Uluslararası anlaşmalar genelde imzalandığı yerlerin isimleri ile ifade edilirler.
Mesela:SEVR ,(10 Ağustos 1920) Fransa’nın bir semtinin adıdır.
(Sevres bölgesi).
Yine çok konuştuğumuz ve tartıştığımız LOZAN (24 Temmuz 1923) İsviçre ‘de bir şehir adıdır.
Yine alınan karar gereği AB Ülkelerinin birlik içerisinde olmayan ülkelere karşı (ABD KANADA)hariç. Uyguladıkları seyahat özgürlüğünü kısıtlayan bu sebeple de bir çok göçmen insanın kara ve deniz yollarında ölümüne sebep olan insanlık adına trajedinin adı ve sebebi AB ülkelerinin Anlaşarak imzaladıkları
SCHENGEN (Şengen)Vize antlaşmasıdır.
SCHENGEN Lüksemburg ‘da küçük bir köyün adıdır.
Yazımıza konu İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ‘de Avrupa konseyi Bakanlar Kurulu’nun 07.04.2011 tarihinde Strazburg (Fransa)da Hazırlanıp İstanbul’da (11 Mayıs 2011) İmzaya  açılmıştır.
İstanbul’da imzayı açılmış olduğundan ismini de İstanbul’dan almıştır.
80 maddeden ibarettir (bazı maddelerin kendi içerisinde bentleri vardır)
Yazılımı yaklaşık 30 sayfadan oluşmaktadır.
İstanbul sözleşmesi gerçek içeriğiyle tam olarak sosyal hayatı ve aile yapılarını yeniden dizayn etme projesinin adıdır.
Çünkü bu sözleşmeyi kabul eden ve bağlı kalan ülkeler bu sözleşmeyle birlikte kendi aile ve sosyal yapılarını ilgilendiren kanun ve mevzuatlarını bu sözleşmeye uygun hale getireceklerdir.
Şu sıralar Türkiye gündeminde olan İstanbul sözleşmeyi dönemin eski başdanışmanı dışişleri Bakanı ve sonradan Başbakan yapılan görevden alınan profesor Ahmet Davutoğlu’nun  dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde imzaladığı bir sözleşmedir.
Çok enteresandır bu sözleşmeyi (Balıklama atlayarak)İlk imzalayan ve parlementosunda kabul eden ülke Türkiye’dir.
Sözleşmeye imza atan ülke sayısı 47 dir.Ancak sözleşmeyi imzalayıp onaylayan ülke sayısı 34 tür.Ayrıca Bu sözleşmeye imza veren 11 ülke bu sözleşmenin bazı maddelerine çekimserlik şehri koyarak yada direk şerh koyarak imzalamışlardır.
Ayrıca bu sözleşmeyi ABD Kanada Meksika Japonya ve Vatikan gibi ülkeler imzalamamışlardır.
Bu sözleşmeye çekince veya şerh koyan ülkeler,Davranış sebeplerini 
Sosyal yapıları kültürel ve dini yapıları açısından “Cinsiyetçi bakış açısı cinsel yönelmeye teşvik nikahsız birlikte yaşama” Konularını kolaylaştırıcı ve özendirici yorumu açık muğlak maddeler olduğunu ifade ederek itirazla temkinli davranmışlardır
Bu konuda benim dikkatimi çeken bir husus var dini hıristiyan olan bu batı devletleri bu sözleşmedeki bazı maddeleri muğlak ve yorumu açık ifadeler olduğunu ve bu durumun kötüye kullanılabileceği dolayısıyla dini sosyal ve kültürel yapılarına zararlar vereceğini düşünerek onaylamamışken (Eski başdanışman dışişleri Bakanı başbakanlığa atanan sonra da görevden alınan eski başbakan stratejik derinliği olduğu iddiası olan biri hiç itiraz etmeden çekince ya da şerh koymadan Adete gözü kapalı nasıl imzalamıştır.?)
Sadece enteresanlık imzalayanla bitmiyor,Mecliste hiçbir konuda anlaştıkları görülmemiş AKPARTİ,CHP,MHP,HDP nin Bütün milletvekilleri dahil içlerinden hiç kimse bu sözleşmedeki hiçbir maddeye İtiraz etmeden hep birlikte oy birliği ile kabul etmişlerdir.
İstanbul sözleşmesinin maddelerine girmek istemiyorum isteyen araştırıp bulup inceleyebilir ancak bu sözleşme ve bu sözleşmeye atıfta bulunarak yapılan kanunlar çıkartılan yönetmeliklerin uygulama biçimine baktığımız zaman aile yapısında kadın ya da erkek fark etmez tamiri mümkün olmayan mağduriyetlere sebep verdiği aile mefhumunu dağıttığı inkar edilemez bir gerçektir.
Daha fazla mağduriyetlere meydan vermemek ve sosyal alanımızın tahribatlara uğramaması adına işin uzmanlarından oluşturulacak bir kurulla birlikte bu sözleşme ve bu sözleşmeye dayandırılarak çıkarılan kanunlar ve uygulanan yönetmelikler yeniden Ele alınıp incelenmeli aile ve sosyal hayatın bozulmasına daha fazla müsaade edilmemelidir.
Yasalar ve kanunların toplum nezdinde faydalı olabilmeleri için dini kültürel ve sosyal yapılar Dikkate alınarak çıkarılmaları elzemdir.
Acaba diyorum bu İstanbul Sözleşmesi sinsice hazırlanmış gizli kodları içeren sağlam dinimiz ile kültürel ve sosyal değerlerimizi yozlaştırmak için hazırlanmış bir proje miydi?.
Ne dersiniz bu projeye bağlı olarak Hollywood’un Pabucunu dama atacak düzeye getirilen Direk din ile tarih ve kültür yapılarını hedef almayı adeta kendisine politika edinmiş sinema dizi ve belgesel platformu NETFLİX Bu amaç için kurdurulmuş olabilir mi?
        M.Tuğrul. Türkeri