(Arapların BIAT Kültürü KULU/KULA KUL YAPTI)

BIAT,yüce ALLÂH tarafından Peygâmberimize indirilen kitabımız "KÛR'AN" ile tamamlanan "İSLÂM" dininden önce de "ARAPLAR" arasında kullanılan ve eylem itibariyle güçsüz insanların kendi başlarına ya da "KABİLERİN" Reisleriyle beraber daha güçlü bir "REİS" ve ya "SULTANA" "SAVAŞLARDA" destek vermek amacıyla;"SÖZ vermek üzere inandıği kutsal "MANEVI"değerleri üstüne "ANT" içerek tabi olması ve "SİLAHIYLA" beraber (Onun) "EMRİNE" girmesidir..

Bu manada!

BİAT,geçmiş(CÂHİLİYE)döneminden beri "ARAP ALEMİ" arasında-genellikle de "SAVAŞ" halinde gündeme gelen/başvurulan 'SOSYO/KÜLTÜREL" bir yardımlaşma,destekleşme ,dayanışma aracı olarak kullanılmıştır ve bu nedenle de-doğaldır, ki yüce kitabımız "KÛR'ÂN'IN" bir çok ayetinde "BİATTAN" bilhassa sevgili "PEYGAMBERIMİZ" üzerinden;Elbet(ONA)BİAT edenlerden,sonra çeşitli nedenlerle "BİATTAN" dönen riyakâr ve hainlerden bahsedilerek-zem edilmişlerdir..

Ancak!

Ben şahsen geçmişte, "KABİLER" arasında başlanan ve birbirlerine karşı güç Ve üstünlük kurmak amacıyla yıllarca süren savaşlarından dolayı yapılan "Sosyal Ve Kültürel/BİATLARLA" "İSLÂM DİNİNİN" indirilmesiyle beraber sevgili "PEYGAMBERİMIZE" karşı yapılan destekleşme ve bağlılık "BİATİN" birbirinden farklı olduğunu çünkü;ARAP/Kabiĺeleri arasında daha önceleri yapılan Sosyal/Kültürel "BİATLARIN" daha çok geleneksel reflekslerden beslendiğini bir savaş ya da çatışmayla sınırlı olduğunu-SÜREKLİ olmadığını ancak,PEYGAMBERİMİZE yapılan "BİATIN" sadece "SAVAŞ VE ÇATIŞMALARLA" sınırlı olmadığını ve asla olamayacağını,zira bunun aynı zamanda "ISLAM DİNİNE" girmiş olmayı (istisnalar hariç)gerekli ve şart kıldığını, islamın (SAVAŞ)değil,bir(BARIŞ VeKARDEŞLİK) dini olduğunu,BİATTAN dönmenin de DİNDEN dönmekle eş tutulacağıni ve bu nedenle de (ALLÂH'IN DİNINE/PEYGAMBERINE) yapılan bir BİATIN aslında yüce "ALLÂHA" karşı yapılmış olacağını ve bunun da sadece "İNSANLARIN " sahip oldukları "MADDİ" güç ve bedenleriyle değil,elbet bütün "MADDİ VE MANEVİ" akıl,güç irade,şuur,mal,mülk ruh ve beden varlıklarıyla beraber Ve dönmemek üzere feda edilerek aşk ve güvenle kesin"DÖNÜŞ-YÖNELİŞ-İLTİCAYLA" beraber "ALLAH'A" sığınmak ve teslim olmakla mümkun olabileceğini düşünüyorum..

Bu nedenle de/diyorum ki!

BİAT,ancak ve ancak sadece Yüce "ALLAH'A, DİNİNE/KITABINA VE PEYGAMBERİNE karşı yapilir-Çünkü;Hepsi de İNSANI ancak ALLAH'A götürür...Ve de bu manada "KULUN KULA BIATİ (taraftar Ve destek olmak hariç)YOKTUR,Ancak KULLARIN aralarında olabilen"YARDIMLAŞMASİ DESTEKLEŞMESİ Ve DAYANIŞMASİ vardır..

Yâni!

1)Yuce İSLÂM DİNİ Ve sevgili PEYGAMBERIMİZ üzerinden "ALLAH'A" yapılan "BİAT" kati,ebedi ve süreklidir;İNSANLARIN kendi canıyla/malıyla ve tüm unvan ve makamıyla beraber-FEDA edilerek vazgeçmek üzere yapılır,ki-bunun da "DÖNÜŞÜ" yoktur..

