Kamu gücünün, Alimlerin, ilim ve irfan sahiplerinin büyük dersler çıkarması gereken bu virüs imtihanında, geçen bir yıllık sürede "Sosyal Gelir Adaleti ile kul haklarında " ne gibi dersler çıkardılar? Trilyon dolarlık pasta paylaşımından yeni fırsatlar çıkararak yeni bir dünya düzeni kurmayı hedefleyen insanlık, aşı konusunda dahi ortak bir akıl ile bir araya gelemiyorsa, imtihanın sonucu ne olur? Bunlar kuran ve sünnet şifahanesiyle bir bakalım:

Aziz dostlarım, önceki sayıdaki yazımın yayımından sonra birçok arkadaşımdan çeşitli sorular aldım. Sorulardan biri; "gözle görülemeyen ve varlık sebebi her kes tarafından hala bir muamma olarak görülen bu virüs ile, Allah (cc) bütün insanlığa hangi mesajı veriyor" sorusuydu.

Bir diğer soru ise, "bu illet sebebi ile vefat edenler(rahmet olsun) eceli ile mi öldüler" sorusu oldu.

Sorulan bu ve benzeri sorulara karşı, cevaplarımı Kur'an'ı Kerim'in şifahanesinden seçmiş olduğum ayetler ile istifadenize sunmak istedim.

Şurası çok mühimdir ki; gerek insanlar tarafından kötü emeller ile üretilen bir virüs olsun, gerek Allah'ın dilemesi ve gazabı ile gelen bir illet olsun; bu meydana gelişe "OL" diyen ve izin veren yüce Allah'tır. Musibetlerin sebebi aklını yaradılış gayesi üzerinde/yolunda kullanmayan insanlık aleminin Kuran'da 14 asır önce emredilen hak, adalet, infak ve liyakatı terk ederek kurdukları çözümsüzlüğe dayanan yönetim sistemleri ve üstünlerin hukukunu koruyan hukuk sistemleridir.

Önceki yazımda belirttiğim üzere, Kur'an bize şu veya bu yönetim tarzını tavsiye etmiyor. Sadece insanlara akıllarını kullanmalarını; kamunun ve idarecilerinin ise hak, adalet ve liyakat üzerine yönetimlerini emrediyor!..

Oda bütün dünyayı tesiri altına almış olan’’Kovit19’ diğer adıyla KORONA; miktarı, ağırlığı, cüssesi ve sair hakkında hiçbir şeyin; Kimse tarafından bilinmediği gözle dahi görülmeyecek olan bir virüsle

Allah’ın bütün dünyada yaşayan kullarından ayırt etmeksizin tüm insanlık alemine ne gibi mesajlar verip onların akıllarını başlarına almasını istiyor?

Bundan dolayı ölenler eceliyle mi ölmüş oluyorlar? Gibi benzer sorular.

Şimdi ben sorulan bu sorulara verdiğim cevabımı yazmak için kuran-ı Kerim şifahanesinden seçmiş olduğum ayetleri istifadenize sunmak istiyorum :

Ali İmran 185-‘’Her canlı ölümü tadıcıdır kıyamet günü ecirleriniz /mükafatınız sizlere tam olarak verilir. Her kim ateşten çekip alınır ve cennete sokulursa işte o kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı İse aldatıcı bir zevkten /faydalanmadan başka bir şey değildir.’’

Nisa 78- ‘’Nerede olursanız olun, Velev ki sarp ve sağlam kalelerde/burçlarda olsanız dahi, ölüm size ulaşır. Eğer onlara bir iyilik erişirse((bu Allah tarafındandır)) derler. Eğer onlara bir kötülük erişirse, bu ((Senin yüzündendir) derler. De ki ’’Hepsi Allah tarafındandır’’ bu topluluğa/ kavme ne oluyor ki, neredeyse hiçbir söz anlamıyorlar. ‘’s

Enbiya 35- ‘’Her nefis/can ölümü tadıcıdır. Biz sizi hayır ve şerle imtihan ediyoruz. Dönüşümüz de ancak Bizedir.’’

Ankebut 57-‘’Her nefis/can ölümü tadıcıdır. Sonra döndürülüşünüz de yine Bizedir.’’

‘’İnsan 27-‘’Muhakkak ki onlar çabuk gelip geçeni/dünyayı seviyorlar da o ağır günü/hesap gününü arkalarına atıyorlar.’’

28-‘’Onları yaratan Biziz. Uzuvlarını da sağlamlaştırdık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.’’

29-‘’Muhakkak ki bu bir öğüttür. Artık bundan böyle dileyen kendini Rabbine götürecek bir yol edinir.’’

30-‘’Allah dilemedikçe sizler bir şey dileyemezsiniz. Muhakkak ki Allah Alim’dir, Hakim’dir.’’

31-‘’ Dilediğini Rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince; onlar için can yakıcı bir azap hazırlamıştır.’’

Enam Suresi 129-‘’Kazandıkları şeylerden/ günahlardan dolayı, işte Biz böylece zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız/başına musallat ederiz.’’

