Azerbaycanlı Gazeteci-Yazar Oktay Hacımusalı Azerbaycan milletvekili ganire pasheyevanın doğum gününde kaleme aldığı yazısıyla pasheyevayı yere göğe sığdıramadı.

Bana onu anlat deseler, ya da öv deseler, hemen lafa başlamam, doğrusu, sıkılırım, nerden başlayacağımı bilemem. Enerjisi alır beni götürür. Ama deseniz eleştir, hiç lama, cime Hacımusalı yazısında şunları söyledi '..bakmam, hemen eleştiririm. Niye eleştiririm, eksik bir yanı vardır; düzelmesi benim için önemlidir, arif insanların sevdalarını yarım bırakmağa hakları yoktur da o yüzdendir eleştirilerim. Yoksa, ne haddime? Bilenler bilir, ben Ganire hanımın farklı kulvarda at koşturmasının gerekliliğini ta o zamanlardan anladığım için yıllar önce kendisine serzenişlerde bulunmaktaydım. Hatta belki kendileri benim hadsiz ve tutarsız davranışlarımdan rahatsız oluyorlardı belki de. Dile getirmişler miydi bunu bilmiyorum. Bence o kabalığıma karşılık hep bir incelik göstermişlerdir içten içe. Ama konu Ganire hanımın üzerine milli olmayan güçlerin saldırısı oldu mu, beni tutabilene aşk olsun! Alırım elime kalemimi! Size mi kaldı Ganire Paşayeva? Meydanı boş mu buldunuz yani? O, bir değerdir sonuçta… hem de Türk’ün yaşadığı, Türk’ün bulunduğu her bölgede onların dertleriyle dertlenmesini bilen, onun için savaşan, gerektiğinde bir Tomris, gerektiğinde bir Sara hatun olan, Türk’ü ezdirmeyen, Türk’ü savunan, içindeki Şaman hatunun kimi zaman insanlara anlatmaktan çekinen, insanların bu Şaman hatunu anlamayacağını, ya da anlamak istemeyeceğini avcunun içi kadar net gören, bu yüzden yer yer susan, benim gibi tezcanlı, herşeyin biran önce olması için sabırsızlanan insanlar tarafından da haliyle anlaşılmayan, kimi zaman da sustuğu, tabii ki, bu suskunluk zahir suskunluğudur, batında ne denli firtınaların koptuğunu Süleyman’ın kuşdilini bilenlerin bildiğinin ben de az buçuk farkındayım ve bu Şaman Hatun’un Ganire hanıma kattıklarını anlatsam sanırım saatler yetmez.
O, şairdir, ama şiir sadece şiir değildir onun için.
O, televizyoncudur ve televizyonculuktan gelen içe dokunmak adına değil de, içinden geldiği sözleri sapa dizmesini iyi bilir. Ama sözlerin bir araç olduğunun da farkında. Hizmet ettiği amaç ve gayeyi anlatmak için bir vasıtadır.


O, bilimadamı ve sanattan çok iyi anlayan bir sanatbilimcidir. Ama aynı zamanda sanatın insana değer vermek adına bir araç olduğunun da farkında.
O, tüm bu saydıklarımın dışında aynı zamanda gerçek bir Türk kızıdır ve bir Er Hatun olarak Türk dünyası için çarpan kalbini sonuna kadar açacak kadar erdeme sahiptir. Makam, makamın getirdiği ya da getireceği değerler onun için sonuca gidecek yolda harcayacağı kara pul hükmündedir. Hangi makam ve mevki Doğu Türkistan, Kerkük ya da Tebriz’den daha önemli olabilir, ya da olsun? Bir kalp eğer gerçek anlamıyla o bölgeler ve aynı zamanda nerde bir Türk yurdu varsa ora için çarpmıyorsa, çıkarıp söküp atmak lazım o kalbi yerinden ve yerine taş bağlamak lazım…
Turan adlanan mefkurenin zerresi olarak kendisini gören ve bu uğurda koşturan Ganire hanımı zaman zaman karşıt güçlerin hedefi haline getiren neden de budur işte. Ha, kendisi bunun farkında mı? Evet, farkında! Peki, umrunda mı? Hayır, asla! İşte, o yüzden Ganire hanımı korumamız ve sevmemiz lazım!
Nice yıllara içinde Şaman Hatun gezdiren Türk değeri! Şuşa’ya emanetsiniz!

Oktay Hacımusalı

Editör: TE Bilişim