2)İNSANLARIN başka bir İNSANA(Kabile REİSİ, CEMAAT, PARTİ LİDERİ ya da SULTANA) karşı DESTEK amacıylı-Güç Ve Bedenle "SİLAHIYLA" yaptığı"BİAT" ise sınırlı/ geçicidir;HEDEFLENEN işin görev ve sorumluluğu bitince-o da biter..

Peki!

Buna rağmen,acaba bazı İNSANLAR ve bilhassa da EMİRLER,ŞEYHLER,HALIFE/SULTANLAR Ve sonra PADIŞAHLARLA Modern Çağın DEVLET BAŞKANLARI sürekli (Din Alimleri üstünden)bu "BİAT" kültürunü neden "KULA KUL OLMAK" şeklinde algılatarak;Kendi "ÇEVRELERİYLE" beraber-diğer insanlarla "TOPLUMLARA" da yayarak-dayatmaya çalıştılar?

Ve üstelik bunu da!

(Sözde)Yüce ALLAH adına yola çıkarak ve Onun Diniyle/Kitabıyle "İNSANLARI"etkileyip aldatarak kandırarak-kendilerine "BİAT ettirerek;ALLAHIN takdir ve tasarrufu altındaki MÜLKÜNDE,ancak PEYGAMBERLER vasıtasıyla "INSANLIĞI"irşat etmek üzere İndirilen HÂK DINE göre değil Ve kendi(UYDURDUKLARI) Dinleriyle;ŞU geniş ve sinırsız "ALEME" sınır çizerek "NIZAM" vermeye kalkışarak-her seferde sürekli olarak "DÜNYAYI" kan Ve gözyaşına-acıya bulayarak "YAŞAMSIZ" Ve yaşanmaz biraktılar..

Peki neden?

Nedeni gayet açik;SÖZDE yönettikleri-Kendi Millet ve Ülkelerinin "BEKASI" için,ancak ÖZDE ise;Sahip oldukları-Aile "SALTANATLARININ" Makamlarının,Malının Ve Mülkünün "BEKASI" için..

Halbuki!

Hiç birisinin de geride;Ne "SALTANATLARI",Ne MAKAMLARI",Ne "MAL VE MÜLKLERI" Ve ne de "AİLELERIYLE BEKALARI" da kalmayacaktı;Bunu (şimdi)BEN biliyorsam,(geçmışte)ONLAR da acaba (kendilerinden)ONCEKİLERE bakarak hiç öğrenemediler mi?

Elbet öğrendiler,ancak;NEFSİN MAKAMINA MÜPTELA OLANI, İÇİNDEKİ"Şeytan" rahat bırakır mı ki "ÖNCEKİLERİN" geride bıraktıkları 'İBRETE" bakıp kendine"RABBİNE-HALKINA-HADDİNE" dönebilsin?!

Bence!

Asıl problem tam da buradan başlıyor,ki o da DIN VE DİN ALİMLERİ üzerinden-Kendi dünyevi Siyasal "İKTİDARLARINI" güçlendirip sürekli kılmak adına;EMİR VE SULTANLAR tarafından ve bizzat iradeleriyle, yüce "ALLÂHİN" asla ve kata değişmez kelamı olan Ve de İNSANLARIN "Ahlâk Ve Amelini" İRŞAT" ederek tamamlamak adına "İNSANLIĞİN" rehber "PEYGAMBERINE" indirilen İSLÂM DİNİNİN Ve kitabı KUR'ANIN" ahkamını tahrif ettirilerek ve yerine de kendi dünyevi ahlak ve amelini(Sahte DİNİNİ) ikame ve idame etmek üzere;Bu "UYDURULMUŞ DİN" ile de "İNSANLARI ALDATIP BİAT ETTİREREK" kendilerine sadık/can feda birer "KUL/KÖLE" haline getirerek "GANİMET" adına cepheden cepheye koşturarak "SAVAŞTIRARAK" yüce ISLAM DİNİN asıl amacı "BARIŞ VE KARDEŞLİK" iklimini "YERYÜZÜNDEN" söküp aldılar..

Evet!

Dün DİNİN, dunyaya meftun olan ŞEYH/EMİR VE HALİFE/SULTANLARIN iradesinde var olan "ALGILAMA Ve ALGILATMA" biçimi böyleydi,ne yazık ki;BUGÜN de modern FIRAVUNLUKTAN beslenen ULUFE/SULTANLARIN iradesindeki biçimi-DÜNÜN MEŞHUR HALİFE SULTANLARA NAL TOPLATACAK" bir hızla artarak devam ediyor..

