Hûd Suresi 15. Ayet "Her kim dünya hayatını ve güzelliklerini isterse, biz onlara amellerinin karşılığını orada tamamen öderiz. Bu hususta kendilerine bu hayatta hiçbir haksızlık yapılmaz."
Hûd Suresi 16. Ayet "Fakat onlar öyle kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur.Dünyada İşledikleri şeyler tamamen boşuna gidecektir. Zaten bütün yaptıkları da batıldır."
Hūd Süresi 18. Ayet " Allah adına adına yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rablerinin huzuruna arzolunacaktır. Şahitler de şöyle diyecekler. 'işte bunlar rablerine karşı iftira edenler bunlardır diyeceklerdir. İyi bilin ki Allah'ın laneti zalimlerin olacaktır."
Hūd Süresi 19. Ayet "Onlar ki Allah yolundan döndürmeye çalışırlar. Ve o yolu EĞRİ BÜĞRÜ yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar"
Hûd Suresi 51. Ayet "Ey kavmim. Bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim Ecrim ancak beni yaratana aittir. Artık akıllanmayacak mısınız?"
Hūd Süresi 84. Ayet " Medyene de kardeşleri Şu'ayb'ı gönderdik. Dedi ki, 'ey kavmim, Allah'a kulluk edin. Sizin ondan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü de teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır(bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum."
Hûd Suresi 85. Ayet " Ey kavmim. Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına haksızlık etmeyin ve yeryüzünde fesatcılık yaparak fenalık etmeyin"
(Ölçü ve tartı aslında cemiyet nizamında ki bütün adaletin sembol ifadesidir)

Hud Suresi 86. Ayet "Eğer MÜMİN'seniz Allah'ın helalinden size ihsan ettiği kâr sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber ben sizin üzerinize gözcü değilim"
(İnsanın seçiminde hür bırakılması)
Hūd Süresi 91. Ayet "Dediler ki, ey Şu'ayb, biz senin söylediklerinin çoğundan bir şey anlamıyoruz. Ayrıca seni içimizden çok zayıf biri olarak görüyoruz. Eğer AKRABALARIN olmasa idi, seni mutlaka (taşlardık) Senin bize hiçbir üstünlüğün yoktur"
Hūd Süresi 92. Ayet "Şu'ayb dedi. Ey kavmim, benim akrabalarım size Allah'tan daha güçlü ve değerli mi ki, Allah'a sırt çevirip, O'nu unuttunuz. Muhakkak ki Rabbim bütün yaptıklarınızı çepeçevre kuşatmıştır"
(Akraba ve kavmi ile övünme me, doğrudan vazgeçmeme ve liyakatlı olmak ve hiçbir şartta doğruluktan ayrılmamak)
Hūd Süresi 96. Ayet " Andolsun. Musa'yı da ayetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik"
Hûd Suresi 97. Ayet 

"Firavun'un ve cemaatine. Bunlar, Firavun'un emrine uydular. Halbuki Firavun'un emri hak değildir"
Hūd Süresi 97. Ayet 
" Kıyamet günü kavminin önüne düşün. Artık O bunları ateşe götürmüştür. O varılan yer ne kötü bir yerdir"
Hûd Suresi 99. Ayet 
" Hem burada hem kıyamet gününde lanetle işlendikten. Onlara verilen bu KARŞI DESTEK ne fena bir destektir"
Hûd Suresi 100. Ayet
"İşte bu helak olmuş memleketlerin önemli HABERLERİNDEN'dir. Sana onu kıssa olarak anlatıyoruz. ONLAR'dan YERİNDE DURANLAR da var, biçilenler de..
(Günümüz Firavunlarına ve gerçekte Firavun gibi hayat süren milyonlarca kişiye ve hayat sürüşe)

Hûd Suresi 101. Ayet 
"Biz onlara zulmetmedik. Onlar kendi kendilerine zulüm ettiler. Allah'ı bırakıp da taptıkları tanrılar, Rabbimin emri gelince kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. Hasarlarını arttırmaktan başka bir şeye yaramadı"
Hûd Suresi 102. Ayet 
" İşte Rab'bin zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir".

Hûd Suresi 113. Ayet
"Ve, zulm yapanlara YAKINLIK GÖSTERMEYİN ki, size de ateşi dokunmasın. Allah'dan başka yardımcıları da yoktur. Sonra, yardım da göremezsin.
Hūd Süresi 115. Ayet
" Ve Sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükâfatını yitirmez"

Hūd Süresi 116. Ayet
"Sizden önceki devirlerden bakiye sahipleri (kitap ehli) yeryüzünde bozgunculuktan vazgeçirmeye çalışsalardı ne iyi olurdu. Fakat onların içinden kurtardığımız PEK AZ KİMSE bunu yaptı. O zulmedenler ise, ŞIMARTILDIKLARI REFAH'ın peşine düştüler. Ve hepsi de suçlu oldular.
Hûd Suresi 117. Ayet
"Senin rabbin HALKLARI İYİ ve ISLAHATÇI iken, memleketlerini HAKSIZ YERE helak edecek değildir"
Hûd Suresi 123. Ayet
"Göklerin ve yerin gayb'ını bilmek yalnızca Allah'a mahsustur. Her iş O'na döndürülür. Sen yalnızca O'na ibadet et ve yalnızca O'na dayan. Rabbin yaptıklarınızın hiçbirinden gafil değildir"

Evet gönül dostlarım. Firavunların çağlar öncesi belki binleri bulduğu alemde, bugün kü Firavunlar sa belki milyonlarca!...

Kuran'ı Kerim'in sunduğu şifa reçetesi ise belli. Allah'a emanet olun. Selam ve dualarım ile. 
Lokman Abbasoğlu.