Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneğinin Onur kurulu üyesi Prf.Mehmet çelik şunları söyledi “Çok basit bir teklifle hükümetimize derneğimiz şu öneriyi yapsın. Her köye imam, öğretmen ve ebe hemşire tayin ediliyor. Her köye bir ziraat mühendisi, imam, öğretmen ve ebe hemşire gibi tayin edilmeli.” dedi.

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği İstişare Toplantısı Adana’da yapıldı. Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Sanat Derneği Genel Koordinatörü Halil Arslan ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantının birinci günü Seyhan otelde yapıldı. Toplantının 2. günü Vizyon Kebap Restoran’ın toplantı salonunda gerçekleşti.

Bu toplantıda 6 gündem maddesi yer aldı. Eğitim, sağlık, tarım, spor, turizm ve hukuk konularının görüşüldüğü toplantının açılış konuşmasını Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Genel Başkanı Fuat Bodur yaptı. Derneğin faaliyetleri hakkında bilgi veren Bodur, Türkiye’de 61 ilde teşkilatlarını oluşturdukları söyledi. Özellikle pandemi döneminde şirketler ve STK’ların bir sıkıntı dönemine girdiğini dile getiren Bodur, kendilerinin pandemi dönemini fırsata çevirdiklerini belirterek, 8 ay önce 100 Bin TL değerinde 100 tane engelli arabası dağıttıklarını aktardı. Pandemi döneminde askıda ekmek kampanyası kapsamında, 20 bin adet ekmeği askıya çıkartarak ihtiyaç sahipleri ile buluşturduklarını vurgulayan Bodur, Ramazan ayında 1500 adet erzak kolisi dağıttıklarını dile getirdi.

1500 GIDA PAKETİ DAĞITILDI

Doğu ve Güneydoğulu ihtiyaç sahibi ailelere ve öğrencilere bir hafta önce Sarıyer Şubelerinin 150 Bin TL değerinde kıyafet dağıttığını anımsatan Bodur, “Şuanda Bağcılar’da, Taksim’de özellikle kamudan bize gelen talepler var. Kan stoklarının azaldığı bir dönemde İstanbul’da biz yaklaşık 3 ay önce ciddi bir kan bağışı yaptık. Son bir yılın en fazla kan bağışı yapan STK’sı olduk. Özellikle engelli arabası ve gönüllere dokunma adına yaptığımız bu güzel iyilik hareketi karşısında bize ödül veriliyor.

İPEK YOLU MASAL ADIYLA BİR KORO OLUŞTURDUK

Güney ve Güney Doğu müzik korusu kurduk. İsmi İpek Yolu Masal. Mardin’i anlatan Güneydoğuyu anlatan Süryanice, Arapça, Kürtçe çok dilli bir koro oldu. Güneydoğulu ve çoğunluğu Mardinli ağırlıklı arkadaşlarla, aralık ayında iki belediye ile görüştüm. İstanbul’da şuanda bu iki kültür merkezinde müziklerini icra edecekler. Kültürel gezilerimiz oluyor. Güneydoğuyla ilgili 3 tane profesörümüz çalışmalar yapıyor. 61 il başkanımızla hazırladığımız dosyaları Cumhurbaşkanımıza sunmak istiyoruz” dedi.

Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık, Kağıtçılık A.Ş. ve İlkhaber, Güney Hakimiyet ve İLKSES Gazeteleri İmtiyaz Sahibi, Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Sanat Derneği Genel Koordinatörü, GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı, Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan ise Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği yönetim listesini açıklayarak, listede olan isimleri ve görev bölümlerini şöyle duyurdu;