Hani!

Günümüzde "DEİST/ATEİST-DOLARİST" falan deniliyor ya-işte asıl sebebi;Bu fâni "DÜNYAYA" Malina/Mülküne-MAKAMİNA yürekten tapan;Şu Dinden beslenen DINDAR(dinsiz/imansız) DIN Bezirganı/Sarraf ŞIHLARIN desteğini alarak Ve bu nedenle de Onların her türlü arsızlık, hırsızlık ve edepsizliğini de göz yumarak örten-Zamanın "SİYASET ESNAFIYLA ŞAH/SULTANLARIDIR.."

Evet!

Şimdi asil konumuz,ALLAHTAN,İSLAMDAN VE ONUN HÂK KUR'ANİ İLE PEYGAMBERİNDEN saparak;Dünyaya tapmak uzere (KUL'A BİAT ile KULLUK EDEN)nasipsizlerdir..

Yüce ALLÂH,Bizi ve cümle dostlarını bunlardan ve bunların serrinden korusun ve kollasın..

MONTRÖ BILDIRISİ?

"Montrö Sözleşmesi"!

Ülkemizin, "MİSAK-I MİLLİ" ile tâçlanan azim ve kararlığının bir sonucu olarak,"Milli Güvenliğiyle" ilgili işgalcı/yayılmacı "Batı emperyalizmine" karşı sınırını "Vatan Toprağını" kollayıp/korumak adına;Onlara "LOZAN ANLAŞMASIYLA" kabul ettirmiş olduğu "İstiklâl Ve istikbalini" yeniden tastik ve tescil ettirerek BAĞİMSIZLIĞINI" güven altına alan Ve bir bakıma "LOZANDA" kazanılmış Haklarını koruyan vazgeçilmez bir sözleşmedir..

Bu hak!

1.Dünya savaşıyla beraber Batı emperyalizminin işgal ve GASPEDEREK sahiplendiği ve serbest dolaştığı(MİSAK-I MİLLİYE ait olan 'Çanakkale Ve İstanbul Boğazı ile Marmara denizi Ve ortak kıyımız bulunan KARADENİZ dahil) geniş bir alanı kullanmak hakkıydı ki;Bu vazgeçilmez güvenlik "HAK"da ancak "MONDRÖ" ile geri alınarak kontrolü "DEVLETİMİZE" geçmiştir..

Bu manada!

Hiçbir özel "KİŞİ,KURUM ile OLAY VE OLGULAR" asla tartışılmaz olmadığı gibi,"ÜLKEMİZİN" yakın tarihinde "MİLLETİMİZ" tarafında yapılmış olan "LOZAN VE MONTRÖ SÖZLEŞMELERİ" de asla tartışılmaz değildir Ve bu nedenle de gerektiği zaman elbet her yurttaş da "Lozan Ve Montrö" üstüne fikirlerini-Yasaların kendilerine tanımış olduğu-kişisel hak ve hürriyet hakkı bağlamında "ÖZGÜRCE" söz ya da yazıyla bizzat ya da basın/medya yoluyla açıklamak konuşmak, yorumlamak ve toplumla paylaşmak hakkına sahiptir-ancak,Madem ki "MİLLET" adına bu "SÖZLEŞMELERİ" Milletin iradesini temsil eden "TBMM" yapmıştır,o halde;Hiç kimsenin "TEK" başına bu "SÖZLEŞMELERDEN" geri dönmek, çıkmak ve onu yeniden tartışmaya açmak gibi bir HAKKI" yoktur ve olmamalıdır..

ÇÜNKÜ!

Milletin "MİLLİ" iradesini, kendi ikbal ve imkan "BEKASINA" payanda yapmak ve de feda etmek üzere "TEK" başına yok sayanlar-her Kim olursa olsunlar-Ancak;Millet Ve Ülkesinin "BEKASINA" kastetmiş sayılırlar..

Ve çünkü!

Vatan,ancak Milletiyle/Devletiyle beraber asla bölünmez bir bütündür;Kimsenin bu bütünlüğü tartışmaya,zem etmeye,zedelemeye,bozmaya asla bir hakkı ve haddi yoktur..

Sevgilerimle..