İran dışişleri bakanının da çekinmeden ifade ettiği üzere, İran, içindeki büyük Türk nüfusunun varlığından ve dolayısı ile parçalanmalarından çok tedirgin oldukları, Hatta Kafkasya'da kurulması muhtemel olacak olan büyük Türk birliğinden dâhi endişe duyuyorlar.

Yine bir başka Şanghay! Beşlisinin ana kurucusu olan Rusya da aynı korkuları ziyadesiyle taşıyor ve Türkiye'nin önünü de Kafkasya'da kesmeyi istiyor.

Şanghay'ın bir diğer devi Çin'in Doğu Türkistan'dan duyduğu korku ve yapılan zulümler ortada. Ayrıca öyle vahim bir gelişme daha var ki, Çin devletinin vatandaşı olan 20 milyon Çinlinin Kırgızistan topraklarına yerleşmesi, ticarethaneler açması için çok büyük toprak parçalarını Kırgızistan'da satın aldığı ve orayı da İkinci bir Doğu Türkistan durumuna getirmeyi düşünüp hedeflediğinden endişe duyuyorum.

Amerika'ya ve Nato’ya karşı, Şanghay'ı tercih etmek ülkemiz için kesinlikle bir intihardır. Biz bugün her ne kadar Amerika ve Batı ülkelerinin ve NATO'nun şamar oğlanı konumunda isek, bu bizzat bizim suçumuz olup çift taraflı politika takip etmemizden dolayıdır. Dikkatli ve hassas bir şekilde düşünerek tefekkür edersek acaba? Bizim konumumuz da olan, her türlü sömürüye açık bir batı toplumu var mı? Hayır. Keza İsrail! O da kendi Siyonist ideolojilerine uygun bir şekilde çok akılcı ve milli güçleri tarafından yönetiliyor. Hatta Şanghay beşlisinin kurulmasını sağlayıp Dünyanın çeşitli ülkelerindeki Mali kaynaklarını Çine yönlendirip Amerika’nın karşısında yeni bir güç merkezi kurmayı organize eden İsrail’in gizli ve açık desteğinde olan, Çini hiç göz ardı etmemeliyiz. Bu gelişmelerle beraber etrafımızdaki Arap dünyasının ve Ortadoğu ülkeleri ne durumda olduklarını aşağıda sunacağım ayetlerin ışığı altında değerlendirerek? Akılcı, gerçek milli bir duruş ve yönetimimiz olursa, Alternatifsiz NATO'nun en güçlü ülkesi olabiliriz. Amerika için Türkiye'nin değeri o kadar yüksektir ki Amerika Washington vaz geçebilir ancak Türkiye’den asla vaz geçmeyecek kadar önemlidir. Her şeyden vazgeçer ancak, Ülkemizden asla vazgeçmezler. Çok İlginçtir ki bu husus Rusya için de aynen geçerli olup Rusya da Moskova’dan vaz geçebilir ancak Türkiye’den vaz geçmez. Bu iki dev ülke için Türkiye asla vazgeçilmezdir.

Türkiye'nin yararı NATO içinde, ancak gerçek milli güçleri ve kararlılıkla, akıllı bir tefekkürle yönetilerek yer almasıdır. Türkiye gelecek yüzyılları öngören Milli, akılcı bir planı,politikayı devreye sokmalıdır . Hem içerde ve hem de dış dünyada adalete, liyakata ve kalkınmaya değer ve önem vererek; dünya da hatırı sayılır bir ülke konumuna erişilmeli. Eğer, Ülkemiz, doğru, düzgün, adil ve insan haklarını olmazsa olmaz bir ilke edinerek yönetilebilirse dünya konjonktüründe en güçlü ülke olma ihtimalimiz her ülkeden daha çoktur.

Yüce Rabbimiz, bizlere Ali İmran suresinde ki şu ayetlerde;

103 -“Hep birlikte Allah’ın ipine sarılınız ve sakın ayrılığa düşmeyiniz. Allah’ın size olan nimetini hatırlayınız. Hani bir zamanlar sizler birbirinize düşmandınız O kalplerinizi birleştirdi ve O’nun lütfuyla/nimetiyle kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun etrafında idiniz. Allah sizi oradan kurtardı. Allah ayetlerini size böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.”

