Cumhuriyet gazetesi önemli bir araştırmaya imza atarak milliyetçi aydınlarla konuştu. Milliyetçiliğin mahiyetini, Türkiye'de geçirdiği safhaları, ülkücü hareketin tüm milliyetçileri kuşatıp kuşatmadığını,milliyetçi partileri, din-milliyetçilik ilişkisini ve AKP/MHP işbirliğini sordu.

Verilen cevaplara bakarak, farklı milliyetçilik anlayışları ve tipolojilerinden söz etmek mümkün. Bunun nedeni, insan düşüncesinin kültür, eğitim, çevre,tarih ve dinle ilişki gibi faktörler tarafından belirlenmesidir.

Milliyetçilik, milli menfaatleri öncelemek şartıyla hal ve şartlara göre her düşünce ve ideoloji ile iş birliği yapabilen bir doktrin. Dönemsel şartlara bağlı olarak bazı şeyleri öne alıp, bazı şeyleri arkaya atabilir.Farklı milliyetçilik biçimlerine hayat veren budur. Onun hiç değişmeyen vasfı,anti emperyalist, milli merkezli, toplum tarafından en çok paylaşılan değerlere dayanmasıdır. Toplumu birleştirecek ortak noktalar bulamayan bir milliyetçilik işlevlerini yerine getiremez. Milliyetçilik kuramcılarının, geleneğin icat edilmesi diye ifade ettikleri şey, milliyetçiliğin toplumu bütünleştirip milletleştirmek için gerekirse bu değerleri icat edebileceğini ifade eder. Muhatap toplum, yeterince ortak değere sahipse milliyetçilik o değerler üzerinden yürür.

Yazı dizisinde en çok dikkatimi çeken husus, Türk-İslam sentezi veya din- milliyetçilik ilişkisine verilen cevaplardı. Son yıllarda önemli çalışmalara imza atan ve konunun yetkin isimlerinden olan sn İskender Öksüz, Türk-İslam sentezinin bir yeşil kuşak projesi olduğunu, dinle milliyetçiliğin bu amaçla bir araya getirildiğini söylüyor. Eski Kültür bakanı Namık Kemal Zeybek ise tarikatlara, onların oyunu almak için açıldıklarını ancak gençliğin bir kısmını onlara kaptırdıklarını beyan ediyor.

Sorulara verile cevaplarda, son yıllarda dinin siyasi ikbal aracı yapılmasına duyulan tepkiden kaynaklanan ürkekliği görmek mümkün.

Türk milliyetçiliği Türk milletine dayanır, onun da dini İslam'dır. Birilerinin onu istismar etmesi, ona yaklaşımımızı, bakış tarzımızı değiştirmez, değiştirmemelidir. Elbette din ile milliyetçilik aynı şeyler değildir, ama karşıt şeyler de değildir. Milliyetçiliğin harcı toplumun kültürel kodları olduğuna göre ona ruh ve anlam katan da dindir. Hangi kültür dinden bağımsız, dinden büsbütün ayrışıktır? Batı kültürü Hıristiyan, Türk kültürü Müslüman'dır. Kültürü Müslüman olan bir milletin milliyetçiliği de Müslüman'ca olacaktır. Bundan tabii bir şey olamaz.

Bu ülkede toplumun Müslüman tarafına hitap etmeyen bir milliyetçiliğin şansı yoktur. Komplo teorileri ile Türk-ile İslam'ın yan yana gelmesini bir proje olarak nitelemeyi doğru bulmuyorum. Türk, İslam'la o kadar iç içedir ki birçok çevrede Türk, İslam'ın yerine, İslam Türkün yerine kullanılabilmektedir. Balkanlarda hala Türk demek Müslüman demektir. Türk-İslam sentezi veya Türk-İslam ülküsü biraz bundan biraz tepkisel biraz da sosyolojik sebeplerle ortaya çıkmış bir kavramdır. Tepkisel tarafı, siyasi rekabet uğruna her türlü milliyetçiliği ırkçılık, kavmiyetçilik olarak niteleyen çevrelerin propagandalarına verilen cevaptır.Din dışılık suçlamaları böyle bir formül ile bertaraf edilmiştir. Sosyolojik yanı ise, 12 Eylül döneminin ölümle iç içe şartlarının milliyetçi gençliği manevileştirmesi ve her gün büyüyen harekete yeni katılan muhafazakar çevrelerin alışkanlıklarını, hassasiyetlerini harekete taşımalarıdır. Bu yeni bir durum değildir,Milli mücadelede verilirken de din ile milliyetçilik el eledir.Sonra bu birliktelik bozulmuş, milliyetçilik -etnik unsurları- kapsama kabiliyetini kaybetmiştir.Din-milliyetçilik ilişkisinde bir başka nokta da, dinin ikna edici yanından yararlanma ihtiyacıdır. Ağır fedakarlıkların gerektirdiği tarihi kavşaklarda, din bunu kolaylaştıran bir fonksiyon icra etmiş,milliyetçilik dinin bu yönünden çokça istifade etmiştir. Türk-İslam ülküsü veya sentezi kavramının 12 Eylül öncesinin ölümcül şartlarında ortaya çıkması bu gerçeğin ifadesidir.

Mevcut iktidarın İslam'ı hovardaca kullanmasına bakarak dinle milliyetçilik arasına mesafe koymak doğru değildir.İslam'ı ihmal eden, dikkate almayan bir milliyetçilik toplumu kuşatamaz. AKP'yi onca yanlışına, yolsuzluğuna rağmen, 18 yıl iktidarda tutan icraatları veya başarıları değil, toplumun Müslüman tarafına hitap eden söylemidir.Dün milliyetçilik ırkçılık diyenlere karşı takınılan savunmacı ve tepkisel tavır ne kadar yanlışsa, bugün aynı çevrelerin dini kullanmalarına karşı yeni bir tepkisel tavır koyarak, din ile milliyetçiliğimiz arasına mesafe koymak da o kadar yanlıştır. Türk milleti Müslüman'dır, kültürü Müslüman'dır, milliyetçiliği de Müslüman'ca olacaktır.