibar edilen bir ülke oldu. Dünyanın çağdaş, uygar ve medeni ülkeleri arasında onurlu ve saygın yerini aldı. Türkiye Cumhuriyeti’ni akla ve bilgiye dayalı kuran Atatürk; “Ben, manevi miras olarak, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış düstur (kural) bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, ilim ve akıldır. Benim, Türk milleti için yaptıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimseyenler akıl ve ilim rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” dedi.

Aklı ve bilimi miras olarak bıraktı. 

 

Osmanlı Devleti’nin son yüz yılı savaşlarda geçmişti. Türkiye Cumhuriyeti, büyük bir Kurtuluş Savaşı verilerek kurulmuştu. Halk, savaşlardan çok yorulmuştu. Artık savaş istemiyordu. Atatürk savaşlardan yorulmuş olan ve artık savaş istemeyen halka Savaş zaruri olmalıdır, zaruri olmayan savaş cinayettir” dedi.  “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” dedi. Savaşsız bir dünya çağrısı yaptı. 

Savaşlarda yorulmuş ve artık savaş istemeyen halka, rahat olun, bundan sonra savaş olmayacak, mesajını verdi.

Yurtta Barış ve Dünyada Barış sözlerini lafta bırakmadı.

Atatürk’ün girişimleriyle, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina’da; Türkiye ile Batıdaki komşu ülkeler Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Sırbistan arasında Balkan Paktı barış ve dostluk anlaşmasını,

7 Temmuz 1937 tarihinde Tahran’da Türkiye ile doğudaki komşu ülkeler İran, Irak ve Afganistan arasında Sadabat Paktı Barış ve Dostluk Anlaşması imzalandı.

- Türkiye’nin Batısı ve doğusu barış ve huzur bölgesi oldu.

Halkına dayatan değil, halkının emrinde bir lider oldu. Ömrünü Türk halkına adadı. Ne söylediyse ne söz verdiyse hepsini yaptı.

Yalnız yaşadığı dönemin planlaması yapan bir lider değil, düşüncesi geleceğe yön vermeye ve ışık tutan lider oldu.

Kendisi öldü, fakat düşünce sistematiği, Türk halkına ve dünyaya yol göstermeye ve ışık tutmaya devam etti/devam ediyor.

- Atatürk’ün liderliğine, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’na bu gözle ve anlayışla bakmak ve kutlamak gerekiyor.