Sözlükte yaklaşmak, Allâh’a (cc) yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Akıllı, hür, mukîm ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını keser. Böylece hem maddî durumu yetersiz olup kurban kesemeyenlere yardımda bulunmuş, hem de Cenab-ı Hakk’a yaklaşmış olur.

Kurban ibadeti, İslam toplumlarının şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri yerine getirilmektedir. Kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde bütün varlığını Allah (cc) yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Kurban Hanefî mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise sünnet-i müekkededir. Dinî kaynaklarda Peygamber efendimizin (sav) kurbanını daima kestiği ifade edilmektedir. 

Kurban ibadetinin  asıl amacı Allah’ın rızasını kazanmak ve O’na yakınlaşmayı arzu etmektir. Kurban kesen, bu ibadetiyle Allah’a yaklaşmış ve O’nun hoşnutluğunu kazanmış olur. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. Kesilen kurbanlardan maddî olarak daha çok, fakirler yararlanır. Bu ibadetin ruhunda Hakka yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun sembolik bir ifadesidir.

İlk kurban emri Hz. İbrahim'e (as) gelmiştir: Hz. İbrahim Allah’a olan sadakat ve tevekkülünü göstermek için oğlu Hz. İsmail’i kurban etmek istemiştir. Hz. İsmail (as) de emre rıza gösterip büyük bir teslimiyetle bu teklifi kabul etmiştir. Hz. İbrahim (as), Hz. İsmail’i (as) kurban edecekken Allah (cc) bu sadakat ve tevekkülün karşılığı olarak gökten bir koç indirmiş ve Hz. İbrahim’e (asa) onu kesmesini emretmiştir. Biz Müminler de kurban bayramını idrak ettiğimiz bu günlerde kurban kesmekle bu iki peygamberin Allah'a karşı verdikleri başarılı imtihanın sevincini yaşamaktayız.

         "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes…"(Kevser, 108 / 2)

         Kurban; Allah için kesilir. Allah'tan başkası adına kesilen veya Allah'ın ismi anılmadan kesilen hayvanların eti yenilmez. Halk tabiri ile murdar hükmündedir. Allah için kesilip O’na bir çeşit hediye edilen hayvana bizim tarafımızdan haklı olarak ayrı bir kutsiyet verilmektedir. Kurban edilecek hayvana tekbirlerle hoş bir ortam sağlanıyor. Kurban ile esas gaye gönüllerin Hakk’a yönelişidir. Kurban, kulu ile Rabbı arasındaki gerçek bağlantının ifadesidir. Peygamberimiz (sav)den nakledilen bir hadis-i şerifte:

"Allahü teâlâ sizin şekillerinize ve mallarınıza bakmaz; fakat O, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar."

Diğer bir hadis-i şerifte de:

"Muhakkak sadakalarınız, fakirin eline  ulaşmadan önce, Allah'ın eline ulaşır…" buyurulur.

         Kurban kesmek, varlıklı Müslüman için,  Allah'ın verdiği nimetlere bir şükran ifadesidir. Bunun yanında müslümana sevap kazandırır.  Kurban gelebilecek belâ ve musibetlere karşı manevî bir kalkandır. Kurban, bir bayramdır… Ve bu bayramı çok iyi idrak etmek gerekir. Kurban, Allah’ın adını anmaya, kul olduğumuzu idrake, insanoğlu arasındaki husumeti ortadan kaldırıp da kardeşliğe, dayanışmaya, paylaşmaya vesiledir. Kurban kesmenin ve kurban bayramının hem ibadet hem de insanî boyutu vardır.  . Her müslümanın kalbinde Rabb’in hediyesi, o büyük mükâfatın ümidi daim olsun.

           “Ve (oğluna bedel) ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. Hem sonraki (ümmet)ler içinde ona (iyi bir nâm) bıraktık. İbrâhîm’e selâm olsun! İyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.” (Saffat, 107-110)

            Bayramı yaşayabilen İbrahimlere; amelleri gösterişten uzak ve şuurlu olan insanlara selam olsun… Tüm müslüman âleminin bayramı mübarek olsun. Saygılarımla.

Rânâ İSLÂM DEĞİRMENCİ

Eğitimci / Şair-Yazar