Çok enteresan kişilik örnekleri görüyoruz ülkede.
Mesela ,tanıdığımız biri önce baş Danışman,sonra bakan ,sonra başbakan yapılır. 
Yapılır diyorum çünkü kişi iradesine bağlı  yapılan atamalar bunlar .
Bir başkası önce vekil sonra devlet bakanı sonra ekonomiden sorumlu bakan yapılır.
Bunlar  ve bunlar gibi birçok karekterler Ayrılıkların neden olduğu sorunları tam olarak ifade etmeden  Ayrılık sebepleri kamuoyu tarafından tarafından tam kesin bilinmeden (Bilenler var)
Bu profildeki insanlar daha önce övdükleri yere göğe sığdıramadıkları Kişi ya da kurumları, yerden yere vurma gibi çok keskin bir dönüş ve ruh hali içerisine girebiliyorlar
Bu olaylar sağlıklı beyinlerin sağlıklı toplum yapılarının”ahde vefa” dediğimiz asil duyguların kaldıracağı şeyler değil Ama maalesef ülkemizde bu kişilikleri Görüyoruz.
Ülkenin dışarda operasyonları var,
Libya’da var ,Afrika’da var ,Suriye’de var Irak’ta var ,Kafkaslar’da var ve burnumuzun dibinde Kıbrıs meselesi ile düğümlenen ciddi Akdeniz’meselemiz var Muhalefet de Yer alan partilerin kuruluş amaçları savundukları fikirler ve muhalefet etme program ve politikaları dikkate alındığında Türkiye’nin bu temel meseleleri ile alakalı net ve kararlı mesaj vermediklerini bir başka ifadeyle veremediklerini görüyoruz .
Mesela S 400 ,konusunda nato Amerika Birleşik Devletleri Ve AB topluluklarının bir çok ülkesi S 400 konusunda Türkiye’ye saldırırken ve bu ülkemiz için hayati bir konum ifade ederken muhalefet partilerinin yaklaşımı adeta saldırı yapanlarla aynı düzeyde olmuştur 
Milli konularda milli duruşlar gösterilememiştir.
Mesela bir kadın siyasetçi parti kurma aşamasında sürekli yurtta sulh cihanda sulh vurgusunu her toplantısında yaparken ,Türkiye bu kadar karışık ve karmaşık olaylarla karşı karşıya kaldığı Şimdilerde operasyonlar hat safada olmasına rağmen yurtta sulh cihanda sulh ilkesini dilinden düşürmeyen,hanımefendi Artık bu ifadeyi kullanmıyor operasyonlar var ülkede ve bu operasyon ciddi güçlü bir el tarafından yönetiliyor
Bu operasyonun sebebi sağa sola dönmeden lafın orta yerinden konuşacak olursak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığından dolayısıyla ülke yönetiminden uzaklaştırmak operasyonudur .
Enteresan olan  bu operasyonu yapanlar daha önce iktidara gelsin diye kendi menfaatlerine göre çalışsın diye destekledikleri İktidara taşıdıkları Ama işler istedikleri gibi gitmeyince desteklerini çektikleri bir adama karşı yapıyorlar 
 Daha  net ifade edelim:
Daha önce iktidara getirdiklerine bugün git diyorlar.
Bu gidişi meşru hale getirmek adına da her türlü operasyonları mübah görüyorlar Nefret,söylemleri,algı operasyonu daha çok karalama daha çok ötekileştirme üzerinden yapılıyor bütün bunlar söylemlerde kanun,saygı ve ahlak kuralları dahi bir kenara bırakılıp ,toplum kutuplaşmasının ateşine odunlar atıyorlar.
Önce Danıştay baskınında Av.Alpaslan Aslanla başlattılar bu olayları.
Bu olanları kurguları kullanarak.
