İbrahim Tatlıses izliyorum..

Duygulu adam şu İbo!

Bir bakmışsın, bir türkünün orta yerindeki nakarata düğümlenir boğazı ve gözünden yaşlar akar.

Ben severim ibo'yu. Türkülerinden başka, tarzı da Anadolu kokar!

Cigerci babasıyla gurur duyan, doğduğu mağaradan bahsederken omuzlarını dikeltip başını yükselten bir başka sanatçı yokta onun için severim..

Vefalı adam İbo!

Yıllar sonra yeniden televizyonda şow programına başladı. Eski dostlarını yad ederek başladı, onları unutmadı. Oysa o sanatçıların çoğunu tanımaz artık gençler, Arif Susam'ı nereden bilecekler mesela.. Bir yönüyle müziğin hafızasıdır Tatlıses!

Şanlıurfa sıra geceleriyle, modern fantezi müzik arasında kayda değer bir müzik kültürünün son temsilcisidir belki de.

Seyfettin Sucu, Kazancı Bedih, Nuri Sesigüzel, Halil Kendircilerin müzik sofrasından beslenerek, "Müziğin Anadoluluğunu" taşımış dimaglara.

Şimdi yine bıraktığı yerden..

Bugün Ümit Besen, Arif Susam, Cengiz Kurtoğlu gibi isimler var programda.

Her sanatçının, her şarkısı hayatımızın ayrı bir dönemiyle kesişir. Herbiri farklı duygulara denk gelir. Kimi çocukluğumuz, kimi gençliğimize dokunur şarkıların. Sevdalarımızın, acı ve tatlı hatıratların kapı şifreleri gibidir o şarkılar..

İnsanların hertürlü mecralarda birbiriyle kavga ettiği ve herkesin herşeyi bilip, bukalemun misali herşey olabildiği birzaman diliminde sanatçı olmaktan ve yürekten gelen şarkılar söylemekten başka iddiası olmayan, eskimeyen eskilerle hafızalarımızı geçmişin duygu yüklü sokaklarında gezdiren İbrahim Tatlıses'ede selam olsun desem herhalde kıyamet kopmaz..

Evet ben İbrahim Tatlıses türkülerini severek dinlerim..