Türkiye’de eğitime 16 Mart’ta ara verildi.

Okullar daha tatil edilmeden çok önce ana sınıfına giden bir çocuktan, akli melekeleri yerinde olan 100 yaşındaki bir ihtiyara kadar herkes koronavirüsün ne olduğunu ve koronavirüse karşı neler yapılması gerektiğini biliyordu.

O günden bugüne neler yapmamız ve dikkat etmemiz gereken konularla ilgili öğrendiğimiz hiç yeni bir şey olmadı.

Nasıl yayıldığını aylar öncesinden biliyorduk.

Neler yapılması gerektiği konusunda bugünkünden daha fazla bilgi sahibi değildik.

Anasınıfına giden bir öğrencinin bugün bildikleri aylar öncesinden bildiklerinden bir tık fazla değil.

Bunca bilim adamının, bunca uzmanın, bunca zamandır alınmasını istediği tedbirler bir anasınıfı öğrencisinin daha okullar kapanmadan önce bildiği tedbirler.

“Haritanın ortasında kaybolmak” başlıklı bir yazı yazmıştım 10 gün kadar önce.

“Bir haftalığına, sadece bir haftalığına halkı evinde oturmaya ikna edebilseydi işler çığırından çıkmadan ve ciddi bir mali yükümlülüğün altına girmeden bu işin altından daha rahat kalkabilirdi.” Demiştik.

Neler yapılması gerektiğini bilmek konusunda bilim adamı olmaya gerek yoktu çünkü bilim adamları neler yapılması gerektiğini bize 2019’un Aralık ayından itibaren söylüyorlardı.

Neler yapmamız, nelere dikkat etmemiz gerektiği hususunda bizi aylar öncesinden uyarmışlardı zaten.

Dünya nüfusunun nerdeyse tamamına yakını koronavirüs hakkında bilgileneli çok olmuştu.

Bugün bildiklerimiz üç ay önce bildiklerimizden farklı şeyler değildi.

Ama Türkiye önünde çok iyi bir yol haritası varken, farklı bir yoldan bu işten sıyırılacağını düşündü.

Son bir haftada tedricen alınan kararların çok önceden alınmasını söylediğimiz için 10 gün önce bizi alaya alanlar bugün evlerinden çıkamaz duruma geldiler.

Tabi ki bilim adamı değiliz, tabi ki çözüm mercii değiliz, tabi ki konunun uzmanı değiliz. Ama bir anasınıfı öğrencisinin hakkında bilgi sahibi olduğu bir konuda o kadar cahil de değiliz.

Bilime saygı bilim adamlarının kararlarına saygı duymakla başlar; siz söyleyeceğinizi söyleyin biz onu işimize geldiği gibi uygularız demekle değil.

Son bir haftada alınan tedbirler önümüzdeki günlerde yeni kararlarla birlikte daha katı bir şekilde uygulanmaya devam edecek.

Oysa bugün alınan tedbirler 20 gün önce alınsaydı bugün bu tedbirlerin alınmasına gerek kalmayacaktı belki de…

Basra harap olduktan sonra alınan tedbirler tedbirden sayılır mı göreceğiz…

Çünkü tam anlamıyla Basra harap olmadı henüz.

Ve Türkiye alınması gereken birçok tedbirle ilgili geç kalmış olsa da esas alması gereken tedbirlerle ilgili henüz geç kalmış sayılmaz…