ORTADOĞU’NUN FETÖLERİ !
Önce Irak’ta Saddamı arkadan vurup tüm sistemi ele geçirip felç ettiler.
Irak ordusu savaşmadan “komutanları” ile birlikte teslim oldu.
Hıristiyan dışişleri bakanı Tarık Aziz yurt dışına çıktı güvenceye alındı.
Irak devleti çöktürüldü.
Ülke ABD’ye teslim olmakla kalmadı, milyonlarca insan öldü ve Irak’ın her köşesi harabeye döndü !
Altından “Kesnizaniler” diye FETÖ benzeri gizli dini (!) bir tarikat çıktı.
Sonra Suriye’de aynı tezgah yeniden sahnelendi.
Hizbullah’ın tüm yönetici ve lider kadrosu burunlarının dinindeki adamlarının ihaneti ile darmadağın edildi ve Hizbullah’ın karargah kadrosu 1.,2., 3. halkasına kadar çökertildi ve cezalandırıldı.
Şimdi sıra İran’da
Savaş halinde bir ülke.
İsrail bas bas bağırıyor saldıracağım diye.
Saldırı başlayınca ilk hedefler Genel Kurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları başkanı oldu. Ve nokta atışı ile öldürüldüler.
Aynı anda ikinci grub hedefleri nükleer silah üretiminin beyin takımından iki önemli isim oldu.
Onlarda öldürüldü.
Bunlar bilinenler.
Anlaşılan o ki, İran dahil bölge ülkeleri FETÖ benzeri örgütlerce son 25 yılda ABD ve İsrail tarafından tamamen ele geçirilmiş.
Neymiş efendim, MOSSAD çok güçlüymüş ?!
Geçin bu hikayeleri.
Güçlü olan bu ülkelere sızdırıp örgütlediğiniz ihanet çetesi münafık örgütler !
Türkiye son anda bu tuzağı bozan tek Bölge ülkesi oldu.
Şimdi 15 Temmuz 2016’da nasıl bir belayı defettiğimiz daha iyi görülüyor olmalı.
AKP’nin ABD ile işbirliği, siyasi gafleti ve dinci bağnazlığının körlüğü yüzünden az daha FETÖ işi bitirecekti.
Türkiye’yi önce bir belaya bulaştıracaklar sonra tüm üst düzey yöneticileri asker sivil burunlarının dibindeki güya en sağlam adamları tarafından ya öldürülecek ya da ihbar ettirilerek nokta atışı ile imha edileceklerdi.
Türk devlet aklının kadim hafızasına sahibi teslim olmayan küçük ama kararlı bir çekirdek tüm planları bozdu.
Türkiye de, mevcut siyasi iktidarları ve yönetimlerine sızmanız kandırmanız, teslim almanız, satın almanız yetmez !
Türk milletinin binlerce yıllık tecrübesinin birikimi, genetik hafızasının ve aklının “devletteki” temsilcileri olan “evlatları” bir avuç kalsa da günü gelince Türk milletinin silkinişi ile emperyal tüm oyunları bozacak güçtedir.
Türk tarihi şahidimizdir.
“Buraya kadar !” dedikten sonra emperyal güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin kabusu başlar !