Mitoloji, toplumlar için çok önemli. Hep dedik ya büyük devletler de, süper devlet olmuş, büyük devlet olamamışlar da, bizim gibi süper devlet olma yolunda hızla ilerleyen büyük devletlerde de, -eğer yöneticileri, millet lehine akıllı ve şuurlu ise- mitolojiye önem verirler ve mitolojik hedeflerini sırası gelince gerçekleştirirler.

***

Hz. Ömer'in halifeliği döneminde Müslümanlar, Suriye ve Irak bölgesini fetheder. Müslümanların hızla ilerleyişi ve güçlü duruma gelmesine tahammül edemeyen İslâm düşmanları, ittifak yapma gereksinimi duyar. Bu maksatla, Bizans ordusu, İranlı ateşperestler ile münafık Müslümanlar ve Hıristiyan Araplar büyük bir ordu kurarlar. İttifak ordusu, Mezopotamya'daki Firaz bölgesinde konuşlanır. Düşmana göre sayıca az İslâm ordusunun başında Halit Bin Velid bulunmaktadır. Halit Bin Velid, küçük ordusunu Fırat'ın batı yakasına geçer ve düşmanı bekler.

Bizans ordusunun komutanı, İslâm ordusunu küçümser, daha savaş başlamadan zaferi kazanacağından emindir. Sonraki zamanlarda tarih boyunca ünlenecek bir mızrak sahibidir. Bu mızrak, mitolojik ögelerle süslü ve özellikle Hıristiyanlarca kutsal sayılmaktadır. Olay şudur: Hz. İsa, çarmıha gerilmiş vaziyettedir. Çarmıhta iken kolları ve ayakları kırılmış ve işkence yapılmıştır. Hz. İsa'nın ölüp-ölmediğini bilmek amacıyla Bizanslı askerlerden biri olan Longinus, elindeki mızrağı Hz. İsa'nın göğsüne saplar. O andan itibaren Longinus'un mızrağı, nesilden nesle "kutsal mızrak" olarak aktarılmıştır. Longinus'un mızrağı, Hz. İsa'nın kanı bulaştığı için Hıristiyanlarca yüzyıllar boyunca kutsal kabul edilmiştir. Oysaki, 2003 yılında yapılan karbon incelemesi ile, mızrağın milattan sonra 7. yüzyıla ait olduğu belgelenmiştir. Yani, mızrak, Hz. İsa döneminden kalma değildir.

***

Çağlar boyunca, bu mızrağa sahip olan orduların hiç yenilmeyeceğine inanılır. Bizans ordusunun komutanının elindeki mızrak, Longinus'un mızrağıdır. Bu mızrak, Hıristiyanlar tarafından yüzyıllar sonrasında bile hep aranılır olmuştur. Hatta, Napolyon, Hitler bile, bu mızrağın peşine düşmüş ve ona sahip olmak istemiştir. Mızrak, şu an  Avusturya'nın başkenti Viyana'daki İmparatorluk (Hofburg) Müzesi'nde bulunmaktadır.

Bizanslı generalin elinde, bu mızrak bulunmakta idi. İslam ordusundan "Bir avuç asker" olarak bahseden ve böbürlenen general, hatasını anlamaya vakit bulabildi mi, bilinmiyor. Rivayet odur ki, Hz. Ömer, haber gönderir, Halit Bin Velid'e. Ve der ki, "Ordunu Fırat'ın batısına çek ve Fırat'ı kalkan yap." Büyük asker Halid Bin Velid, talimata uyar ve ordusunu Fırat'ın batısına çeker ve düşmanı bekler. Hıristiyan Araplar, Farslar ve Bizanslılardan meydana gelen düşman ordusu Fırat'ın batı yakasına geçince, İslâm ordusu büyük bir taarruz başlatır. Kendisinden üstün düşmanı Fırat'ın azgın sularına gömer.

***

Bu olaydan yüzyıllar sonrasında, aynı ritüeller ve aynı ruh anlayışı devam etmektedir. Bir tarafta Hıristiyan Batı Dünyası'nın güçlü sembolü süper devlet Amerika, diğer tarafta Hz. Ömer ve Halit Bin Velid'in varisleri Türkiye… Niye mi?

Amerika, DEAŞ ve Hizbullah gibi terör örgütlerini bahane ederek Suriye coğrafyasında bulunmaya başladığı yılları hatırlayalım. Amerika askerlerinin coğrafyaya ilk çıkışının adı LONGİNUS MIZRAĞI HAREKÂTI'dır. Mitolojik hafızalarını her daim canlı tutma gayretinde bulunan Hıristiyan Dünyası, harekâta bu adı vermeyi uygun görmüştür. Hatta, tarihî intikamını İslâm'dan ve İslâm ordusundan alacaktır. DEAŞ terörü bahanedir. Hıristiyan Batı Dünyası'nın finansörü, fettanı, gizli hesapçıları Siyonist Yahudilerin de bu niyet ve gayretin içinde olduğu unutulmamalıdır.

***

Longinus'un Mızrağı Harekâtı'na mukabil, Türk ordusu da, tarihî birikiminden ve ecdadının maneviyatından güç bularak FIRAT KALKANI HAREKATI'nı gerçekleştirir. Mevcut AK PARTİ iktidarlarının yanlışlarının çok olduğu bir gerçektir. Bununla birlikte, doğrularının da çok olduğu apayrı bir gerçektir. Usta bir fırçadan bezenmiş, renklenmiş bir resim tablosunun detaylarını, sadece yetenekli olan fark edebilir. Kim ne derse desin, ülkemizin ne kadar sorunu bulunursa bulunsun, Türkiye çok güçlü bir devlettir, aziz Türk milleti de çok zengin medeniyet varisidir.

Batı Dünyası, Longirus'un mızrağını biliyor da, İslâm Dünyası'nın lideri aziz Türk milleti, Hz. Ömer'i ve Halit Bin Velid'i bilmiyor mu? Onlardan tevarüs etmiş ruh anlayışına ve hedeflere kilitlenemez mi? Hem de en iyisiyle, en akıllı ve diplomatik yolla…Nitekim, Fırat Kalkanı Harekâtı (24 Ağustos 2016-29 Mart 2017) ile Türkiye, Batı dünyasına mukabil bir cevabı güçlü bir biçimde verebilmiştir. Akabinde yapılan Zeytin Dalı Harekâtı (20 Ocak 2018), Barış Pınarı Harekâtı (2019) ile, coğrafyadaki varlığımız perçinlenmiştir. Neticede; Longinus'un mızrağı, Fırat nehrine gömülmüştür.

***

Harekâtlarda şehit düşen bütün vatan evlatlarının mekânı cennet olsun. Her biri, Halit Bin Velid şuuru ile mücadele etti, her biri ilâ-yı kelimullahı hedefledi. "Kızıl Elma" sözü, bu ruh anlayışının bir sembolü olarak tarihe geçti.

Prof. Dr. Ahmet KIYMAZ

(12.06.2020)

KONU İLE İLGİLİ LİNKLERDEN BAZILARI: