Ordu Valisi Tuncay Sonel sağ olsun Hakkarili ve Ağrılı çocuklara birbirinden değerli hediyeler gönderdi, bendenize de gururla takdim etmek düştü...

‘Mutlu Olmak İçin Mutlu Etmeyi Seçenler’ için rotamız bu kez Ağrı oldu...

Ordu Valisi Tuncay Sonel sağ olsun Hakkarili ve Ağrılı çocuklara birbirinden değerli hediyeler gönderdi, bendenize de gururla takdim etmek düştü...
İlk durağım Ağrı oldu. Yaşar Kemal’in Gülbahar ve Ahmet’in aşkıyla adını dünyaya duyurduğu Ağrı; efsaneleri, yaşanmış öyküleri, tarihi, zengin kültürü, mütevazi insan profili ile kendi yağında pişerken bile şikayetten yana hiçbir yaygarası duyulmayan bir şehir. Kimi şehir vardır yaygarasından ve iç çekişmelerinden kulaklara pamuk tıkanır kimi şehir de vardır ‘gelene şükür gelmeyene ya nasip’ der koca yüreğiyle. İşte Ağrı da koca yüreğiyle ‘ya nasip’ diyenlerden...
Evet Ordu Valisi Tuncay Sonel’in çocuklara hediyeleri ve tüm Ağrı’ya yolladığı selamıyla vardım şehre. Sade, sakin, nostaljik bir havası var Ağrı’nın. Küçük olmasına rağmen kendi içindeki renkleri açısından da bereketli bir şehir. Şehre varır varmaz ‘yağmur yağacak’ deyip dursam da herkes ‘yağmaaazz’ dedi. Öğleden sonra bir anda boşalan şiddetli yağmur, Ağrı ile aramızda keyifli tebessümlere vesile oldu...

İlk durağım İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Faruk Tekin oldu. Müdür Tekin’e Vali Sonel’in gönderdiği hediyeleri takdim ettikten sonra çay kahve eşliğinde uzun bir sohbet gerçekleştirdik. Bu arada küçük bir dip not; Ağrı İl Milli Eğitim Ar-Ge ekibine hayran kaldım. Bıcır bıcır, keyifli, enerjik bir ekip...
“Evet eğitim temel taşımız olmalı çünkü sıkıntılardan yana konuştuğumuz her başlık eğitim ve öğretimin kapısına dayanıyor. Çocuklar, çocuklarımız ülkenin temeli bu sebepten canla başla koşturmalı, emek vermeli, sadece mesai saatlerinde değil her anımızda onlar için  yer olmalı, her yeni güne onlar için ne yapmalıyım diyerek uyanmalı” diyen Müdür Tekin ile hemfikirim...

Pandemi, hırs ve egoya dair tabuları yıkmakla birlikte her şeyin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu tek gerçeğin yüreklerdeki ve zihinlerdeki ’insan olmaya dair hazineler‘ olduğunu gösterdi!

‘Banane senin makamından ve servetinden yüreğinde ne kadar insan var ondan haber ver‘ diye isyan bayraklarının çekildiği, sokakların kapitalizme baş kaldırdığı yılları yaşarken pandemi süreci de zaten dolup taşan dünyanın tuzu biberi oldu! Tahammüller dipte anlayacağınız.
Ağrı Gençlik Spor İl Müdürü Sayın Cihan Demir’i ziyaretimde daha geniş bir çerçevede gençlerimizi konuştuk. Otel konforunu aratmayan KYK yurtlarını, sportif ve kültürel faaliyetler takvimini, sporun ne kadar vazgeçilmez olduğunu, hele ki Ağrı gibi dezavantajlı illerimizde sporun pozitif yansımalarını bol bol konuştuk. Müdür Demir eğitim camiasından gelen ve neredeyse her kademede çalışıp birikim kazanan bir isim...

Ağrı’ya gidip Ağrıspor’u ziyaret etmemek olur muydu? Olmazdı elbette. Kulüp Başkanı Mehmet Yıldırım ve kadrosu sağ olsun tesiste beni misafir etti. Kulübün tarihini, hızla yükselişini, taraftar gruplarını, futbolcuları, yeni sezonu, futbolun Doğu ve Güneydoğu için ne kadar değerli olduğunu konuştuk. Başkan Yıldırım ‘işimiz sadece spor değil elbette. Ağrı komple bizim için değerli ve önemli. Şehrimizin yüreği  bizimle atıyorsa biz de şehrimizin sesine elimizden geldiğince ulaşıyoruz...’ diyor. Bu arada Ağrıspor Kulüp Başkanı Mehmet Yıldırım bir anısını paylaştı, ben de sizinle paylaşmak istiyorum. Ziyaret için gittiği dört çocuklu bir evde içi çok acımış başkanın. ‘Evde eşya, yiyecek hiçbir şey yok gibiydi. İnisiyatif kullanarak yeni ev ve eşya sözü verdim çocuklara. O baraka yıkıldı yerine yenisi yapılıyor. Sağ olsun yönetim kurulundaki arkadaşlarımız ve Onursal Başkanımız Sayın Savcı Sayan da benim kararımın arkasında durdu. O çocukların gözündeki mutluluk her başarının ötesinde bizim için...’ diyen Ağrıspor Kulüp Başkanı Yıldırım ile vedalaşırken ismime hazırlattığı Ağrıspor formasını hediye etti ben de gururla kabul ettim.

Beni mutlu eden bir diğer ziyarette Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Hasan Turgut oldu. Başsavcı Turgut meğer makamının hakkını vermekle birlikte usta bir tenisçiymiş. Hem de sadece ‘kendine değil tüm Ağrılı çocuklara’ tenisçiymiş... Başsavcı Hasan Turgut’un tamamlanan ve devam eden tenis projelerine, okullara kütüphane kazandırma çalışmalarına, okul ziyaretlerine öncü olduğunu duyunca daha bir mutlu oldum. Yüreğiyle makamını dolduranlar iyi ki varsınız dedim Ağrı’da da hem de defalarca...

Doğu’nun ve Güneydoğu’nun yıllarca kaderine terk edildiğini, sürgün yeri muamelesi edildiğini düşününce şimdiki güven ve huzur tablosuna vesile olanları görünce ‘binlerce şükür Allah’ım bu günlere’ demelere doyamıyorum her adım attığım Vatan zerresinde...

Ve gelelim çiçeği burnunda hemşehrim (İzmir)Ağrı Valisi Sayın Osman Varol’a... Vali Varol gelir gelmez Ağrı’nın tozunu yutmaya başlamış. Enerjisi ve uyumu yüksek olmakla birlikte devlet duruşunu da hakkıyla sergileyen bir isim Vali Varol. İlçeler, mahalleler, vatandaşlar bu durumdan çok memnun çünkü sorunlar yerinde görülmeli ve dinlenmeli ki doğru yol haritaları çizilsin. Bununla birlikte en kısa zamanda not edilen sorunlardan yana çözümlerde sunulmalı ki karşılıklı ‘güven verilip güven alınsın...’