104- “Sizden hayra çağıran ve iyiliği/iyi ve güzel şeyleri(maruf)kendine iş edinen ve çevresine de telkin eden ve kötülüğü engelleyen bir topluluk(ümmet)olsun. İşte onlar mutluluğa erenlerin (muflihun) ta kendileridir.’’

105-“”Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılanlar ve ihtilaf edenler gibi olmayınız. İşte onlar için çok büyük bir azap vardır.”

106-“O gün bazı yüzler ağarır ve bazı yüzler de kararır. Yüzleri kararanlara denir ki :’Demek ki, iman etikten sonra inkar ettiniz öyle mi? Öyleyse inkar etmiş olmanıza karşılık azabı tadınız!”

107-“Yüzleri ağaranlara gelince, onlar Allah’ın rahmetinde olacaklardır ve orada sürekli kalırlar.”

108-“İşte bunlar Allah’ın ayetleridir; onları sana bütün gerçekliğiyle/okuyoruz/anlatıyoruz. Allah alemlere zulmetmek istemez.”

109-“Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. Bütün işler Allah’a döndürülür.”

110-“Ey iman edenler! Siz insanlar için ortaya çıkmış hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği kendinize iş edinir ve çevrenize de tavsiye/telkin eder, kötülüğü de engellersiniz ve Allah’a inanırsınız. Eğer kitap ehli olanlar inanmış olsaydılar, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Gerçi onlardan inananlar varsa da bir çokları yoldan çıkmıştır.’’

111-‘’Onlar size eziyetten başka bir zarar vermezler. Sizinle savaşsalar bile, size arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım da edilmez. ‘’

Allah (cc) kendisine iman edip salih ameller işleyen mümin kullarına; hiziplere, ayrılarak parçalanın demiyor.Bilâkis Allah'ın ipine sımsıkı sarılın diye emrediyor.

Kuran eczanesinden bir ayetle yazımın bu günkü konusunu derinlemesine anlatan bir ayetle konumuza devam edelim.

AHZÂB 27. Ayeti biz Müslüman Türk milleti için çok mühimdir diye düşünüyorum.

" O (Allah) sizi onların topraklarına, yerlerine,yurtlarına, mallarına ve hiç AYAK BASMADIĞINIZ nice topraklarına varis kıldı. Zira Allah, her şeye kâdirdir."((Bu ayet ileride Müslümanlar tarafından gerçekleştirilecek olan nice İslam fetihlerinin müjdesini veriyor.))

14 asır önce müjdelenen Anadolu'nun, İstanbul'un fethi ve Kafkasların Müslüman oluşunu iyice tefekkür edersek; Yüce Allah'ın biz Türk Milletine mazlumun yanında yer alıp adaleti sağlama görevini boş yere vermediğini görürüz. Allah’a duamız şu ki içimizdeki akılsızlar, adaletsizlik ve liyakatsizlik batağına batanlar yüzünden, her şeyin doğrusunu bile Allah’ın bizlere ilham ettiği; İslam'ın gözbebeği ve bin yıldır bayraktarlığını yapmayı nasip ederek en büyük lütfuna mazhar olan Türk milletini helak etme.

Bizim yapmış olduğumuz bu duayı sanki aynen kuranında Rabbimiz şu ayeti ile bizlere öğretmektedir:

ARAF suresi 155-‘’Musa, tayin ettiğimiz yere gitmek için, kavminden yetmiş adamı seçti. Onları da o şiddetli sarsıntı tutunca Musa ‘’Rabbim, eğer dileseydin bunları da ve daha önce beni de helak ederdin! İçimizdeki bazı beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak mi edeceksin? Bu Senin imtihanından başka bir şey değildir. Sen onunla dilediğini saptırır ve dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim dostumuzsun(veliyyuna)! Bizi bağışla ve bize merhamet et. Çünkü Sen bağışlayanların en hayırlısısın!’’

Bizlerde duası kabul olan Hz. Musa’nın duası ile dualarımızı Rabbimize arz ediyoruz. Çünkü Rabbimiz Furkan suresinin 77. Ayetinde şöyle buyurmaktadır:

“Duanız, kulluğunuz olmazsa Rabbiniz size niçin kıymet, niçin değer versin“.

Kalbi selâm ve dualarımla