Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğu, 

Milli iradenin ve hukukun üstünlüğünün olduğu, 

Yasama, yargı ve yürütme organları kuvvetler ayrılığı prensibine göre işlediği, ülkenin açık toplum olduğu, 

Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün olduğu, 

Ülkede yaşayan herkesin birinci sınıf vatandaş, kanun ve devlet önünde eşit, aynı hak ve hürriyetlere sahip olduğu, 

Ülkede yaşayan herkesin insan gibi yaşama hakkına sahip olduğu, 

Ülkede barış ve istikrarın olduğu rejim ve toplumdur.   

İnsanların insan olmaktan dolayı sahip olmaları gereken temel siyasi, ekonomik ve sosyal hak ve hürriyetler, çağımızda, evrensel düzeyde yol gösterici ilkeler olarak, Türkiye’nin üyesi olduğu Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Konvensiyonu, uluslararası sözleşmesinde ifadesini bulmuştur.    

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI  

Milli egemenlik ilkesi, ancak hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğünün varlığı ile hayat bulur. 

Rejimin esasları, idare eden ve edilenler arasındaki ilişkileri tespit ve tayin eden temel yasa olan anayasanın varlığını gerektirir.   

Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargı güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların hak ve özgürlüklerini düzenleyen (belirleyen), toplumsal sözleşmelerdir 

Yürürlükte olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın BALANGIÇINDA: “Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan kişi ve kuruluşun, bu anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı…..Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.    

2. Maddesinde: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. 

5. Maddesinde: Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.   

6. Maddesinde: Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir. 

9. Maddesinde: Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. 

10. Maddesinde: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi İnanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşitti.  

11. Maddesinde: Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır” denilmektedir.  (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası TBMM Basımevi-Ağustos 2017 Ankara) 

 

Milli iradenin gerçek anlamıyla tecelli edebilmesi için, milli irade inancının sadece var olması yetmez, yaşanabilmesi de gerekir.  

Türkiye’nin demokratik bir toplum olabilmesi için, devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargı güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların hak ve özgürlüklerini düzenleyen, toplumsal sözleşme olan yürürlükteki anayasaya göre yönetilmesi gerekiyor.  

Bu ise, ancak hür ve serbest bir ortamla mümkündür. Kişilerin hür olması yeterli değildir; halkın yönetim konusundaki tercih ve kararını ortaya koyacağı seçimlerin, serbest bir ortamda yapılması lazımdır.  

Ayrıca, kişinin hür tercih yapabilecek kadar demokrasi bilincinin olması, tercihinden dolayı başına bir şeyin gelmeyeceğinden, herhangi bir zarara uğramayacağından emin olması, seçimlerin dürüst, adil, herkese açık ve eşit bir şekilde yapılması gerekir.