Tabiî ki bu şartlarda ayrımcılık gibi akraba kayırmacılığının ülkemizde ve bölgemizde bitmesini beklemek bir hayli saflık olur. Mevcut çark bu  gibi haksızlıklarla dönüyor.

Nepotizm kavramının Latince’de “Nepot” sözcüğünden türediği ve yeğen, torun  anlamını taşıdığı ifade edilir. Nepotizm, kamu örgütlerinde ve iş örgütlerinde karşılaşılan önemli sorunların başında yer almaktadır. Konuyu pekiştirmek ve daha iyi anlamak içinde Türk Dil Kurumu verilerini incelediğimizde  ' iltimas, torpil, arkadaş veya akraba kayırma ' şeklinde ifade edildiğini görüyoruz.

Peki, ayrımcılık ne demek ?

Bir kimsenin işe alımında  tecrübe, beceri, iş görme, kabiliyet, vizyon  vb konularda, eğitim düzeyine bakılmaksızın istihdam edilmesi demektir. Nepotizmin toplumda travmaya, sosyolojik ve psikolojik yönünden meydana getirdiği erezyonal durumlara yol açtığını söyleyebiliriz. .

Diğer ülkelerde nepotizm nasıl önlenmekte?

En başta şeffaf bir kamu yönetimiyle ve katılımcı demokrasiyle mümkün olur bence. Bunun da en alt kademeden başlaması gerekir. Yerel yönetimlerde halkın katılımıyla bir otokontrol sistemi geliştirilmelidir. Böylece kamu görevine gelen hiç kimse kendi çevresini kayırma cüretini bulamayacaktır.

Halkın aydınlanması ve karar verme mekanizmalarına direk katılımıyla daha iyi bir kamu yönetimi olur inancındayım.

Konuyu pekiştirmek açısından başka kültürleri de incelemek gerek. Dünyanın her tarafında nepotizmin izlerini görmek mümkün, genelde de  siyasetle uğraşan  ailelerde yaşatılıyor.

 

Nepotizmin etkisinin azaldığını hatta ortadan kalktığını hayal edebilir miyiz ?

Kirli siyasetin hayatımıza bu kadar girdiği, günümüzü ve geleceğimizi şekillendirdiği bir ortamda hayal etmek fazla iyimserlik olur. Fakat ümidi elden bırakmamak gerekiyor. Bu konuda hepimize görev düşüyor. Kayırmacılığın olmadığı bir kamu düzeni için hepimizin uğraşması gerekiyor. Bu mücadeledeki ilk basamağımız empati, belki o zaman halk ile hak daha yakın olur…