“Genel Başkan A. Fuat Bodur, Genel Koordinatör Halil Arslan, Onur Kurulu Başkanı Profesör Doktor Mehmet Çelik, Başkan Vekilleri; Mehmet Deniz, Zeyni Acet, Emrullah Özbey, Süleyman Durak, Sağlıktan Sorumlu Profesör Doktor Mehmet Zeki Taner, Genel Sekreter Selahattin Canpolat, Başkan Yardımcıları; İbrahim Ağırman, Mehmet Zeki Uyanık, Süleyman Çelik, Halkla İlişkiler Başkanı Salih Bayar, Tarımdan Sorumlu Başkan Mehmet Şerif Öter,  Turizmden Sorumlu Başkan Rasim Kahraman, Kadın Kolu Başkanı Ayşegül Saylan, Hukuktan Sorumlu Başkan Zeynep Aysan, Eğitimden Sorumlu Başkan Aysel Fedai, Sağlıktan Sorumlu Başkan Hüsniye Erdoğan,  Uluslararası Ülkelerden Sorumlu Başkan Atilla Pak, Basından Sorumlu Başkan Zeynel Abidin Kıymaz, Gazete Yazı İşleri Başkanı Erdal Erek”

GAP PROJESİ TAMAMLANDIĞINDA BÖLGE CANLANACAK

Arslan, GAP Projesine dikkat çekti. GAP Projesinin önemini anlatan Arslan, “GAP Projesi Mardin Ovası’na vardığı zaman ekonomimize katkı sağlayacak ve hatta Türkiye ekonomisine katkı sağlayacaktır. Büyük bir ova. Bulunduğu alan Çukurova’dan fazla alanı kapsıyor. Tıp Fakültesi Mardin’de yapıldı. Hedefimiz sivil toplum kuruluşları olarak tarımında kalkınmasıdır. Biz diller ve dinlerin şehrindeniz. Doyduğumuz yerde istihdam yaratıyoruz. Doyduğumuz yerde de elimizden gelen yardımı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Halil Arslan’ın konuşmasının ardından gündem maddelerine geçildi.

PRF.ÇELİK KİTABIMIN TELİF HAKKINI DERNEĞİMİZE BAĞIŞLAYACAĞIM

 Derneğin ismi konusunda görüşler aktarıldı. Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Onur Kurulu Başkanı Prof Dr. Mehmet Çelik, kendisinin yazdığı bir kitabı derneğin bastırmasını istedi. Bu kitabı derneğin bastırması durumunda bir de İngilizcesini yapıp, Avrupa’da pazarlanması durumunda çok büyük para kazanabileceklerini dile getiren Çelik, basılacak kitapların derneğe de büyük katkısı olacağını söyledi. Çelik; “Derneğin adı benimsenecek. Takdir yazısını da Cumhurbaşkanı yazacak. Çıkınca da götürüp kendisine takdim edeceksiniz. Derneğimiz belirli noktalar açısından da kapıları açacak. Mardin’de manastırda 5 yıl kaldım. Bu nedenle Mardin’i ikinci şehrim kabul ediyorum. Kültür sanat olunca ilk yapacağımız iş bu eseri basmak. Eserin bütün telif haklarını da bu derneğe devredeceğim. Kıyamete kadar derneğin olacak” şeklinde konuştu.

ÖTER:MEZEPOTOMYA VERİMLİ TOPRAKLARA SAHİP

Tarımın ülke açısından olmazsa olmazlar arasında olduğunu dile getiren Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Sanat Derneği Tarımdan Sorumlu Başkan ve Kızıltepe Hububat Merkezi Başkanı M. Şerif Öter ise konuşmasında, dünyanın en bereketli topraklarının Mezopotamya ovasında bulunduğunu hatırlattı.  Hem su, hem de toprağın kalitesi açısından Mezopotamya’nın çok zengin bir yapıya sahip olduğunu anlatan Öter, “Dünya’da bu zenginliğe sahip birkaç yer bulunuyor. Buda bir elin parmak sayısını geçmez. Topraklarımız hiç boş kalmaz. Yılda iki ürün verir. Bu ürünler sadece Mardin insanının ekonomisine katkı sunmuyor. Aynı zamanda ülkemizin de bir değeridir. Mardin insanı çiftçisiyle, esnafıyla ve bağlı bileşenleriyle yüzde 80’i ifade ediyor ve katma değer yaratıyor. Dünya’nın en zengin toprakları ülkemizin iki büyük nehri olan Fırat ve Dicle’nin ortasında olmasına rağmen mısır ekiminde sıkıntılar yaşandı. Konunun Sayın Cumhurbaşkanımızın önüne gelmesine kadar Sayın Vekilimiz Orhan Miroğlu’nun gayretleri oldu. GAP diye adlandırılan Güneydoğu Anadolu Projesi bölgenin ve ülkenin ekonomisini kalkındıracak olan ilk başlandığında dünyanın 5.  bugün ise 2. projesi olan bu önemli proje şimdiye kadar tamamlanamadı. 47 yıldır tamamlanamayan bir proje son bir yılda biraz hızlandı. Hükümetimiz biraz ödeneği arttırdı. Bir an evvel bunun bitmesini bekliyoruz. Bitinceye kadar çiftçimiz kendi imkânlarıyla, büyük zorluklarla maddi olarak elektriğin bedelini ödeyemeyecek şekilde de olsa mecbur kalıyor ve o toprakları ekip biçiyor. Şuanda Mardin çiftçisinin sulama yapanın yüzde 80 borçlu durumda. Bir kısmı ise icralık olmuş. Ekmezse ne olur. Bu sene ülkemiz ciddi bir kuraklık yaşadı. İç Anadolu ve Güneydoğu da ciddi biçimde etkilendi. En çok etkilenen il Mardin oldu. Mardin’de de en çok Kızıltepe etkilendi. Meteoroloji raporlarına göre Mardin 2020 yılında toplamda 10 gün yağmur almış, Kızıltepe ise 6 gün yağış almış” dedi.

