Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ‘Halkların Kazakistan’a sürgün edilmelerinin temel nedenleri etapları ve sonuçları tarihsel kavrayış tecrübesi ‘ Uluslararası bilimsel konferansta Slav olmayan halkları Ruslaştırmak amacıyla uygulanan bir strateji gereği sürgünlerin büyük oranı Kazakistan topraklarına yapıldığını söyledi.

Video konferansla gerçekleşen konferansta Topçu şunları söyledi 'Sözlerime başlarken

Bizlere bıraktıkları ile dünümüze, günümüze ve yarınlarımıza ışık tutan milli ve manevi mimarlarımızın öncüsü, Alperenlerin Piri, Hazret-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi Atamızı ebediyete irtihalinin seneyi devriyesinde rahmetle ve saygıyla anıyorum.

Organizasyon Komitesi Başkanı Sayın Rassul Ahmetov’un şahsında değerli katılımcıları, Mağcan atamızın evlatları uzaktaki kardeşlerimi, Türkiye cumhuriyeti devleti cumhurbaşkanlığı külliyesinden cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Müslüman ülkelerin ve Türk devletlerinin yüzölçümü bakımından en büyüğü ve dünyanın da 9.uncu büyük topraklarına sahip “gezginler ülkesi” Kazakistan doğal kaynaklar bakımından da dünyanın en zengin ülkesidir.

Kazakistan Türk tarihinin önemli devletlerinden olan Saka, Hun, Göktürk, Kıpçak, Karahanlı, Altın Orda gibi devletlerin kalbi, Kıpçak, Oğuz, Karluk gibi Türk boylarının da beşiği olmuştur. Çarlık Rusya’sı zamanında sömürgeleştirilen Kazakistan’da Kazaklar'ın kendi vatanlarında azınlıkta kalmalarını sağlamak, Slav olmayan halkları Ruslaştırmak amacıyla uygulanan bir strateji gereği sürgünlerin büyük oranı Kazakistan topraklarına olmuştur.

Rusların bu stratejisi 2.Dünya Savaşı ile birlikte daha da vahşileşmiş düşmanla işbirliği gerekçesi ile toplu sürgünler hemen hemen bütün Slav olmayan halklara uygulanmış bu kapsamda özellikle de Müslüman-Türk kavimler kültürel ve fiziksel soykırıma tabi tutulmuştur.

Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği, Türk soyluları bölerek, Türk dünyasının dile dayalı birliğini parçalamış, böylece de çok zengin olan bu toprakları sömürmeye uygun hale getirmiştir.

Bugün Ata yurdumuz Kazakistan’da Türk halkları dışında pek çok etnik unsur, kurucu kazak halkı ile birlikte devletin temel yapısını oluşturarak aynı çatı altında ortak kaderi paylaşmakta ve Kazakistan vatandaşı olarak kendi kültürlerini ve kimliklerini koruyabilmektedirler.

Sözlerime son verirken

93 Ahıska muhaciri bir ailenin evladı olarak Ahıska sürgününde Ahıskalı Türklere sahip çıkan Başta Kazak Halkına ve Türk Dünyasının Aksakal’ı sayın Nazarbayev ile onun rahmetli ebeveynlerine  saygı ve şükranlarımı sunuyor, sizleri tekrar saygıyla selamlıyor ve diyorum ki!. Bütün halklar için, “Ebedi bir dost gibi” olan Ata yurdum Kazakistan sen hep yaşa. ‘ dedi

Haber: GAP olay

Editör: TE Bilişim