ÖNEMLİ OLAN TEKBİR GETİRMEK

Muazzez Ersoy sahneye geldi ve o güzel şarkılarını söylemeye başlayınca birden 'Ya Allah Bismillah Allahu Ekber' diye tekbirler başladı.

Abone Ol

Zannedersem Başbuğ Alparslan Türkeş'in Genel Başkanı olduğu Milliyetçi Hareket Partisi'nin son kongresiydi.

Muazzez Ersoy şarkılarını söylemek için sahneye geldi ve o güzel şarkılarını söylemeye başlayınca birden ya Allah Bismillah Allahu Ekber diye tekbirler başladı.

Ağız tadıyla şarkıları dinleyemedik Çünkü Ülkücüler için şarkılar değil tekbirler önemliydi.

O günden bugüne değişen bir şey var mı diye şöyle bir baktım yine hayal kırıklığına uğradım. Çünkü sosyal Adalet eşitlik hakça paylaşım önemli değil Ülkücüler için. ""Ya Allah Bismillah Allahu Ekber"tekbiri hepsinden daha önemli..

Ülkücülere okuyun Doktor mühendis Mimar olun dedikçe Onlar bizi dinlemeyip siyasi iktidarın" Siz polis olun özel harekatçı olun Vatan kurtarın " sözüne kulak verdiler. Çünkü tekbir getirmek hepsinden daha önemliydi.

Konuşmasının her bölümünde Hamdolsun diyerek Din istismarcılığı yapan siyasetçilerin söz ve tavırları onları da cezbetmişti. Onların çocukları yurt dışında okuyup önemli mevkilere gelirken bizim çocuklarımız Tekbir getirmeye devam ettiler. Çünkü "Ya Allah Bismillah Allahu Ekber demek her şeyden daha önemlidi.

Siyasî ıslamcılar milliyetçi Ve ülkücülerin hep ayak işlerinde kendileri tarafından kullanılabilecek pozisyonlarda olmasını istiyorlardı. Lise mezunu siyasi islamcılar iştirak şirketlerinde müdür olurken bizim üniversite mezunu Ülkücüler de onların emrinde hizmet eri olarak kullanıyorlardı. O ülkücü arkadaşlara sorduğumuzda buna da şükür hamdolsun diyordu onlar da..

Çünkü ülkücü arkadaşlarımız için hakkın ve hukukun tesisi bir önem arz etmiyordu. Hak hukuk Adalet Milliyetçi Hareket sözü sadece bir slogandan ibaretti. Parti programlarının ve Parti Tüzüklerinin önemi yoktu. Tek önemli şey ya Allah Bismillah Allahu Ekber diyerek tekbir getirmekti.

Selçuklu ve Osmanlı'yı yıkan bu Ortadoğu kafası Maalesef bugün de sosyal hayatta şiddetli bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Öyle ki devletin Bakanı bile andımızı eleştirirken benim varlığım neden Türk varlığına armağan olsun diyordu..

Ülkücülere faşist Kafatası için bunlar Fatiha bile okumuyorlar diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanı Ülkü ocaklarında ağırlamak Şeref misafir olarak kabul etmek ülkücülerin büyük haz mutluluk duyacağı iş haline geldi. Artık ilimin bilimin Sosyolojinin ve tıpın hiçbir önemi yok. Önemli olan tek şey tekbir getirmek ve cemaatlerle tarikatlarla kol kola yürümek..

Ülkücüleri bu cenderenin içerisine hapsedip siyasal İslamın Tetikçisi haline getirenlere yazıklar olsun.

Ertuğrul Kalafat