İşletme ve marka isimleri yabancılaşmanın, köklerinden kopmanın, özentinin, aşağılık duygusunun yoğun olarak hissedildiği bir alandır.

Birkaç örnek vereyim:

*** Komagene Krallığı Helen kökenli bir devlettir. Şimdi bu devletin adını "Komagene Etsiz Çiğ Köfte" markasıyla yaşatıyoruz. O yüzden bu markanın ürünlerini bedava da verseler yemem..

*** Frig Krallığının başkentliğini yapmış olan şehrin adı Gordion'dur... Polatlılılar şimdi bu adı Gordion Turizm, Gordion Fırını, Gordion Pastanesi, Gordion Market vb işletmelerde yaşatıyorlar...Bu ne aymazlık, bu ne şuursuzluk. Üstelik bu şehri 30 senedir MHP'li belediye başkanları yönetiyor.

*** Hattuşaş, Hititler'in tunç çağı dönemindeki başkentidir. Çorumlu Türkler de Hattuşaş Turizm, Hattuşaş Leblebi, Hattuşaş Cafe gibi isimlerde yaşatıyorlar. Vay anasını sayın seyirciler!..

Hepsini saysam 1000 örnek verebilirim.

En ilgincini de benim hemşehrilerim Emirdağlılar yapmıştı ne yazık ki... Eskişehir'deki "Emirdağ Kültür Evi"nin ismini "Amorium Kültür Evi" olarak değiştirdiler önce. Sonra Emirdağ Türkmen Kültürü'nün has balı olanları "Amorium Türküleri, Amorium Halk Oyunları, Amororium Masalları" olarak Yunanlaştırdılar ve açtıkları internet sitesinde sere serpe ilan ettiler. Ve 3-4 yıl bu çalışmalardan rahatsızlık duyan bir Emirdağlı çıkmadı. Taa ki benim bu konuda yazdığım yazılar Afyon ve Eskişehir basınında iktibas edilince geri adım attılar ve "Amorium Kültür Evi" yeniden "Emirdağ Kültür Evi"ne döndü.

"Ey Türk Titre ve Kendine Dön" demişti Bilge Kağan ama işletme ve marka isimlerinde yabancılaşma hızla devam ediyor.

Alper Aksoy