Abdulgafur Büyükfırat hocamın ölüm yıldönümü sebebiyle iki ismi daha hatırlatmak istedim.

Ali Bozkurt, Zeki Gül.

Belki başka da vardır, ama ben bilmiyorum. Bilenler hatırlatabilir.

...

Bazen koca bir camiayı bir tek kişi üzerinden tanır, saygı duyarsınız.

Abdulgafur Büyükfırat.

Bir insan çalışkan olur, ancak faydasızdır. Zeki olur, ancak kurnazdır.

Abdulgafur Büyükfırat, güzelliklerin buluştuğu isim. Hem de birden fazla güzellik.

Sessizce ayrıldı aramızdan. Verebileceği çok şey varken alabileceğimiz en az şeyi aldık ondan.

“Siz alıştığımız profilden çok uzak bir yerde duruyorsunuz. Yapılan okullar, sıralar yerine, günde beş dakika kitap oku kampanyasıyla gurur duyuyorsunuz,” dediğimde gülmüştü sadece.

Gülüşünün arkasındaki ironiyi unutmayacağız.

Rahmetle, hürmetle...

Ali Bozkurt.

Aynı gazetede yazdık. Son romanımın imzasına koşarak gelmişti. Hastalığından önceki son buluşmamızda Ahmet Saygı hocamla birlikte öğretmen evinde yazmak, okumak ve roman üzerine konuşmuştuk.

“Mutlaka roman yazmalısınız. İslam ahlakını ve öğretisini romanlar ve öyküler üzerinden vermelisiniz. Kurgusu, cümleler, mesajlar sizin olmalı,” demiş, haddimi aşmış, ukalalık etmiştim.

Her zamanki sakin, ölçülü, seçici duruşu ve tavrıyla, “ Haklısınız. Öyle yapacağım. Çok malzeme var elimde,” diyerek ağzımın payını vermiş, rahatlatmıştı bizi.

Emekli olduktan sonra daha çok çalışıyor, daha çok yoruluyordu.

Unutulmamalı, unutturulmamalı.

Rahmetle ve saygıyla...

Zeki Gül.

Kent Konseyinin kuruluş çalışmalarını yönetmiş Genel Sekreter. Dershaneci. Edebiyatçı. En sevdiğim ve ilgilendiğim tarafı iyi bir okuyucu ve aydın olması. Bence entellektüel... düşündüğünü, söylediklerini yaşayan biriydi. Gazetede müstear isimle yazıyordum. Tanışmak istiyorum deyince olmaz demiş gazetedekiler.

Beni aradılar.

“Seve seve,” dedim.

Çay ocağında buluştuk.

“Birlikte çalışalım,” dedi.

“Şeref duyarım,” dedim.

Zeki hocamla aynı çatı altında olma, ondan istifade etme şansı kaçırılır mı?

Boş tek kelimesi, tek cümlesi, tek davranışı olmayan ciddi, çalışkan, dürüst insan.

Saygıyla, rahmetle, hürmetle...

Abdulgafur hocamın ölüm yıldönümü münasebetiyle hatırlanmaya değer üç eğitimciyi hatırlatayım istedim.

Yaşatmak camianın borcu.

Şerefte, gurur da camianın.

Atılacak adım hiçbirinin işine yaramaz, ancak gençliğin başarı anahtarı, itici gücü, enerjisi olacaktır.

Bu kadar açık. Bu kadar net.