Laikliğe saldırı vurgusu yapıp partiyi kapatıp devleti ele geçirecek eski sistem yöneteceklerdi ülkeyi.
onun için bir üye bayan saldırıdan hemen sonra basının karşısına geçip Heyecanlı ve iddialı bir şekilde “Allah Allah diye gelmiş biz Allah’ın askerleriyiz diyerek ateş etmiş)Gibi asla asları olmayan ifadelerle parti kapatma davası dosyasına Uydurma delil katkısı sunmaya Çalışmıştır .
parti kapatma davası tutmayınca diğer hamleler devreye sokulmuş Oslo görüşmeleri komplosu Bahane edilerek MİT Müsteşarlığı üzerinden operasyon yapılmış bu operasyonda da başarısız olunmuştur(Bize göre oslo görüşmeleri ve sonrasında meydana gelen olaylar devlet aklı ,dışarıda bırakılarak ,her yönüyle iyi hesap edilmeyerek istihbarat bilgileri ve raporları doğru analiz edilmeyerek yapılmıştır)
İçerde yapılan operasyonlarla bunları beceremeyeceğini anlayınca Bu defa uluslararası Mahkemelerle bu işi bitirmeyi hedefleyerek MİT tırları Operasyonu yapılmış bunun üzerinden hem içerden hem dışardan ciddi baskılarla yönetimden uzaklaştırma stratejisi benimsenmiş Ama bu hamle de başarısızlıkla sonuçlanmıştır
Hedef ve stratejilerinden vazgeçmeyenler 15 Temmuz hain darbe planını devreye sokmuştur.
Çok şükür buda milletin Bizatihi kendisi tarafında Şehitler ve gaziler verilerek bertaraf edilmiştir.
Şimdi yeni bir strateji ile yeni bir hamlenin hazırlığı içerisindeler.
Bütün kamuoyu yoklamaları ortada dururken 7-8  parti bir araya gelip (Güçlendirilmiş parlementer sistem)Olacak söylemiyle erken seçim istemi Durup dururken dillendirilmeye başlanılmıştır .
Bu planı blok halinde hareket ederek verilen stratejik hamleleri uygulayanlar Açısındanda son ve nihai hamiledir 
Nedir Bu hamle,Erken seçimi olmayacağını bildikleri halde gidebildikleri yere kadar dinlendirecekler .
Becerebilirlerse erken seçim. yok beceremezlerse zamanında seçim olacak .
Bu operasyon yapılırken hamleleri çok olan piyonları bol olan bir Süreç yaşıyacağız.Yaşıyoruz zaten 
Bu süreçleri yaşarken yapılacak son hamle ile ilgili benim tahmin ettiğim bir stratejileri var.: Venezuella‘yı biliyorsunuz değil mi Venezüella‘da seçim olmuş Venezuella devlet başkanlığına ABD’nin istemediği Nicolae  Maduro ,seçimi kazanmıştı.
Sonra ne oldu?, Amerika Birleşik Devletleri seçimi hilali,gayrimeşru ilan etti halkın seçtiği devlet başkanını tanımadığını Ama muhalefetten olan Juan Guaido’yu tanıdığını ,Devlet başkanı olarak onu gördüğünü  dünyaya ilan etti.
Okadar ileri gittiler ki seçilmemiş bir adamı beyaz Saray’da başkanmış gibi karşılayıp Dünyaya meşru başkan budur mesajı verdiler .
Maduroyu seçilmemiş gayrimeşru ilan ettiler.
Şimdi herkes buna cevap versin erken seçim isteyenler ve onların kuyruğuna takılanlar ile sağ duyusuna güvendiğim milletimiz ,Adım adım  verilen mesajlar ile olgunlaştırılmaya çalışılan Ve sonu kaos ve felaket olabilecek böyle bir durumla karşı karşıya kalındığı taktirde Milletin tavrı ne olacaktır.?
Bilhassa bu kurgunun peşinde koşanlar 
Hedefi ülkemiz olan Buram buram emperyalist oyun,kokan bu oyunu 
Bakışta körlük yapan siyasi parti gözlüklerini atıp gerçeği görecekler mi?

Söylemekte bir sakınca görmüyorum bizi tanıyanlar bilirler biz ülke sevdalılarıyız ülkemiz milletimiz huzurlu olsun mutlu olsun kalkınsın Hep ileri devletler seviyesinde olsun diye geceleri uykumuzda bile düşünürüz Ülkemizi.
Biz partili ya da Erdoğan sevdalısı değiliz Derdimizde ,tasamız da ülkemiz içindir.
Bir sonraki yazımızda siyasi yapımız ile ilgili ,bugüne kadar tahlili yapılmamış bir Bakış acısını yazacağız inşAllah.
                        M.Tugrul Türkeri