Yerli Düşünce Derneği tarafında düzenlenen Atatürk’ü anma toplantısında konuşan Yalçın Topçu Atatürk büyük devlet olmanın yanı sıra büyük bir liderdi dedi.

Topçu Konuşmasında şunları söyledi ;

“Kardeşlerim; Milli Mücadelemizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Atatürk’ün vefatının 83. yıldönümünde, onu rahmet, minnet, sevgi, saygı ve şükranla anmak ve anlamak için birlikteyiz.

Bizzat katıldığı savaş meydanlarında efsanevi bir komutan, yönetim tarzı, öngörüleri ve uygulamaları ile büyük bir devlet ve siyaset adamı, uluslararası ilişkilerde ki ilkeli, sözünün eri, insan merkezli, barış sever özellikleriyle de dünyanın sayılı liderlerinden birisidir.

Çağının önemli liderleri ve tarihçiler Büyük Atatürk'ü, zamanına damgasını vuran bir lider olarak kabul etmişlerdir.

ABD’nin eski başkanı Roozwelt’in, Büyük Atatürk ile ilgili bir hatırasını şöyle ifade ediyor; “Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.”

Büyük Atatürk, başkomutan olarak istiklal mücadelemizi zaferle neticelendirmiş ardından Cumhuriyet'i kurmuş ve istikbal mücadelesinde de milletimizin önderi olmuştur.

Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesi üzerine çıkarmak, uluslararası sorunlarını çözmek için hasta yatağında bile büyük gayretler göstermiş eşsiz bir devlet ve millet adamıdır.

Büyük Atatürk;

 “Hakimiyet bilâ kayd-u şart milletindir.” diyerek milli iradeyi hakim kılan, insanımızın hak ve hukuku ile bireysel özgürlüklerini koruma altına alan, adaleti hakkıyla tesis eden, demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne dayalı, çoğulcu ve demokratik bir yönetimi milletimiz için uygun görmüş ve gereğini yapmıştır.

Milli mücadelemizin başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’e, devlet adamlığı değerini ve güncelliğini bunca zamandır devam ettiren fikirler, bugün daha doğru uygulandığı içindir ki, “30 Ekim 1918” hayalleri peşinde olanların, bütün hayalleri kabusa dönüşmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşı, Büyük Türk Milletinin mensubu olan bizler; İstiklal ve istikbalimizi, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, devletin tekliğini, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle, Cumhuriyetimizin bütün değerlerini ve kurumlarını dün olduğu gibi bugün de yarın da canımız pahasına korumakta kararlıyız.

“Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep aynı cevherin damarlarıdır. Bu damarlar, birbirini tanısın. Türk milletinin toplumsal düzenini bozmaya yönelik çabalar boğulmaya mahkûmdur. Türk milleti kendinin ve memleketinin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen bozguncu, alçak, vatansız ve milliyetsiz beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak ve onlara hoşgörü gösterecek bir topluluk değildir." sözlerinin ışığında;

O’nun: “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” sözünün gereğini; dedelerimizin Çanakkale, Sakarya ve Dumlupınar’da yedi düvele karşı göstermiş oldukları milli iradenin, yüksek ruh ve şuurun sorumluluğunu bugün de biz torunları olarak yerine getireceğiz.

Büyük Atatürk'ün ve kahraman atalarımızın  bizlere bırakmış olduğu Türkiye cumhuriyeti devletini, vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yaşatmak ve yücelterek gelecek nesillere devretmek, ecdadımıza ve şerefli mazimize karşı olan borcumuz ve hayati  sorumluluğumuzdur.

Milletimizin, istiklal ve istikbalini kurtararak, hür ve bağımsız bir devlet ve millet olarak var olmamıza vesile olan, Büyük Atatürk, daima kalplerimizde yaşayacak, O'na ve ilkelerine olan bağlılığımız, inancımız, ve güvenimiz her daim sarsılmadan devam edecektir.

Büyük Atatürk, sadece Türklere değil aynı zamanda hürriyet ve  bağımsızlık isteyen milletler ve devletlere de ilham kaynağı ve umut olmuş onların  saygı ve sevgisine mazhar olmuş bir lideridir.

Kardeş Pakistan'ın manevi kurucusu ve milli şairi, Türk’ün aşığı, Allâme Muhammed İkbal’i de bu vesile ile rahmetle anarak onun Temmuz 1922’de yazmış olduğu “Mustafa Kemal Paşa’ya Sesleniş” adlı şiirinden birkaç dizesini sizlerle paylaşmak isterim;

“Bir millet var biz onun varlığıyla ulaştık.

İlahi kanunların gizli gerçeklerine.

Bir bakışta yön verdi bizlere, dağları aştık.

Dünya güneşi olduk bir kıvılcım yerine.

Koş Mustafa Kemal koş, atın çatlayana dek.

Bizi tedbir mat etti, sana tedbir ne gerek?”

Vefatının yıldönümünde İstiklal savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, eşsiz devlet adamı, Büyük Atatürk'ü, ve milli mücadelemizin bütün kahramanlarını, şehid ve gazilerimizi sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz.