MUHSİN YAZICIOĞLU

Abone Ol


İnananlar,iman edenler bilir ki
“Yaratılmışların en şereflisi insandır”
İnsanın bütün hayatı boyunca hiç bitirmemesi eksiltmemesi gereken tek sermayesi ve hazinesi “ŞEREF”tir 
Şeref denince insan için akla güven gelir.
İnsan Vasfını,İnsanı en iyi şekilde ifade eden şeref hiçbir maddi karşılıkla ölçülemez.
Bir mevki ya da kişilik şerefle birlikte Anılmıyor ise ,ne kişiliğin ne de bulunduğu makamın ne de sahip olduğu servetin bir mana ve önemi vardır.


Çünkü şeref insanın benliğinde olan,üzerinden hiç çıkarmadığı ona yakışan onu koruyan Bir kıyafettir.
Şeref bir insanın üzerinden Vasıf olarak çıkıp giderse İnsan çıplak kalır.
Kısaca şeref her insanda olması gereken alınmaz satılmaz baha biçilmez bir onur da Tacıdır.
Maalesef bu tacı taşımak Herkese nasip olmuyor.
“Şerefli insan “İfadesi ömrünü iftiharla geçirmiş doldurmuş kişilere uygun olan yakışan ve onları çok güzel ifade eden bir vasıftır
İşine ailesine yurduna milletine inançlarını kısaca insanı insan yapan bütün değerlere taviz vermeden bağlı olan ve bunu bütün benliğiyle yaşayan yaşatan insanlara “şerefli insan “diyoruz.
Bu yazıyı kaleme almama sebep olan 25 Mart 2009 yılında bir SUİKAST ile şehit edilen,şerefli Şehit genel başkanımdan bahsetmektir Muradım.
İnsanlığın hakikatlerinden bahsederken milli manevi değerlerimizden bahsederken yani Allah derken,kur’an derken,Bayrak derken,millet derken,Vatan derken Vücut kimyası başka bir hal alan sestonu değişen rahmetli Muhsin başkanımdan bahsetmek istiyorum Size.
Rahmetli ne kadar hakkıyla anlatabilirim bilmiyorum yüzlerce sayfalık yazılarla yeterince anlatılmayacak bir kişilik abidesini bir yiğit dava adamını bir makaleyle nasıl anlatabilirim.
Onun zorluğu kalbimi beynimi yoruyor Çünkü onu anlatmak için kullananacağım kelimeler tam anlatamazlar diye mahcubiyet yaşıyorum.
Birlikte aynı dava(Allah’ın davası,Gerisi boş uğraşlar) İçin birlikte yol yürüdüğüm birlikte mücadele verdim halen aynı heyecanla müşterek davamızı benliğimde yaşattığım yokluğuna alışamadığım”Gardaş”dediği layık gördüğü Gardaşlık ifadesine layık olmaya layık kalmaya yemin ettiğim İlk ve son genel başkanım.
“ŞEREF “Abidesi genel başkanım Muhsin yazıcıoğlu’nu yazmaya anlatmaya çalışıyorum.
Muhsin yazıcıoğlu Allahın takdiri ile yaşayabildiği bütün Ömrünü bu topraklara milletine ve milletin değerlerine adamış yiğit millet evladı, yiğit dava adamıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu,Hayatı boyunca yalan hile bilmemiş benliğinde buna yer vermemiş imanı itikatı vatan millet bayrak sevgisini hayatının merkezine almış adaleti hakkın adaleti,bilmiş haksızlık yapmamış haksızlığa boyun eğmemiş tek derdi ülkesinin büyüyüp güçlenmesi,ülke insanının refah huzur mutluluk içinde yaşaması olan dava ve gönül adamı Muhsin Yazıcıoğlu.
Yalansız ,hilesiz ,Riyasız yiğitçe şerefle yaşanmış bir ömrün adıdır Muhsin Yazıcıoğlu.
Rahmetlinin duruşunu imanını bu topraklara ve insanına sevdasını bu sevdayla yorulmus yiğitliğini korkusuz ve cesur olduğunu bilenler milletin gelecekte lideri olduğunu gördüler.
Ülkesine milletine oynanan oynanacak oyunları bozacağını başlarına musallat olacağını bildiler.
Çünkü görmüşlerdi ki Muhsin Yazıcıoğlu,Dünya nimetleri ile dünya mevkileri ile satın alınamazdı.
Nefsi tuzaklara düşmez hiçbir kirli işin işbirlikçisi yapılamazdı.
Allah davasından başka hesabı yoktu ve bu davadan asla vazgeçirilemez döndürülemez di.Hayatı Boyunca davasından taviz vermeden yaşadı.
Öyle yalansız ve Riyasız bir dava adamıydı ki seçim zamanlarında mümkün olduğunca camilere gitmezdi
-Neden başkanım diye sorulduğunda
-Camide bulunan cemaatlerden olası bir tanesinin dahi”oy İçin geliyor “Düşüncesine kapılmasını istemem demişti.
Bir çok kişinin hatta yol arkadaşlarının bazılarının bile iyi tanıyamadığı Muhsin Yazıcıoğlu ‘nu ülke ve millet üzerinde hesabı olanlar iyi tanıyordu.
Ülkemizde ilgili ileriye dönük planları programları olanlar Muhsin Yazıcıoğlu ‘dan korktular.Ona tuzak kurdular şehit ettiler.
Muhsin Yazıcıoğlu ‘nu hiç Unutmayacağımız bizim onu anlamamıza yardımcı olacak konuşmalarından bazı alıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum.
-Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz hayatın hiçbir zerresinde fırıldak olmaya gerek yok.
-Zülüm Azrail olsa da hep Hakk’ı tutacağım mukaddes davalarda da ölüm bile güzeldir.
-İslam hassasiyeti olmayan milliyetçiliğin içi boştur
-Benim kızılelma hayalim”BOP”Falan değil ne İsrail ne Amerika’nın Gölgesinde bir Türkiye değil benim hayalim Türk İslam medeniyeti Türk İslam birliği
-Kan dökmeyi Seven bir millet değiliz ama söz konusu vatan olunca dünyanın şah damarını keseriz
-İnanmadığım bir yolda milyonlarla yürüyeceğime inandığım yolda tek başıma yürürüm.
Üzülerek ifade etmek isterim ki bu yiğit adamın sağlığında yaşarken kıymetini bilemedik
Ruhu şad Mekanı cennet olsun.
                     M.Tuğrul Türkeri