Aylar öncesinden işten çıkarılmış, sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinden hemen sonra komşusundan borç aldığı parayla markete koşan vatandaşın, markette ekmek, pirinç, makarna bulamayınca refleks icabı önüne çıkan luppoyu alması tartışılmaya devam ediyor. Öyle ki, Soylu’yu istifanın eşiğine getiren en önemli etkenlerden birinin luppocular olduğu dahi iddia ediliyor.
Cebindeki para ancak luppo (ki ben adını ilk kez duydum) almaya yeten sıradan bir vatandaşın gecenin bir vaktinde marketten luppo almasını 83 milyon insanın hayatını riske adan bir davranış olarak görüyor, onu günlerce tartışmak konusu yapıp hakaret ediyorsunuz ama devletin tam da 83 milyon vatandaşın hayatının risk altında olduğu yangın günlerinde makam aracı ihalesine çıkmasını görmüyorsunuz.
Çünkü ahlak nedir bilmiyorsunuz, çünkü vicdan denen şeyi çoktan yitirmişsiniz. Çünkü saklandığınız mezar taşlarının arkasında tehlike geçinceye kadar görünmemeyi bir marifet sanıyorsunuz. Çünkü ömrünüzün padişahın ömrü kadar olacağını düşünüyorsunuz.
Bütün okulların tatil edildiği, resmi dairelerin yarı zamanlı çalıştığı, esnafların kepenk kapattığı, yüzbinlerce insanın işsiz kaldığı, insanların en sevdiklerine bile sarılmaktan imtina ettiği, herkesin maske peşinde koştuğu, yapılan 10 TL’lik yardımlarla ülkenin kurtulacağını düşündüğü şu günlerde devletin iki yıl önce almış olduğu makam araçlarını yıprandığı gerekçesiyle yenileme ihalesini görüyorsunuz ama görmezden geliyorsunuz.
Vicdanını yitirmiş insanların erdemi cebindeki bütün parası ancak luppo almaya yetecek kadar olan sıradan bir vatandaşın davranışını ahlaksızlık olarak görmeye yetiyor ama vatandaştan 10 TL. yardım dilenen devletin yangından mal kaçırırcasına çıktığı milyardolarlık ihaleleri, makam aracı yenilemelerini görmüyor.
Alınan bir luppoyla tüm emeklerin ziyan olduğunu, mahalle yanarken o.punun saçını taradığını söyleyip ahlak abidesi kesilen milyonlar, aç köpeklerin önüne atsan tiksinip kaçacak olan yüreklerini beylerin sofrasına meze olarak sunabilirler. Değilse bu durum maskeyle falan kapatılacak gibi değil çünkü.
