Vatandaşlarının %99'unun Müslüman, %70'inin muhafazakar olarak addedildiği bir ülkede, insanın canını sıkan, bütün haksızlıklara, hukuksuzluklara, vurgunlara, tacizlere, tecavüzlere hatta yolsuzluklara, hırsızlıklara, torpile, ranta, sömürüye, mafyatik yapılaşmaya karşı seslerini yükseltenlerin solcu, deist, ateist olarak adlandırılan kesimlerden oluşmasıdır...

Yani dinimiz, yani Peygamberimiz bu tür konularda ne buyurmuş ne yapılmasını istemiş hiç önemli değilmiş gibi üç maymunu oynamak, hatta üç maymunu oynamakla kalmayıp ahlaksızlıkları savunur duruma geçmek hangi bir inancın gereğidir?

Bu nasıl bir inançtır ki hepimizi birden suskunluğa, hatta yukarıdaki bütün mezkur hadiseleri savunur duruma geçiriyor...

Böyle bir din, Rabbimizin, Peygamber Efendimiz aracılığıyla bize indirmiş olduğu din olabilir mi gerçekten?

Bunca gayri ahlaki, gayri insani gayri vicdani hadiselere ses çıkarmayan insanlar, kime, hangi yüzle hangi dinden bahsedebilirler, kendi uydurdukları dinden başka...

***

Budapeşte Sözleşmesi' okuyun...

O mendebur Batılı keferelerin

neden aç, sefil, perişan bir şekilde ayakları üzerinde duramadığını öğrenin...