2012'de yapılan AKP 4. Olağan Kongresinin -onur- konuklarından biri Mesut Barzani idi.

Kürsüye davet edilen Barzani, "Türkiye Seninle gurur duyuyor sloganları" altında kısa bir konuşma da yapmıştı. Şimdi aynı Barzani'ye muhalefet tepki gösterince iktidar da yasak savma kabilinden cılız bir tepki göstermek zorunda kaldı.

Hatırlanacağı üzere Papa'nın bölgeye ziyareti üzerine hatıra pullar bastırılmış, Türkiye topraklarının bir kısmı da Kürdistan'ın sınırları içinde gösterilmişti.

Siyasette tutarlılık ve öngörü sahibi olmak önemlidir. Etnik milliyetçilik, hedefini hiç bir zaman Kuzey Irak ile sınırlı tutmadı. Her zaman -Büyük Kürdistan- hayali ile hareket ettiler, hesaplarını da buna göre yaptılar.Ülkeyi yönetenlerin Kuzey Irak Bölgesel yönetimi ve yöneticilerini değerlendirirken bu gerçeği gözden ırak tutmamaları gerekirdi.

Erdoğan'a kadar böyle de oldu, Erdoğan kendinden öncekilerin siyasetini hep tutucu buldu, biraz taviz verince her şeyin düzeleceğini, bırak deyince teröristlerin silah bırakacağını zannetti. Devletin asırlara yayılan tecrübesini yok saydı. Ayrılıkçılığın tarihi köklerini anlayamadı, attığı her adımda tehdidi biraz aha büyütmekten öteye gidemedi.

Bugün -Kürt milliyetçiliğinin- bu boyutlara varmasının en büyük sorumlusu mevcut hükümettir. Diyarbakır'da yapılan gösterileri, konfeti ayıklama seanslarını belki unutanlar oldu ama arşiv unutmadı. Irak'tan sonra Suriye'de kanton yapılanmasının sebebi de bu hükümettir. Esat hükümeti ile hiçbir sorun yokken -kılıç kalkan- ekibi ile Suriye'ye müdahale edilmesi -bölgedeki- tek organize yapı PKK'ya yaradı. Suriye müdahalesi Türkiye'ye ne kazandırdı? Bunu sorgulamayan bir halk milli varlığını muhafaza edemez!

Üst üste yapılan yanlışlar yüzünden terör sorunu -Türkiye sınırları- içinde çözülmekten çıkan bir sorun halini aldı.Burada terörü ezseniz bile Irak ve Suriye'deki yapılanmaların -özendirici etkisi- buradaki insanları aynı statüye kavuşmak için kışkırtmaya devam edecektir. Suriye'de PKK'ya alan açan AKP hükümeti, onu kanatları altına alan ise ABD'dir.

Barzani, kafasındaki Kürdistan tasavvurunun gereklerini yapıyor. Hedefini haritalara, pullara resmediyor. Barzani niye yapıyordan daha anlamlı olan, bizim ona ne sağladığımız, onun amaçlarına ne kadar hizmet ettiğimizdir. AKP kongresinde ağırlatıp,alkşlatmanın, Barzani'nin karizmasına, gücüne, özgül ağırlığına katkı sunmadığını kim söyleyebilir? Akıllı bir devler, er geç karşı karşıya geleceği bölgesel bir lideri büyütmez. Kendi halkının gözünde ve gönlünde meşrulaştırmaz. Şimdi neyin şikayetini yapıyoruz,İstanbul'da Kuzey Irak bayrağını çeken, Irak merkezi hükümetini atlayarak Barzani ile petrol işine giren bu hükümet değil miydi? Söz konusu para olunca iktidar için hiçbir ahlaki, insani ve milli hassasiyet kalmıyor.

Önümüzdeki günlerde AKP 7 Olağan Kongresini toplayacak.İnsan sormadan edemiyor, Barzani yine -onur- konukları listesinde olacak mı? Unutmayın, Barzani Irak'ın Öcalan'ı, Öcalan Türkiye'nin Barzani'sidir.Birini çağırmak aslında diğerini çağırmış olmaktan faksızdır. Devletle bakkal dükkanı arasındaki fark bu gibi durumlarda ortaya çıkar, bakkalın kapısı herkese açıktır, devletlerin gelenekleri, tarihleri, teamülleri vardır, kapıları herkese açık değildir. Hele kendini hedef alanlara hiç açık değildir. Umarım bunu bir gün AKP'yi yönetenler de anlar.