GAP projesinin 47 yılda bitirilemediğini vurgulayan Öter, “Seyhan Baraj Gölü yapıldı. İyi ki de yapıldı. Hem bölgeyi kalkındırdı, hem de ülkeye önemli bir katma değer sağladı. İnsanlar Doğu’da ve Güneydoğu’da kamyonlara binip Çukurova’ya geliyordu. Ama Dicle ve Fırat Nehri’nin suları Seyhan Barajı’nın 4.5 katı kadardır. Bunu ben söylemiyorum, uzmanlar söylüyor. Bu 47 yıl içerisinde milletvekilliği yapmış, yerelde ve ilçe başkanlığı yapmış iktidarıyla ve muhalefetiyle, hep iktidar diyoruz ama muhalefetin de görevi vardır. Muhalefet de biraz etkili olsaydı i inanıyorum ki bu proje bitmişti.

AK PARTİ DEVRİM NİTELİĞİNDE HİZMETLER YAPTI

Ak Parti bu ülkeye devrim niteliğinde hizmetler ve reformlar yaptı. Bugün yapılan bütün icraatlar la gurur duyuyoruz. Türkiye’nin doğusuyla batısıyla her tarafı bizimdir. Ama maalesef bölgemizin temel geçim kaynağı olacak GAP projesinin gecikmesini ihmal olarak görüyoruz. Herkesin payı var bu gecikmede. Bende 15 yıldır STK temsilciliği yapıyorum. Hepimizin eksiği, ihmali var.

Eğer bugün tam anlamıyla el birliğiyle Karadenizli kardeşlerimiz gibi, Karadeniz ile ilgili bir sıkıntı olduğu zaman bütünleşerek gelip Ankara’ya ilettiği zamanki gibi bütünleşmeyi sağlayabilseydik bugün bitmiş olurdu. Seyhan Barajı 974 günde 3 yıldan az bir sürede, ülkemizin ekonomik çöküntüde olduğu bir dönemde bitirilebiliyorsa, 47 yılda GAP projesi bitmiyorsa orada herkesin düşünmesi gerekir. Bakın şu anda yurtdışında tarımla ilgili bizim çıktığımız TMO’lu ihaleler var. 325 bin ton mısır alımına girmişiz. Bu güne kadar ülkemizde hasat zamanında, o ürün hasat edildiği zaman çiftçiyi korumak adına ithalata gidilmiyordu. Şuanda Mardin’de biçerdöver yeni tarlaya girmiş” ifadelerini kullandı.

Dışarıdan ithal edilen ürünlere vurgu yapan Öter, “Artuklu, Nusaybin, Kızıltepe bu üç ilçemiz ülkemizin 2. ürünü olan mısırın 6 milyon tonunu üretiyor. Geçen sene elektrik kesintisi korkusundan dolayı çiftçi ekemedi.  Bu yıl zannediyorum hükümet uyardı, elektrik kesilmesin diye. 2 Milyon ton civarında mısır rekoltesi bekleniyordu. Geçen sene 600 ton elde edildi. 1 milyon 400 ton dışarıdan mısır ithal ettik. Dışarıdan 320 dolara tonunu satın alıyor TMO. Kilosu 3.606 Lira. Bizim yerli mısırımız 2.700’ liraydı. Daha yeni 3 lira diyorlar.  Bu ürünleri Tarım Bakanlığı ve TMO alacak, getirip yem olarak tavukçuluk sektörüne verecek. Tavuk olmazsa biz yumurtada yiyemeyiz. Tavukçuluğun ana besin maddesi üç tanedir.  Soya küspesi, ayçiçeği küspesi ve mısır. Bunlar olmadan olmaz. Yumurta da yiyemeyiz. Yumurta fiyatları nitekim bu yüzden yükseldi. Bunları getirip 2.600 liraya verecek. Burada 1lira görev zararı gösterecek. Biz diyoruz ki görev zararı ve dışarıdan ithal edilecek mısırlar 2 -3 yıl silolarında kalmış ürünlerdir. 

ÇİFÇİMİZE MAZOT GÜBRE DESTEĞİ SAĞLANMALI

Birinci üründe değildir. Kilo başına bir lira boşuna yabancı ülkelerin çiftçisine gideceğine, çiftçimize, mazot ve elektrik desteği olarak verilebilir. Çukurova’da Adana’da, Kadirli’de ve Kahramanmaraş’ta çiftçiler cazibe sulama kapsamında barajdan sulama yaptıkları zaman elektrikte karda oluyorlar. Çok yüksek faturalar geliyor çiftçiye. Çiftçilerin bu yükü kaldırması mümkün değil. Bu barajın bir an evvel yapılması gerekiyor. Çiftçiler faturalarınıödeyemiyor. Hükümet yüzde 45 destek veriyor. Ama bu yetmiyor. Bu toprakların ekilmesi gerekiyor Tekrar buğday alımı yapılacak. Bizim gibi bir ülkeye buğday ve et ürünleri ithal etmek yakışmıyor. Kurban bayramına 10 gün 20 gün kala hayvan ihraç edilirdi İpek yolundan, Müslüman ülkelere giderdi kurbanlıklarımız. Marketlerde şuanda bufalo ve anguz etleri var.  Dünya’nın en kaliteli mercimeğini satıyorduk. Nizip’de 110 tane fabrika vardı. Gaziantep’te 90 tane vardı. Şanlıurfa’da 200 tane vardı. Şuanda Nizip’te 2-3 tane kalmış, Antep’de yine aynı. Dünyanın bir numaralı mercimek ihracatçısı konumundayken, ithal eden ülke durumuna geldik. Ekonomi bakanlığına bağlı bir piyasa lobisi var, araştırıyor fiyat bakıyor. Dünyanın neresinde uygun bir şey varsa diyor ki işte bunun üretimi ülkemizde yetersizdir. İthal edelim deniliyor.  Üreticimiz korunmadı, üretimi terk etti.  Kalan üreticimizi koruyalım. Çiftçimiz servet üretiyor. Hepimizi besliyor. Tarım bizim elimizde. Tarımla ilgili Milli Seferberlik ilan edelim. Hükümetimiz her köye birer mühendis sağlamalı. Sahip çıkılırsa 2 yılda ekonomimiz şahlanacaktır” diye konuştu.

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Mardin İl Başkanı Şehmus Sayat, Mardin’de eksikliği el birliği ile gidereceklerini söyledi. Kendilerinin sivil toplum kuruluşu olarak köprü görevi üstlendiklerini anımsatan Sayat, “Biz halkla, belediyecileri, siyasileri birleştirip köprü oluşturduk. Halkın sorunlarını dile getirdik. Bunların hizmete dönüşmesi için aracılık yapıyoruz. Gündemimizde eğitim, sağlık, tarım, spor, hukuk, turizm var. Dünya’da eşi benzeri olmayan kadim bir şehirde yaşıyoruz. Medeniyetlerin başkentidir Mardin. Ama bunun kıymetini bilmiyoruz.

MARDİN’İN SAHİBİ BİZLERİZ

Sürekli Mardin’in sahibi yok diyoruz. Mardin’in asıl sahipleri bizleriz. Dünyanın her hangi bir yerinde yaşayan Mardinliler var. Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Mardin’in gelişmesi için ekonomik olarak kalkınmasını sağlayacak politikaların üretilmesi için siyasetçileri, yerel hizmet yapılması için, yerel yönetimlere, örneğin eğitimde eksiklik varsa hükümete bildirmeliyiz. Şuanda bir sınıfta 50-60 kişi eğitim gören öğrencilerimiz var. Bu derneğimiz bir ilki başardı. Tıp Fakültesi’nin Mardin’e gelmesi noktasında ilgililere yetkililere bildirildi.. Her yerde imza toplayıp, gündeme getirilerek bu başarıldı. Mardin’imiz bir ticaret merkeziydi. Komşu ülke sınırlarımız var. Ama bu sınırlarda bizim ticaret yapma imkanımız yok. Mardin’in ticari ve diğer yönden gelişmesi için bir şeyler yapmamız lazım. Bunları valimize ve siyasetçilerimize anlatıyoruz. Derneklerin amacıda halkla siyasetçiler arasında köprü kurmak olmalıdır. Orhan vekilimizle esnaflarımızın sorunlarını ve diğer sorunlarımızı konuştuk. Bazıları oldu, bazıları olmadı. Turizm amaçlı bir kalemiz var. Kalemizin turizme kazandırılmasının Mardin’e çok büyük katkısı olur. İstihdam sağlar, ekonomiye katkısı olur. Gelen misafirler böyle bir güzelliğin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını söyledi. Mardin nüfusunun büyük bölümü yurt dışında ve ülkemizin çeşitli illerinde. Mardin’e sahip çıkmamız lazım. Mardin dünya için çok değerlerlidir. ” şeklinde konuştu.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HAYATIMIZI DEĞİŞTİRECEK

İskenderun Kent Konseyi Başkanı  Vahit Çalışır da, küresel iklim değişikliğiyle birlikte ortaya çıkacak sorunlara dikkat çekerek şunları söyledi;

“2022 senesinde bugün doğmuş bir çocuk 2038 senesinde 15 yaşına geldiğinde bahsettiğiniz tahılı bulamayacak. Bahsettiğiniz kıyı şeritlerinde İskenderun, Antalya, Mersin, Yumurtalık gibi kentlerin olmayacağı bir 15-18 yılımız var. Açıkçası yaşlanmış ve kanser olmuş bir dünyada yaşıyoruz. Ölüm var dediğimizde bize ne kadar uzak geliyorsa iklim değişikliği var dediğimiz zaman ise devletler, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları içinde aynı şey geçer. Şuanda havamız 420 partikülmetrenin üzerine geçti. Aldığımız her mili gram hava şuanda sizi astım yapıyor. Toprağımızın asit derecisi şuanda 8 dereceye geldi. Gübresiz tohumu topraktan çıkartamıyoruz. Mevcut sivil toplum örgütlerinin her toplantısında sahipsizlik şeklinde benzer cümleler duyuyorum. Bir çözüm var ama şehirlerin değil, ülkelerin değil, toprağın ve havanın sahibi bize bir ders veriyor. Biz tüketim ve benzeri alışkanlıklarımızı değiştirmediğimiz sürece bu anormalleri normal gibi kabul edileceğini söyleyebilirim. Susuzluk, 20 günde yağması gereken yağmurun bir gecede yağması, 6 gün yerine 3 gün güneş görmek veya yağmur görmeyi anlatacağımız 20 yıllar 30 yıllar geliyor. Bence döngüyü biraz daha küreselleştirmekte fayda var. Toprağın asi değerini düşürecek, kullandığımız suyu arttıracak ve en önemlisi soluduğumuz havayı temizleyecek projeler içerisinde olacak bir komisyonun bu dernekte olmasını temenni ederim.”

