DAĞLIK KARABAĞ’DAKİ ERMENİ OYUNUNA DİKKAT!

Abone Ol

Bugün 28 Mayıs. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin 102. kuruluş yıldönümü. Hemen herkes bu konuyla ilgili videolar, kahramanlık öyküleri, marşlar vs paylaşıyor. Türk ve İslam Dünyasının ilk Demokratik Cumhuriyetini kuran Mehmet Emin Resulzade ve dava arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyoruz. Ancak unutmayalım ki, 28 Mayıs 1918’te Demokratik Cumhuriyetin ilan edildiği Azerbaycan topraklarının beşte biri bugün Ermeni işgali altında. Ve birkaç gün önce Ermeni çeteciler, işgal ettikleri Dağlık Karabağ’da sözde bir Cumhurbaşkanı ilan ettiler. İşgalci Ermenistan, yine fırsatçılık yaparak bütün dünyanın Corona Virüs’le ilgilendiği bir dönemde hiçbir uluslararası kuralı tanımayarak böyle bir karara imza attı.
Ne kadar acıdır ki; işgal altındaki Dağlık Karabağ topraklarında Ermenilerin gerçekleştirdiği sözde Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusu yeterince gündeme bile gelmedi. Tepkiler çok cılız kaldı.

Dağlık Karabağ bölgesinde, Ermenistan’ın yapmış olduğu Kukla Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yapılan yemin töreni tiyatrosu dünya barışı ve bölge istikrarı için son derece tehlikeli bir girişimdir. Ermeni Taşnak/ Hınçak çetelerinin son 100 yıllık tarihine baktığımızda, özellikle buhranlı dönemlerde sürekli fırsatçılık ve kalleşlik yaptıklarını görürüz.

1. Dünya Savaşında Osmanlı devleti yedi düvele karşı pekçok cephede vuruşurken, Anadolu’daki Ermeni çeteleri de Osmanlı’yı sırtından hançerlemeye başlamıştı. Aynı şekilde 1918’de de Rus ve İngiliz desteği ile Azerbaycan’da büyük bir katliamı gerçekleştirmişlerdi. Yakın tarihimizde de bölgedeki kaosu fırsat bilerek yine Rus desteği ile Karabağ’ı işgal etmiş ve 1992’de Hocalı’da yüzyılın en korkunç soykırımını gerçekleştirmişti. Ermeni çeteleri ve lobisi bu kez Covid - 19’u fırsat bilerek Dağlık Karabağ’da kukla bir cumhurbaşkanı seçtiler. Bu düpedüz meydan okumadır, tahriktir, tehdittir, provokasyondur.
Adeta bir suç makinesi haline gelen Ermenistan rejimine gerekli ticari ve siyasi baskılar uygulanmadığı taktirde, Ermenistan’ın bölge ve dünya barışını tehdit eden bir ülke haline gelmesi kaçınılmazdır.
Uluslararası toplumun ve Türk Milletinin bölge istikrarını dinamitleyecek bu sahte seçim tiyatrosunu kabul etmesi mümkün değildir.
İşgalci Ermenistan’ın bu saldırgan tutumu Ermeniler ve Ermenistan için de orta ve uzun vadede fayda yerine zarar getirecektir.
Bugün gelinen noktada Ermenistan’a çağrıda bulunmanın da hiçbir anlamı kalmamıştır. Çünkü Ermenistan, yapılan her barış ve uzlaşma çağrısının ardından iyice şımarmakta ve saldırganlaşmaktadır. Ermenistan’a çok acil olarak yeni yaptırımlar uygulanmalıdır.
Türk ve Dünya kamuoyundan beklentimiz Ermenistan’ın bu fiili suçu durdurması için gerekli siyası ekonomik caydırıcı önlemleri derhal almasıdır.
Misafir olarak bulundukları Azerbaycan topraklarını işgal eden ve milyonlarca insanı vatanından koparan vahşi Ermeni çeteleri, bu saldırganlıklarının bedelini mutlaka ödemelidir.
Bu sürecin uzaması Ermenistan’ı iyice şımartmakta ve cesaretlendirmektedir.
Vatan toprağı için can alan ve can veren şehid Mübariz İbrahimov gibi kahramanların beklentisi de budur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Dr. Seyfullah Türksoy
İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı