"Yarın 19 Mayıs neşeyle doluyor insan..."

Yok o öyle değildi.

"23 Nisan neşeyle doluyor insan" oluyordu çocuklarımızın dilinde, kendilerine bu bayramı armağan eden Atatürk'ü andıkça.

Neden milli bayramları karıştırdım peki?

Çeşitli nedenlerle sudan bahaneler gösterilerek Türk Milleti ATA'sının kendilerine armağan ettiği milli bayramlarını kutlayamıyor.

Anıtkabir'e çıkmak, onu anlamak ve anmak milli düşünmeyen idarecilerin üstelik de Türk'ün vatanında zul oluyor her nedense?

Bunu da görsel medyada, sosyal medyada duyurmaktan da çekinmiyorlar.

Üstelik nasıl oluyorsa üst düzey makam sahibi oluyorlar.

Ortak noktaları ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün veciz sözü, her Türkün göğsünü kabartarak gururla söylediği "Ne mutlu Türküm diyene" diyememek!

Atatürk'ün tek tek büstlerinin hatta Devlet kurumlarından T.C nin  kaldırıldığı, kalan bir kaç şehrin meydanlarında yapılan  törenlerde çelenk koymak bile yasaklanıyor arbede yaşanıyor.

Neden peki?

İnsanın aklına bir soru geliyor bu durumda.

Ben de çekinmeden bir Türk olarak soruyorum.

Bir ülkenin kurucu iradesinin Türk milletine armağan ettiği milli bayramlar rahatsız mı ediyor sizleri?

İşgalci misiniz siz?

19 Mayıs Ata'mızın "Benim doğum günümdür" dediği bir gündür.

Türkiye Cumhuriyetinin Atatürk'le Samsun'dan kuruluş yoluna çıkıldığı, Türk Milletinin varlık mücadelesinin başladığı, bu nedenle de "Ya istiklâl ya ölüm" dediği gündür 19 Mayıs 1919... 

Samsun'dan doğan özgürlük güneşi tüm Anadolu'yu bağımsızlık yolunda birleştirdi ve aydınlattı.

Anadolunun cesur, bağımsızlıklarına, hürriyetlerine  düşkün Seyit Onbaşıları, Antepli Şahinler, Hasan Tahsinler Sütçü İmamlar'ın Atatürk'ün önderliğinde özgürlük meş'alesini yaktıkları gündür 19 Mayıs 1919...

İşgalcilerin zulmüne, namuslarına göz dikişlerine göğüslerini siper ettikleri Türk milletinin uzun savaşlardan çıkmalarına ve  tüm  yorgunluklarına rağmen kurtuluşa inanarak  direndikleri, bu mücadelenin adının KUVVA-Yİ MİLLİYE olduğu gündür.

Ulu önder Mustafa kemal ATATÜRK'ün geleceğimizin teminatı gençlere bu kutlu günü armağan etmesi, onların dinamizmine, ilerici aydın gençler olarak güvendiği, teslim ettiği, emanetine sahip çıkacaklarına olan tam  inancıyla dır.

Ve Türk gençliği Ata'sının emanetine ilelebet sahip çıkacaktır.

Şöyle seslenmiştir her şartta güvendiği Türk Gençliğine;

"Sizler yeni Türkiye'nin genç evlatları!
Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz.
Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla yorulmazlar."

Elbette yorulmazlar Ata'm.

Onlara güvenin boşa değil.

Tüm engellere, engellemelere karşın yepyeni, sorgulayan akıllarıyla sana, ilkelerine ve tam bağımsızlık fikrine inanan bir gençlik geliyor...

Senin yolunda yorulmadan yürüyorlar.

Tam bağımsızlık şiarları, yaratıcı akıllarıyla muhteşemler.

Görüyorlar, irdeliyorlar, senin neden onlara güvenerek 19 Mayıs'ı armağan ettiğinin bilincindeler.

İşgal günlerinde tıpkı "Kuvva-yi Milliye" gibiler.

O ruhu taşıyorlar her biri.

Sorguluyorlar benim gibi.

Milli bayramlara  hassasiyetiniz yoksa,

Kutlamamak için çeşitli bahaneler üretiyorsanız,

"Milliyetçiyim" diyebilir misiniz?

İnsan o zaman sormaz mı peki; "Nerenin milliyetçisisiniz?" 

Hele bir de "Ne mutlu Türküm diyene" diyemiyorsanız.

"Çok şükür geldiler de Türk'üm demekten kurtulduk" demek ne demektir?

Bir şemsiye altında yaşayan inanç birliği yapmış herkes Türk değil mi?

Ayrı şemsiyeler açmak kimin işine gelir?

Sorgulamayan, hesap sormayan akıla da ben Türk Milliyetçisi demem.

Ata'mızın Batı emperyalizmini Anadolu'nun kahramanları, cesur yüreklilerle birlikte dize getirdiği, kanlarıyla suladıkları, vatan yaptıkları topraklara Türk'üm "Ne mutlu Türküm diyene" diyemeyen kayyım mı atandı? 
Milli bayramlardan bu ülkede kim rahatsız olabilir ki başka türlü?

Anıtkabir'e çıkmak neden eziyet olabilir ki?

Neden "Turist Ömer" selamı verilir ki, turist olduğu için mi ? 

"Milliyim" demekle milli olunmuyor!

İcraat farklı.

Fabrikalar...

Limanlar...

Topraklar...

Anlatabildim mi? 

"Ne mutlu Türküm diyene" o halde...

19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun...

Bu sene yüreğimiz Anıtkabir...

Bu sene yüreğimize bıraktık bir karanfil...

Kalbimizdesin...

Atam vatanın tam kalbisin.

Dediğin gibi;

"Geldikleri gibi giderler"...