TOPLANTILAR VERİMLİ GEÇMELİ

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Başkan Vekili Mehmet Deniz, toplantıların verimli geçmesi gerektiğini anlatarak, “Şuanda işini gücünü ailesini bırakıp bu toplantıya katılan insanlar var. Bu insanların mutlaka bir sonuç alarak dönmelerinde fayda var. Toplantılar verimli geçmeli, sadece bir şikayet yerine döndürülmemeli.  Güney ve Güneydoğuyu birbirine nasıl harmanlayacağız bunlara bakmamız gerekli.” dedi.

KIYMAZ: ULKEMIZIN KENTİMİZİN KALKINMASI İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı ve Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Basın Sorumlusu Zeynel Abidin Kıymaz, bütün toplantıların başarıya ulaştığını vurgulayarak, “Eksik görülen tarafların görülmesi için hükümet kanadından bir vekilin burada olması önemli. Bizim katıldığımız bütün toplantılar başarıya ulaşmıştır ve ulaşmaya devam edecektir. Bu heyecan devam edecektir. Biz GAP Gazeteciler Birliği olarak GAP Oskarları ödül töreni düzenleyeceğiz. Bu hazirunu ödül törenine bekliyorum. Bu toplantının devamını Nisan ayında yapılacak olan 15.GAP Oscarı ödül töreni öncesi ya da sonrası yapalım.

Burada seçkin bir topluluğuz, hepimiz imkânlarımızı toplumsal yararlar adına kullanacağız ülkemizin kentımızın kalkınması gelişmesi için çaba göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTE-KENT İŞBİRLİĞİ ARTIRILMALI

Eğitim konusuna vurgu yapan Güney ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Eğitim’den Sorumlu Başkan Eğitim Koordinatörü- Akademisyen Aysel Fedai ise, “Doğu ve Güneydoğu üzerine konuşmamız gerekirse Üniversite ile kentin bütünleşmesi açısından STK’ların üniversite üzerinde etkisi büyüktür. Üniversite olarak derneklerin desteğine ihtiyacımız var. Madem böyle bir dernek var öğrencilerimize burs ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Eğitim alanının da bazı aksaklıklar var. Bu yılki üniversite kontenjanlarında doluluk açısından Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok bölümümüzün boş kaldığını gördük. 40 kişilik mevcut sınıflar varken, 15- 20 kişi tercih etmiş. Doğu ve Güneydoğu’yu daha cazip hale getirmeyiz. Artı üniversite barajının düşürülmesi en büyük etken.  Barajın çok aşırı derecede düşürülmesi bir çok kontenjanında  boş kalmasına neden olmuştur. Ayrıca bu da eğitimimizin kalitesini düşürüyor. Doğu ve Güneydoğu’daki üniversitelere sadece bölgedeki öğrenciler geliyorlar. Bunların maddi anlamında bursa ihtiyacı oluyor” diye konuştu.

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Başkan Vekili ve Mersin İl Başkanı Zeyni Acet, Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Sanat Derneğinin başkanlarının yer aldığı bir katalog oluşturulmasını istedi.

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Halkla İlişkiler Başkanı ve İskenderun MARDER Başkanı Salih Bayar ise, “Sağlık konusunda hükümet yetkilisi burada. Buradaki MYK’dan hastane talebimizi dile getiriyoruz. Şehir Hastanesi yapılmasını istiyoruz. Bu tip toplantıları iple çekiyoruz. Bir gün İstanbul’dan geçerken kaybolan kimlikler isimli toplantı yapıldığını gördük. Davetli olmadığımızı söyledik. Ama bizi içeri aldılar katkı koyduk toplantıya bize teşekkür etti. Gelişmiş ülkelerin gelişmesi STK’larla oluyor.” şeklinde konuştu.

HER KÖYE BİR HEMŞİRE ÖĞRETMEN GİBİ ZİRAAT MUHENDİSİ ATANMALI

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Onur Kurulu Başkanı Prof Dr. Mehmet Çelik, her köye bir ziraat mühendisi atanması gerektiğini belirterek, “Bu ülkenin toprağı var, güneşi var, suyu var. İsrail’in toprağı yok, suyu yok biz tohumun yüzde 80’ini oradan alıyoruz. Çok basit bir teklifle hükümetimize derneğimiz şu öneriyi yapsın. Her köye imam, öğretmen ve ebe hemşire tayin ediliyor. Ziraat Fakültesi mezunlarına da git polis ol diyorsun veya Ziraat bankasında kapıcı yapıyorsun. Her köye bir ziraat mühendisi, imam, öğretmen ve ebe hemşire gibi tayin edilmeli.” dedi.

