​Anadolu Ebrusu olan milletimizin her bireyi, Cumhuriyet'in kuruluş amaç ve felsefesine, en az kurucuları kadar yürekten inanır ve bu ilkelerden taviz vermeden yaşatma azim ve kararlılığında olduğunu her daim göstermiştir.

​Yıllardır “onların çocukları” tarafından yapılan ihtilallere, sağ-sol, laik-anti laik, Alevi-Sünni fitnelerine rağmen hiçbir siyasi, etnik ve mezhep ayrımı gözetmeden yerli ve yabancı mahfillerin kumpasları karşısında devletine, milletin ve vatanın bölünmez bütünlüğüne, kendi iradesi olan Cumhuriyet rejimine sahip çıkmıştır.

​Cumhurdan aldığı yetki ile Cumhuriyetimizin hükümeti olan siyasi irade, ülkemizi Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için bütün emperyalist ülkelerin tehdit ve kumpaslarına karşı diklenmeden dik durarak, devletimizi “lider dünya devleti” haline getirmek için büyük bir gayretle, milletimizden aldığı yetkinin gereğini milletimizin geleceği için, hiçbir siyasi ikbal endişesi taşımadan yapmaktadır.

​Cumhuriyetimizin ilanı öncesinde milli mücadele için yediden yetmişe kenetlenerek, tek yürek, tek yumruk “Anadolu ebrusu” olan milletimiz; bugün de şer güçlerin her türlü kumpaslarına rağmen, bir kere yapılan bu ebruyu birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde, bozdurmadan kutlu geleceğine kol kola yürümektedir.

​Geçmişte bazı ülke yönetimlerinin parmak işareti ile istikamet verdikleri Türkiye’nin, bugün artık Ankara merkezli irade ile istikamet belirliyor olmasından, hem onların hem de içimizdeki partnerlerinin çok rahatsız olduğunu milletçe görüyoruz.

​Bu odakların ve partnerlerinin sözlerinin ve bazı eylemlerinin ülkemiz geleceği üzerinde artık hiçbir hükmünün ve karşılığının olmadığını da milletçe gururla ve memnuniyetle müşahede ediyoruz.

​Ülkemizin Cumhuriyet Hükümeti; kimin ne dediğine ve ne yaptığına bakmadan, Cumhurunun ne dediğine bakarak, kendi vizyonuna, kendi ajandasına göre uygulamasını Cumhurundan aldığı yetki ve irade ile sürdürecektir.

​Cumhuriyetimizin kurucu iradesi, nasıl bu vatanı yedi düvelin planlarını bozarak işgalden kurtarmışsa, onların torunları olan bizler de devlet millet el ele güçlü, güvenli ve müreffeh her alanda tam bağımsız Türkiye hedeflerimize aynı şekilde ulaşmakta kararlıyız.

​Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak ilelebet yaşatmak, bu toprakların ekmeğini yiyip suyunu içen, havasını soluyan bizler için varlık sebebidir.

​Millet olarak bu görevimizi dün ecdadın yaptığı gibi bu günde yarında her şartta ve her şeye rağmen yerine getirmemize Allah’tan başka hiçbir güç asla engel olamayacaktır.

​“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyen Milli Mücadelemizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün şehit ve gazilerimizi minnet, şükran, rahmet ve saygıyla anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

​29 Ekim 1923'te bütün dünyaya “Ya istiklal Ya ölüm” diyerek İstiklal ve istikbaline canı ve kanıyla sahip çıkan şanlı neslin evlatları  ‘Anadolu Ebrusu’ olan Cumhurumuzun Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun.