(İnsanlar hata yapabilir, ancak: Hatadan dönmek de bir erdemdir!)     

 BEYT-UL MAL!

RÜŞVETE BAHŞİŞ dediler, "RÜŞVET" ar etti utandı;

Dadandılar(BEYT-UL MAL'E) "SULTANLARIN" Avanesi;

BESMELE çekip yediler! "BAHŞİŞ" dillere dolandı;

Bu zillete "FETVA" verdi,"ALİMLERİN" Divanesi..

HALK düştü halsiz/perişan, bir kuru "SOĞANA" muhtaç

Hâkimlerin “HÜKMÜ” derdest, “HAK/ADALET” yerde yeksan

Nerede 'HAKİKAT" Nuru! Hani "BAŞIMIZDAKİ" taç;

Ey "YA ERHAMERRAHİMİN!" Nerede verdiğin ihsan?

Gel! Lütfeyle, Kerem eyle-Kurtar "BİZİ BU ŞİRRET'TEN”;

Muzdariptir "BEŞERİYET" imdada gel SEN YÂRABBİ!

Halâs eyle bu “BELADAN”,bu “KÖR/KRONİK İLLETTEN;

Şüphe yok görür/duyarsın! Şu cümle "ÖKSÜZ/GARİBİ”..

SENDEN gayrı yok çaremiz! “SENSİN BU MÜLKÜN SAHİBİ”;

 Elbet “BİLİNEN” her  "ŞEYİN" Ve şüphesiz ki HERKESİN,

Ey Sen "RUHLARIN" süruru,"NUR’U-BANİSİ/MUHİBBİ";

Biz “ZATINDAN” dileriz ki,bu "ZULÜM" Bizi TERK ETSİN..

........

NEMRUT BİLE YAPAMADI İBRAHIM'E BÖYLE ZULMÜ;

Ne HAD kaldı ne de VİCDAN, daldık “GAFLETE” diz boyu,

Reva mıdır "MAHLUKAT’A" hiç böyle “MİZAN” olur mu?

Soydu  “ÇEKİRGE” misali,  “BEYT-UL MAL’I” ALBIZ soyu..

........

Her "ŞEY" Sana malumdur ki! “SEN” her bir 'ŞEYİ" bilirsin;

Bu garip "MİLLETİN AHI” hiç "ÇETELER’DE” kalır mı?"

HIKMET SENDEDİR YARABBİ! İBRETİ DE VEREN SENSİN;

Biraz “BASİRET” ver “BİZE”! Hiç "AKILSIZ BAŞ" bilir mı?

(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri-13 Mayıs 2021/Datça)

HELÂLLİK İSTEMEK?

Gerçi ŞİİRİMİZ özetle bu işin ipuçlarını veriyor ancak, biz yine de önceHELALLİK ne demek onu açalım,sonra da;Kimler neden bunu ister konusuna bakalım..

Çünkü!

Fani Dünya Hayatı, olan/olmayan,görünen/görünmeyen ve bilinen/bilinmeyen her bir şeyin de yegane (TEK)Maliki Ve Meliki(yaratıcısı,sahibi,rezzakı,hamisi/yöneticisi) olan yüce ALLAHIN ezeli ve ebedi HİKMETİNDEN(ilmi iradesinden) tezahür eden-EMİR VE YASAKLARINA da uygun olarak-iç/içe geçirilmiş birbirine zıt/aykırı İK YÜZLÜ/KUTUPLU fikir,duruş ve eylem biçimleriyle(Doğru/Yanlış,İyilik/Kötü, Helal/Haram gibi yapılarla)şekillenerek yaratılan ve baki bir dünya Hayatına da kapı aralayarak-Sebep Ve sonuçlarıyla beraber-Etkileyip/Tetikleyerek, canlıları İNSANLARLA diğer MAHLUKATI güdüleyerek- KENDİSİNE Ve YARATICISINA yönlendiren;NİMET Ve İBRET dolu geçici bir İMTİHANDAN ibarettir..

Evet/Bu nedenle!

Yüce ALLAH, İlahi/Evrensel İslam Dininin mesajı olan KURANDA,İnsanların uymak zorunda olduğu (Emir Ve Yasaklarıyla) beraber-Meşru HELAL ve de gayri meşru HARAM olan iş ve eylemleri de belirtmiştir ki-Bunlardan;Helal/Meşru,doğru ve yararlı iş ve işlevleri yapan İNSANLARIN (Hesap Gününde)KURTULUŞA ereceklerini, ancak Haram/gayri meşru,yanlış ve çirkin iş ve işlevleri yapanların da(Hayat sınavını) vermeyeceklerini dolayısıyla (KAYBEDECEKLERİNİ)beyan ederek-İNSANLARI yapacakları dünyevi  iş ve işlevlerinden (SORUMLU) tutarak,(Ben Dinimi,İnsanların AHLAK VE AMELİNİ irşat ederek-tamamlamak üzere indirdim ki)İNSANLAR;HESAP GÜNÜNDE Bana,güzel ve doğru bir hayatla/KADERLE  Ve birbirlerine karşı asla HAKSIZLIK yapmadan,RIZAMA uygun bir AHLAK Ve AMELLE geri dönsünler!diyerek uyarıyor..

Zaten!

Helallik istemek de, İnsanlara ya da doğal ve sosyal çevreye karşı yapılan(HAKSIZ)bir iş ve işlevden dolayı;İnsanların birbirleriyle Ve elbet ALLAHA karşı da-yaptığı hatadan pişman olarak,özür dileyerek,gerekirse(ZARAR VERMİŞSE) bedelini de ödemek üzere;RIZASINI kazanmak amacıyla yapılan(Akli,kalbi,Lisani Ve Mali)Taktir ve tasarruftur ve ancak ALLAH tarafından kabul görmesi de elbet (mağdur)İNSANLARIN rızasıyla(HELALLİK)vermesiyle kaim ve daimdir..

Yani!

Bu iş, öylesine Bana(HAKINI)Helal et demekle ve karşı tarafın da Ben Sana(HAKIMI)helal ettim demesiyle kapanacak bir mesele değildir-zira;Eğer kişiye verilen(ZARAR)kişinin ailesini, yakınlarını ve içinde yaşadığı toplumu ve hatta kamu idaresini(DEVLETİ)de zarara uğratmışsa ne olacak,yani açık kalan (KAMU ZARARI)Davası ne olacak?

Bunun için de!

Yüce ALLAH, Kuranın bir çok ayetinde-İNSANLARIN birbirlerine karşı,bilhassa da Devletin malına(BEYT-UL MALA)karşı dikkatli olmasını isteyerek;Birbirlerinize haksızlık etmeyin,kin gütmeyin,malı/mülkü haksız bir şekilde kendinizde toplamayın,Fakiri,yetimi,yolda kalmış garibi gözetin-Sizden artanı vererek koruyun-ASLA KUL HAKKIYLA/BANA GELMEYİN-diyor..

Elbette!

Diyor ancak-ALLAHI dinleyen kim? İNSANOĞLU, ALLAHIN kendisinin KURTULUŞU için indirdiği HAK Dinini bırakarak-fani dünyanın cezp edici göz kamaştırıcı,baş döndürücü sanal gölgelerine (MALINA/MÜLKÜNE-MAKAMINA) meftun-u müptela halde sığınarak,-kendisine (DÜNYAYA)Kazık çaktıracak BATIL dinler uydurmanın ve sahte MABUTLAR edinmenin Ve de tapınmanın-ÇALMANIN-ÇIRPMANIN_ZENGİNLEŞMENİN- peşinde ha bire koşturup dururken-İNSANLIĞINI-kaybetmiş kimin umurunda..

Evet/KURANA göre!

-ALLAH, Melekleri,İblisi(Şeytanı) Ve Cinleri toplayarak;Ben hepinizin biat ve secde edeceği bir İnsan/ADEM yaratacağım! demiş..

-İBLİS, Yüce ALLAHA cevabenSEN, Sana isyan ederek,buğz edecek-Şirk koşarak Ve İlahlık taslayacak,Yeryüzü kana bulayarak-Yaşanmaz kılacak çok zalim/gaddar, gafil,hain ve nankör bir MAHLUKAT mı  yaratmak istiyorsun?demiş..

-Yüce ALLAH,böbürlenen İBLİSE;Sen,BENİM Bildiğimi Bilemezsin,çekil in oradan! diye cevap vererek-ŞEYTANI lanetleyerek-ONU(Yaratılış Ve İmtihan Sırrının da bir gereği olarak ) MELEKLERLE beraber İNSANLARIN Kaderine(Müdahale etmek üzere) GÖREVLİ kılmış..

O nedenle!

İNSAN da iki yüzlü,çift kutuplu;Bir yüzünde MELEK/Meleke(Doğruluk/İyilik-Güzellik) ve bir yüzünde de ŞEYTAN/Helake(Yanlışlık/Kötülük-Çirkinlik)taşıyan bir MAHLUKAT sıfatıyla bir AKIL VE NEFİSLE donatılarak,ALLAHIN Dinine(Emir ve yasaklarına)muhatap tutularak Ve KADERİNDE hayat yolundaki AHLAK VE AMELİNDEN de özgür ve serbest bırakılarak ve ancak sonunda ALLAHA yaptığının HESABINI da vermek üzere yaratılmış Ve İMTİHAN dünyasına gönderilmiştir..

Şimdi HELALLİK konusuna gelelim.. 

Şüphesiz ki!