MİROĞLU:BU TOPLANTIDAN DERSLER ÇIKARDIM

Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Ak Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu da, gerçekleşen toplantıdan çıkarttığı derslere vurgu yaparak, “Ben sivil olarak sizinle birlikteyim. Bu toplantıdan çıkarttığım dersler var. Bu derslerden biri şudur. Bizim zamanımızı ve zamanımıza hangi çalışmalarımızı sığdıracağımızı dair malzememizi iyi kullanmamız lazım. 2004 yılında ilk kitabım çıktı. Sonra 2021’e kadar 13 kitap oldu. Ama bundan sonra nutkum tutuldu. O kadar çok anlatmak istediğim şey var ki ama nereden başlayacağımı bilemiyorum. Sivil toplum kuruluşları geçmişteki STK’lar değil. Bizim Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneğimiz bir ağ örgütlenmesi aslındı. Büyük bir ağ örgütlenmesi ama içerisindeki çeşitliliği çok fazla. Konu ve başlık çeşitliliği çok fazla.  Kültür sanat kavramının içerisini doldurmamız gerekiyor. Şundan da bundan da ekleyelim derseniz gücünüz yetmez. Zaten dünyada ki hiçbir dernek de her şey ile uğraşmaz. Şimdi Mardin’i çok konuştuk. Ama bizim bölgeden bahsediyoruz aslında.

ÇALIŞMALARIMIZI SANAT’LA SINIRLANDIRMALIYIZ

 200 yıldır bizim yaşadığımız alanlar hep savaş alanları oldu. Bir yazar diyor ki, ‘200 yıldır insanlar bu toprakları keşfetmeye çalışıyor’ sivil toplum kuruluşlarının bu gün neredeyse kurulursa kurulsun, madem bu dernek kültür sanat ile ilgili biraz daha sınırlandırılmalı. Bu keşfe hep birlikte çıkıyoruz. Bir STK’nın ufku bu keşfe ne kadar uyuyorsa o kadar keşif  yapar. Ama bir keşif ve yeni fikirler yoksa bu iş çok zor olur” dedi.

İKLİM FIRTANALARIYLA KARŞILAŞIYORUZ

Tarım ve GAP projesine dikkat çeken Miroğlu, “Tarımla ilgili Şerif kardeşimle 100 saati bulur konuşmalarımız. GAP’ın bitirilmesi için çok mücadelesini verdim. Ben bu işle ilgilenmeden önce GAP’ın yıllık ödeneği 60 milyon liraydı. Sonra iki defa MKYK gündemine getirdim, dosya hazırladım. Yaz ayında DSİ Genel Müdürü ile randevulaştım. GAP ile ilgili görüştüm. Bu sene GAP kapsamında 4.6 milyar ödenek ayrıldı. Mardin’in payına düşen 420 milyondur. Bu muazzam bir şey. İklim fırtınalarına yakalandık. Mutlaka gidenlerimiz var. İyi durumda değiller. Ama elimizi açıp Allah’ım yağmur yağdır diye bir şeyle karşı karşıyayız.

