Her Eğitim yılı başlangıcından umutlarımız artar.
Milli Eğitim Müdürlüğü Açıklama yapar "Eğitim çıtamızı bu yıl yükseltiyoruz..." diye
Bizde basın olarak umutlanırız.
Yıl sonu gelir LGS, YKS sınav sonuçları açıklandığında vahim tablo yine karşımızda...
"Urfa Eğitimde 78. sırada yer aldı ".Haberleri üzülerek yaparız
Başkada yapılacak bir şey kalmıyor.
Basın veya Akademik kişiler tarafından sunulan hiçbir öneri uygulanmaz.
Yıllardır,defalarca Eğitimdeki çöküntüyü yazıyoruz
sadece bina yapmakla bu işin çözülmeyeceğini defalarca söyledik.
Eğitim seviyesinin artırılması için Urfada hiçbir Akademik çabada olmadı, olmuyor.
Şehrin Eğitim durumuna bakın,9 bin Öğretmen açığı var, bu açığı üçretli öğretmenlerle, yanı hiç tecrübesi olmayan , öğretmenlerle giderilmeye çalışılıyor.Buda bize Eğitimde enkazı bıraktırıyor
Müfredat o kadar hızla değişiyorki, Öğretmende bile kafa karışıklığı bırakıyor
Okul Müdürlürlerin çoğu Liyakat sahibi değil.
Eğitim Sendikaları, Vekiller, Parti Teşklatının tavsiyesi ile, Valilik oluru ile çoğu Müdürlük koltuğunu kapmış
Branş derslerinin çoğuna alakasız bıranşta olan öğretemenler giriyor.
hatta Okulda okutulmayan yabancı dilin bile karnelerde not verildiğini gördük.
Taşımalı Eğitim sistemi başlı başına bir vaka..
Eğitim işi, başta liyakt gerektirir, daha sonra gönül işi olarak yapılır.
Bizde durum farklı Öğretmenlere bakın, yarısında çoğu 2.iş yapıyor. Çoğu Öğretmen kaçak olarak Etüt Merkezlerinde çalışıyor 
Büyük bir kesimi ise Emlak işleri ile uğraşıyor.
Ekonomik sıkıntılar olabilir
Lakin Öğretemenin Özlük haklarını verecek olan Milli Eğitim Bakanlığıdır.
Özlük haklarının mutlaka verilmesi lazım, Öğretmenin kafasında Ekonomi ile ilgili bir sorun olmamalıki , Öğretmen kendini derse verebilsin, kosantre olsun, Bu şartlar mutlaka sağlanmalı...
Yani Eğitimde köklü değişim zorunludur..
Milli Eğitim Şübe müdürleri, İlçe Şube müdürlerinden tutun, Okul müdürlerine kadar değişimi şart.
Üçretli öğretmenlik bir yerde çözüm gibi görünebilir...
Bunu yaparken kişinin mezun olduğu okula,branşına bakılarak, ona görev verilmelidir
Okullarda çocukları okumaya, bilime, sanata ve teknolojiye teşvik edecek etkinlikler nerdeyse yok gibi...
Çocukların beceri alanlarına göre sınıflandırma yapılıp, teşvik sağlanmalı...
Kitap okumak, test çözmek için çocuklar, gençler özendirilmeli...
Aileler çocuklarını yeterince okulda takip etmiyorlar.
Okul İle Veli arasında diyaloğ kopukluğu var.
Bir başka konu
Vekillere ve Valiye Gelince...
Urfada yapılacak atamalar kesinlikle liyakata göre yapılmalı, Vekil yakını diye Valiye baskı yapılmmaalı, Biliyorum, Birçok Vekilin referans olduğu klişiler, Şube Müdürü, okul müdür oldular.
Bunları isim isim biliyorum, fakat yazmak bize Eğitim acısında yarar sağlmayacak.
Eğitimde olduğu gibi, Vekillerin tüm kurumlarda parmakları var. Lıyakatsız kişilere refarans olduklarını çok iyi biliyoruz.
Sayın Valiye gelince," Sayın Valim Eğitim Çok hasas bir konu , geleceğimize, Ülkemizin kalkınmasına yön verecek çocuklarımız, gençlerimiz Eğitim sürecinde geçmek zorunda kalitesiz, bir Eğitim bizi Dünyada 3. 4. sınıf seviyesine götürür. Sizden ricamız... sizin olurunuzla ile Şube müdürü ve Okul Müdürü olacak kişilerin liyakat durumuna, idarecilik yönü ile ilgili mutlaka bir Mulakatta sistemi, komisyonu olmalı. Çünkü Eğitim camiasında ,birçok Eğitimsiz diplomalı kişiler var. Bunların iyi elenmesi lazım... İdarecilik kolay değil, vasfı olan öğreticiler bu işi yapmalıdır..." diyorum.
Bunlar uygulandığı zaman, Eğitim çıtamızın yükseldiğini hep beraber göreceğiz.
...ve en Önemlisi Çocukalarımızı 50- 55 kişilik sınıflardan kurtarmalıyız.
Birazda Milli Eğitim Müdürlüğü öz eleştiri yapmalı..
Başarısızlık Urfada kader olmamalı...