Hayatın normal akışından farklı yaşayanlara farklı gözlerle bakar farklı vasıflarla isimler yükleyerek  ifade ederiz  
Ama toplumun farklı özelliklerini taşıyan farklı hal ve hareket içerisinde yaşayan birinin kendisine takılan bu isimden haberi yoktur.
Hatta bazıları kendi isminin önüne yada arkasına takılarak kendisine yapılan hitabı( ismi )kabul etmez tepki gösterir.  
Bu tepki kendisinin anlaşılmama,içinde bulunduğu durumu kabul etmeme kendisine yapılan yanlış değerlendirme tepkisidir .
Bu gibi hallerde olanların davranış farklılığı nörolojik bir vakka olarak görülsede toplum açısından değişik davranış,duygu ve hal içinde olan bazı kişiliklerin hiçte öyle olmadıklarına şahitliğimiz vardır.
Bunun izahı ve anlatımı toplumlara toplumların kültür yapısına göre de farklılık gösterebilmektedir.
Mesela,yabancı bir devlettin ,topluluğun tarihinde önemli bir şahsiyet olan Petro olarak bildiğimiz şahsiyet “kahraman “ismi ile Özdeşleştirilerek “Kahraman  Petro” diye bilinir öyle ifade edilir. 
Bizim toplumumuzdaki bakış açısından baktığımızda ise onun yaptıklarından  uygulamalarından genel kabul görmeyen davranışlarından dolayı önüne “Deli“İsmini ekleyerek başka ülkelerde kahraman olan  biri için bizim toplumumuz ona ”Deli”
demiştir ve biz onu”Deli Petro”olarak ifade etmiş öyle bilmişiz .
Mesela batılılar III.Vladı yada bizdeki ifadesi ile “kazıklı Voyvoda’yı”överek anlatırlar fakat bizdeki bakış açısı farklıdır.
Romayı yaktığı iddia edilen (Bu konuda tarihçilerde fikir birliği yok)Neron’nu düşünün .Yaptığı iddia edilen eylemi düşünün.
Bizce kabul edilemez olanları insanlığa yaşatanların geldikleri makam mevkileri düşünün.
Ayrıca bizde çok anlatılan Deli Dumrul kişiliğini de davranış örneklemesi olarak düşünmenizi isterim.
Aramızda yaşayan,yaşayışlarında davranış farkı olan insanlar anıldıklarında farklılıkları,toplumun söylem ve davranışlarına yansır.
Bu yansıma toplumda delilik ya da meczupluk olarak ifade edilir.
toplumlardaki bu farklı bakışın sebebi insanı,insanının nasıl görmesi gerektiğini öğreten eğitim bilinçlenmesinin ,yaratılana verilen değerin anlayış ve kavrayışının sosyal alandaki değerlendirme farklılığı 
medeniyet ve kültürlerinden kaynaklıdır.
Bizim medeniyet kültür ve inanç anlayışımızda zulmü ,katliamı, şartlar ne olursa olsun normal saymak yoktur.
Fakat batı medeniyetinin tarih sayfalarında insana, insanlığa yapılan zulüm ve katliamlar gizlenmeyecek kadar çoktur.
Batı medeniyeti kendi çıkar ve menfaati için katliamları meşru hak gibi görür.
Menfaatleri için yapmayacakları yoktur.
Bu bakış açısı batı toplumlarında yaygındır 
Bu bakış açısı ve karekter hastalığına yakalanmış kişileri malesef bizim toplumumuzda ve hayatımızda görmeye başladık.
En enterasan olan ise hedefleri uğruna hiç karşılığı olmayan vaatler ile söylem ve davranışlarda bulunanların toplumun ciddi bir kesiminde karşılık bulması.
Gittikce sevgisi saygısı azalan “Deli “gibi hareket ve davranışlar sergileyen fertlerimiz çoğalıyor.
Son zamanlarda bizdede çok sıkca görmeye başladığımız “Vahşet” olarak nitelendirdiğimiz münferit davranışların
toplumda meydana gelen bozulma ve çürüme davranışlarının batıdaki gibi olmasının sebebi etkileşim inanç ve kültür eksikliği ve insani bozulma kaynaklıdır 
Toplumlarda bu değerlerin dışına çıkan öyle yaşayan ya da öyle hareket eden kişileri ifade ederken,normal aklın almadığı işleri yapanlar için genel bakış açısı böyledir.
Mesela hayatı çok seven hayatında risk almayı göze almayarak yaşam sürdürenler ile kendi hayatını vatan,millet,devlet,yada  (arkadaşları)yaşasın diye 
Gözünü kırpmadan feda edenlerin hayat anlayışları farklıdır.
Hayatı çok seven biri yapılan kahramanlık karşısında”Ben bunu yapamam delimiyim”
Diye bilmektedir.
Toplumumuzda son zamanlarda bazı kesimlerin hedeflerine varmak için”Akıl” tutulması  düzeyinde davranışlar içerisine girdiğini görüyoruz.
Mesela bir vatansever ile devlet millet vatan,düşmanı bölücü fikirleri belgeler ile sabit olan birileri ile bir araya gelinmesi ve birlikte hareket edilmesi birliktelik için menfaat hesabı yapılması,yol yürünmesi 
akıl ile izah edilebilir bir davranış biçimi değildir.
Ayrıca bazı hedeflere varmak için kutuplaşmayı arttırıcı düşmanlıkları körükleyici ve bundan çıkacak ciddi kaos ve çatışmalardan faydalanmak istem”aklı” normal bir akıl değildir.
Bütün kesimlerde yangın yerine dönen pahalılık ve geçim derdini bilerek bir hedef ve plan dahilinde yapmak sürdürmek ve kurumsal olarak inatla yapmak bu sayede seçimde sonuç almak “Aklı”,ticaret ,tüccar aklı değil fikirde”Delirmiş”ahlaki vicdani olmayan siyaset aklıdır.
Bozulan insan, menfaati uğruna dünyayı yaşanmaz hale getiriyor ve maalesef menfaati için herşeyi yapıyor.
Ormanları yok ediyor,akan suları kirletiyor 
Denizleri kirletiyor para kazanmak için fabrikasında üretim yaparken bacalarından çıkan gaz ,su giderlerinden çıkan zararlı atıklar için hiçbir önlem almadığından dolayı yaşadığımız karayı soluduğumuz havayı kirletiyor.
Aramızda dolaşan akıllı bildiklerimizin yaptıklarını yazacak olsak eminim onlar bile okuduğunda “Hadi canım daha neler “
diyeceklerdir.
Boşuna dememişler”Bozulduğu zaman en tehlikeli yaratık insandır “diye .
Bir başka enteresanlık bütün bunları yapanların yaptıklarını normal görmeleri 
Bütün bu olanlara topyekün baktığımızda
Yaşadığımız karmaşık olumsuz koşullar 
Bunları bize yaşatanlar,yapanlar( iktidar muhalefet fark etmez) “Deli “olmadıklarını akıllı olduklarını iddia ediyor iseler, menfaatçi amaç ve hedefler için makam,mevki için bunlar yapılıyorsa herkes bilsinki ;
Bu durum “Delilikten“ daha tehlikelidir.
                 M.Tuğrul Türkeri