HELÂLLİK istemek insani ve imani bir fazilettir, RUHSAL ve BEDENSEL kirlerden arınmak ve bir daha asla aklından geçirmemek-yaklaşmamak yapmamak,bulaşmamak-üzere;Bütün Dünyevi ve Uhrevi "YASAK VE HÂRAMLARDAN" dönerek "ARINIP/AKLANMAYA" karar vermektir..

Ancak!

Bu güzel "ERDEMİN" de ödenmesi gereken bir "HESABI/BEDELİ" var elbet;HAK Sahiplerine O kaybettikleri/DEĞERLERİN ağır/aksak "BEDELLERİ" ödenmeden,açık kalmış "HESAPLARI" da kapanmadan,ONLARDAN asla ve kata "HELÂLLİK" istenmez..

Hani!

İkide bir malayani "AMELİNİ" andıkça,korkudan zalim NEFSİNİ bastırıp-teskin ederek lafzen de olsa "HELÂLLİK" falan isteyenlere bu işi "HATIRLATMAK" istedik ki;Bundan böyle bu konuda  kalkıp "HELALLİK" isteyenler,dilini "NEFSİNE/ZÜLMÜNE" sararak kuru/kuruya özür dileyerek değil, elini "AKLINA/MALINA" atarak "BEDELİNİ" ödeyerek-Cebini 'RUHUNU/VİCDANINI" yüklerinden kurtarıp-RAHATLASIN

Yani!

Bu işler,öylesine "NEDAMET" getirip bir iki hazin/ hüzünlü "KELÂM" etmekle,bir kaç damlacık gözyaşı dökmekle olmuyor-Elbet;Maddi Ve Manevi bir fikir,duruş ve eylem bütünlüğüyle beraber kalben de samimi bir 'AHLAKI VE AMELİ" erdemliğini de hayata geçirmekle-BELKİ olabilir..

Demem o ki!

1)Eğer bir "İNSANI" Manen kırmış/üzmüşsen,bizzat giderek-özrünü beyan edecek;GÖNLÜNÜ alacaksın..

2)Eğer "İNSANLARI" maddi/manevi bir zarara uğratmış/perişan etmişsen,gidip-Özrünü beyan ederek-ZARARİNI da ödeyerek,İkna edip;GÖNLÜNÜ alacaksın..

3)Eğer doğal hayata "DÜNYAYA VE KÂİNATA" Yani  (Ormanlara,Dağlara, Ovalara,Denizlere Ve de Mahlukata) 'AĞAÇLARA,KUŞLARA,ARILARA,KEDİLERE, BÖCEKLERE,ÇİÇEKLERE, OTLARA/PETEKLERE" bir zarar/ziyan vermişsen;Önce "HALK'A" bizzat giderek-BEDELİNİ ödeyerek-GÖNLÜNÜ alacak, sonra da "MÜLKÜN SAHIBINE" yüce "HÂKK'A" dönüp(Ruhen, Kalben,Bedenen Ve Lisanen) sığınarak "AF-U MAĞFİRET" isteyerek-Onun da GÖNLÜNÜ Ve rızasını alacaksın

4)Eğer "MİLLETİN" ortak malını/mülkünü ve onurunu yani Kamunun "BEYT-UL MALINI" çalıp çırparak-KENDİNDE ya da yandaş/YAKINLARINDA toplayıp-GASPETMİŞSEN;O gasp ettiğin "MALIN/MÜLKÜN-MAKAMIN" elan maddi/manevi "BEDELİNİ" kamunun fayda ve  yararına harcanmak üzere "DEVLETE" geri iade ederek "MİLLETTEN" özür dileyerek-GÖNLÜNÜ alarak 'MADDETEN" aklanacak,sonra da ADİL-İ MUTLAK Ve her şeye 'ŞAHİT" olan "ALLAH'A" sığınıp-Ondan nedametinle "AFF-U MAĞFIRET" dileyerek "MANEN" arınmayı murat edeceksin, ki elbet ancak "ALLÂH" da gereğini yapsın..

Yani!

Hiç bir "BEDEL" ödemeden,öylesine "LİSANEN" ağlanıp/sızlanarak "HELÂLLİK İSTEMEK" öyle kolay bir şey değil be Emmioğlu;YAPTIĞININ HESABINI VERİRSEN, Ve MİLLETİN GÖNLÜNÜ Ve de elbet "ALLAHIN" da RIZASINI alırsan BELKİ o zaman HELALLİK isteyebilirsin..

SON/SÖZ;

Göründüğü gibi!

Bu "İŞ" bir Yürek "GÖNÜL Ve  RIZA" işidir,eğer Cesur bir "YÜREĞİN" varsa,yetiyorsa Ve de elbet(DOĞRULUKTAN)Hak Ve Adaletten yana atıyorsa;BUYUR,ÖNCE KENDİNİ DOĞRULT Ve Sonra da NE İSTİYORSAN İSTE..

Sevgilerimle..