130-‘’(Allah onlara )Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size Ayetlerimi anlatan ve bugünle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran elçiler gelmedi mi? diye sorduğunda onlarda, ‘Kendi aleyhimize şahidiz’ derler. Dünya hayatı onları aldattı ve kendilerinin kafir olduklarına kendileri şahit Şahitlik ederler.’’

131-‘’Bu böyledir, Zira Rabbin, halkı habersiz /gafil oldukları sürece beldeleri/ülkeleri zülüm ile asla yok edici değildir.’’

132-‘’ Onlardan her birinin yaptıkları amellerinden dolayı dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından asla habersiz değildir.’’

133- Rabbin zengin, kendine/ yeten (Ganiy) ve rahmet sahibidir. Dilerse sizi giderir/ yok eder ve sizin yerinize dilediğini getirir; tıpkı sizi bir başka kavmin Zürriyetinden inşa ettiği gibi .’’

134-‘’Size vaat edilen mutlaka gerçekleşecektir, siz onu asla engelleyemezsiniz .’’

135- ‘’ (Ey peygamber) De ki, ‘ Ey kavmim! Siz kendinize yakışanı /elinizden geleni yapınız. Muhakkak

ben de yapıyorum.(Dünya) yurdunun/akıbetinin kimin için (hayırlı) olduğunu da bileceksiniz. Muhakkak ki zalimler kurtuluşa/ mutluluğa erişemezler!’’

Konumuza tam olarak anlamamızı sağlayacak olan bir (Kudsi hadis) ile devam edelim. Kutsi hadis, bildiğiniz gibi peygamber efendimize Allah’ın manasını vahiy ettiği ama sözleri/kelamı Peygamber Efendimizin ağzından çıkan kuranda olmayan (vahyi gayri metlu) diye de ifade edilen; Bu Kudsi hadis Ebu Derda isimli sahabe, Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu söyledi/nakletti:

‘’ Allah-u Teala Ben Allah’ım Benden başka (Hak olmak ve bunu hak etmek üzere) ilah yoktur. Ben meliklerin/ idarecilerin Maliki (sahibi) ve yine onların Melikiyim/idare edeniyim). İdarecilerinizin kalpleri Benim elimdedir. Şayet Kullarım Bana itaat ederlerse Ben de meliklerin / idarecilerin kalplerini onların üzerine rahmetli ve şefkatli kılarak yöneltirim. Ama şayet Bana isyan ederlerse ben de o zaman meliklerinin kalplerini onlarının üzerine kızgınlık ve cezayla kılar ve yöneltirim.(Daha sonra da) onların İdarecileri, onlara azap ve cefanın en kötüsünü çektirirler. Öyle ise İdarecilerinize beddua ederek onlara sövmekle Meşgul olmayınız. Bilakis nefislerinizi Zikir, kulluk ve Allah’a boyun eğmekle meşgul ediniz, ta ki Ben size meliklerinizin/idarecilerinizin (Şerlerine karşı) kifayet edeyim/yeteyim.’’

Efendimizin hadislerinin toplanmış olduğu MUVATTA isimli hadis kitabında zikredilen bir başka hadisi şerif ise konumuza tam anlamı ile açıklık getirmektedir: Abdullah b. Abbas’tan rivayet edildiğine göre

Resulullah Hz Muhammed ki ona nihayetsiz Salat ve selam olsun. şöyle buyurduğunu işitmiştim: ‘’’Ganimete/beytülmale ihanet edip de kalplerine korku düşmeyen bir toplum/cemiyet yoktur. Zina yaygınlaştığı halde, ölümlerin artmadığı, ölçü ve tartıyı eksik yaptıkları halde rızıkları kesilmeyen, haksız kararlar verildiği halde kan davaları artmayan ve sözlerinde durmadıkları halde Allah’ın kendilerine düşmanlarını musallat etmediği bir topluluk yoktur.’’’

Kanaatimce konu hakkında başka söze gerek yoktur. İnşa Allah anlayıp amellerimizi gözden geçirmemize, tefekkür etmemize ve kendimize çeki düzen vermemize vesile olur.

‘’Hz Musa’nın Rabbimiz tarafından Kur’an-ın Araf suresinin 155. Ayetinde Ona yaptırdığı duası ile bitirelim:

‘’Musa tayin ettiğimiz yere gitmek için, Kavminden yetmiş adam seçti. Onlara da o şiddetli sarsıntı tutunca Musa,’’ Rabbim dileseydin bunları da ve daha önce beni de helak ederdin! İçimizdeki bazı beyinsizlerin yüzünden bizi helak mı edeceksin? Bu Senin imtihanından başka bir şey değildir. Sen onunla dilediğini saptırır ve dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim dostumuzsun (veliyyuna)! Bizi bağışla ve bize Merhamet et. Çünkü Sen bağışlayanların en merhametlisi ve en hayırlısısın)!’’

Selam ve dualarımızla.