Kıbrıs Rum tarafından, sol bir parti olan AKEL’in, softa şaşırtması yaparak Rum kesiminde ikamet eden bir Türk’ü Avrupa Parlamentosuna (AP) aday göstermesi, tek kelime ile aldatmaca ve göz boyama.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yıllardır uluslararası hukuka aykırı olarak Avrupa Parlamentosunda Kıbrıslı Türklere ayrılmış iki sandalyeyi zorla işgal ve istila etmiş durumda. Bu duruma itiraz ettiğimiz vakit de pişkin pişkin “Anlaşma olsun, sandalyeleri size iade edeceğiz” diyerek, haksız işgal ve istilalarına güya geçerli bir kılıf uydurmaktalar.

Bu dönem belli ki, eleştirilerden kurtulmak için taktik değiştirmişler ve Güney Kıbrıs’ta yani Rum kesimindeki bir üniversitede öğretim üyeliği yapan ve Rum kesiminde ikamet eden bir Kıbrıslı Türk’ü aday gösterme kararını almışlar.

Rum kesiminde yüzde 31-33 arası bir tabana sahip olan yaklaşık 93 yıllık Solcu parti AKEL, bu görevi üstlenerek bu kişiyi aday göstermiş. Basında çıkan yazılarında ve röportajlarında “Ben ne Türküm Ne de Rum, Kıbrıslıyım” (Yenidüzen, 09.10.16) diyen bu kişiye, içlerindeki ezeli Türk düşmanlığını yenebilen AKEL taraftarı Rumlar oylarını verirlerse, Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Milletvekili seçileceği kesin.

Burada şöyle bir soru sorulabilir; Söz konusu kişi Avrupa Parlamentosuna Rumların oyları ile seçildiğinde Kıbrıslı Türkleri temsil yetkisine sahip olur mu? Veya Kıbrıs Türklerini temsil eder mi? Yanıtı açık ve net. Asla Kıbrıs Türklerini temsil etmez. Daha doğrusu mevcut yasalara göre edemez. Edebilmesi için “sadece Kıbrıslı Türkleri kapsayan ayrı yapılan bir seçimle” Avrupa Parlamentosuna seçilmesi gerekmektedir.