Dün Kosova Meclisinde millette hayır denildi...

Sözüm özelikle Kosova Türklerini temsil edenlerdir. İnsanın hayatında çizgisi olması lazım. Rüzgar nereye eserse hareket edilirse olacağı budur. Bu siyasi zihniyet her zaman birilerin kuklası olmuştur.

Bu "siyasi zihniyet" 1. kurti hükümetini buna benzer bir şekilde seçime götürmüştü...

Korkaklar; "Rüzgara tüküren kendi yüzüne tükürür".

Halkın sesine kulaklarını tıkmış bu "zihniyet" sonuçta milettin birikmiş kendi paralarını oylamada hayır diyor. Bunların ne mal olduklarını biliyoruz ve Kosova Türk toplumu da artık bilmesi lazım.

Fakir fukara bu küresel krizde çırpınıyor. Bunlar böyledir milletin ses bayraktarlığını yapan bu zavalı zihniyet kendisiden başkasını düşünmez...

Kosova Türkleri arasında ayrımcılık yapmakla ve milleti biribirine düşürmekle hünerleri büyüktür ve bir numaradır...

Prizren'de sınıflar kapanır çıt yok.Önemli günlerde Türk bayrağımız asılı yoktur çıt yok. Prizren'de bir okula Türkçe isim veremeyen ve Gilan'da Türk dilinde sınıflardaTürk öğrenci yok yine çıt yok...Bunlar ki Türklük üzerinden geçinen ve insanları ötekileştirme politiklarında üstüne yoktur. Gelen heyetlere insanları karalamak yine üstüne yoktur...

Ecadat ki üç kıtada at koşturmuş.Onun temsilcisi olmak yürek ister.

Deve kuşuna

"Uç" demişler," Ben deveyim uçamam" demiş.

"Yük taşı o zaman" demişler, "Ben kuşum taşıyamam" demiş.

“Üç maymunu oynamak” Bu söz aslında toplumda ki duyarsızlığı, umursamazlığı, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayı tercih eden insan güruhunun tavrını en iyi özetleyen bir deyimdir...