Bu gün çocuk hakları günüymüş. Az önce öğrendiğimde ilk aklıma savaş-terör mağduru çocuklar ve kardeşler arası ayrımcılık hatası geldi. İlki için elimizden birşey gelmiyor oluşunun üzüntüsüyle, belki bir kaç anne- babada farkındalıkla, bir kaç çocuk için önleyici olabilme umuduyla ikinci önemli hususta yazmak istedim.

Gözlemlerime göre çocukları en çok yaralayan ve ömrünce taşıyacağı izler bırakan hataların başında bu geliyor ve ne yazık ki çok yaygın. Kardeşinin sevilip kendisinin sevilmediği ya da daha az sevildiği duygusu yaşayan çocukta, bu duyguyla başedememe sonucu kişilik ayrışması, davranış bozukluğu gelişmesiyle ciddi psikolojik rahatsızlıklar olduğu, ömrünce kimseye güvenemediği, mutlu olamadığını da gözlemledim pek çok örnekte.

Bu konuda da sevgili peygamberimizi, ehlibeytini örnek almamız gerektiği düşüncesiyle, yıllar önce okuduğumda çok etkilendiğim çok güzel bir menkibeyi aktarmaya çalışacağım.

Sevgili peygamberimizin torunları Hasan ve Hüseyin'e, ehlibeyt ahlakı ve hassasiyetiyle gösterilmiş özeni, tüm çocuklarımız hak ediyor çünkü.

Hatırladığım kadarıyla; Hasan ve Hüseyin okuma yazmayı öğrendikleri günlerde anneleri Hz. Fatıma'ya defterlerini gösterip kimin yazısının daha güzel olduğunu sormuşlar. Fatıma annemiz, yavrularından birinin üzülmesine razı olamayacağından, ben bu konuda karar veremem, babanıza sorun oğullarım demiş.

Babaları Hz. Ali efendimize gittiklerinde ise, aynı endişeyle dedelerine gönderilmişler. Dedeleri, sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed sav. ise, ben böyle önemli bir konuda Cebrail a.s aracılığıyla Rab'bime sormadan bir şey söyleyemem demiş.

Cebrail a.s Rab'bimize ilettiğinde ise çocuklar hakkında hüküm hakkı annenindir, anneleri karar versin buyurmuş. Anneleri Fatıma bu zor kararı boynundaki inci kolyeyi koparıp eve savurarak, kim daha çok inci toplarsa onun yazısı daha güzeldir, diyerek savuşturmuş.

Bu durumu izleyen yüce Yaradan her iki çocuğun da üzülmemesi için melekleri yardıma koşturup, iki çocuğun eşit inci toplamasını sağlamış.

İşte bir çocuğun gönlünün kırılmaması, üzülmemesi için böylesi özenli, meleklerin bile seferber edildiği bir örnek verilmiş...

Tacize uğrayan, okutulmayan, küçücük yaşlarda evlendirilen çocuk gelinlerin, kötü koşullarda kurallara aykırı çalıştırılan küçük ellerin ve de bir aileye sahip olduğu halde gerekli özeni, koşulsuz sevgiyi esirgediğimiz, kardeşler arası ayrımcılıkla birbirine ve insanlığa düşman ve de en mutlu olması gereken çağlarında, sağlıksız gıdalar ve çevreyle hasta ettiğimiz çocuklarımızın haklarını koruyabileceğimiz, hepbirlikte ehlibeyt ahlakıyla asr-ı saadeti yaşayacağımız günlere inşallah. Amin Ya Rab'bi!.

Hayırlı cumalar. Hayırlı sabahlar. Sevgiler.

Beğen

Yorum Yap

Paylaş