ENSEMIZI KARARTMAYACAĞIZ

Türkiye’nin yeni bir politikasına mutlaka ihtiyacı var. Muhataplarla konuştuğumuzda çok su isteyen bitkileri çiftçilerimiz unutsun diyorlar. Enseyi kararmayacağız. Önümüzde bir seçim var. Türkiye’nin en temel problemlerinden biri olan iklim, bölgesel savaşlara baktığımızda güçlü sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaçlarımız var. Bu sivil toplum örgütleri de spesifik alanlarda çalışarak, yeni fikirler oluşturarak katkıda bulunabilirler. Hiçbir parti sivil toplum kuruluşlarının bu konularına kayıtsız kalamaz. Bizde Ak Parti olarak kalmayacağız. Zaten görüyorsunuz. Ak Parti döneminde sivil toplum örgütleri şüpheyle bakılmaktan çıktı, desteklendi. Eğitim ve Araştırma hastanemiz olacak. Mardin bir sanayi toplumu olmayacak. Ülkeler içinde sanayi toplumu geride kaldı. Bu açıdan derneğinizin ciddi anlamda çalışmalar yapması gerekli. Affet beni Marin isimli kitabımı yazdım. Şimdilerde film çekmek için teklifler geliyor. Kaferhavar Köyü’nün 2000 bin yıllık geçmişi var. Dargeçit’te Göbekli Tepe’den daha eski bir yer bulundu. Göbekli Tepe tanıtılamadı. Yeni tarım politikalarıyla tarıma ağırlık verilmesi gerekli. Turizmin kum, deniz, güneşten ibaret olmadığından yanayım. Bizim yeni bir turizm hikayesine ihtiyacımız var. Sağlık turizminden Mardin en fazla pay alacak yerlerden biridir.” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

BAŞARILI OLACAĞIMIZA İNANIYORUM

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Sağlıktan Sorumlu Başkanı Hüsniye Erdoğan, gerçekleşen toplantıda bir araya gelerek tanışma fırsatı bulmalarından ötürü duyduğu mutluluğu aktardı. Görüşmelerin sonuçlarının olumlu olacağını belirten Erdoğan, toplantı vesilesiyle inanç ve tarım konusunda önemli başarılar alınacağına inandıklarını dile getirdi.

ZOOM ÜZERINDEN TOPLANTILARA DEVAM EDELIM

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Genel Sekreteri ve Elazığ İl Başkanı Selahattin Canpolat ise, her hafta zoom üzerinden toplantılar yapılması gerektiğine dikkat çekti.  Toplantının ardından plaket töreni yapıldı.

Toplantıya Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Genel Başkanı Fuat Bodur, Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık, Kağıtçılık A.Ş. ve İlkhaber, Güney Hakimiyet ve İLKSES Gazeteleri İmtiyaz Sahibi, Doğu ve Güneydoğu Kültür ve Sanat Derneği Genel Koordinatörü, GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı, Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Onur Kurulu Başkanı Prof Dr. Mehmet Çelik, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Ak Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Adana İl Temsilcisi Seyfettin Turgut,  Ak Parti Yüreğir İlçe Kadın Kolları Başkanı Selma Turgut, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ela Büyük Genç, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Sağlıktan Sorumlu Başkanı Hüsniye Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Başkan Yardımcısı Süleyman Çelik, GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı  ve Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Basın Sorumlusu Zeynel Abidin Kıymaz, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Başkan Vekili ve Mersin İl Başkanı Zeyni Acet, Mersin Başkan Vekili Mehmet Deniz, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Malatya İl Temsilcisi Hamit Özpolat, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Genel Sekreteri ve Elazığ İl Başkanı Selahattin Canpolat, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Mardin İl Başkanı Şehmus Sayat, Abdulsamet Acar, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği 23 İl’den sorumlu Kurucu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Çalbay, İskenderun Kent Konseyi Başkanı  Vahit Çalışır, Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Gümgüm, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Halkla İlişkiler Başkanı ve İskenderun MARDER Başkanı Salih Bayar, İskenderun MARDER’den Engin Dağ,

 Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Eğitimden Sorumlu Başkan ve Eğitim Koordinatörü- Akademisyen Aysel Fedai, Kızıltıpe Hububat Merkezi Başkanı M. Şerif Öter,

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Sağlıktan Sorumlu Başkan ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Zeki Taner, Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Başkan Yardımcısı ve Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Zeki Uyanık katıldı.

Halil ASLAN: HEPİMİZ ULKEMIZE KENTİMİZE BORÇLUYUZ

Doğu güneydoğu kültür sanat derneği başkanı, GAP gazeteciler birliği genel başkanı Halil Aslan’da toplantı sonrası yaptığı değerlendirmede şunları söyledi ‘..başarılı bir toplantı yapılmasından mutlu oldum. Çok değerli üye, temsilci ve dostlarımızla Kültür sanat sorunlarının yanı sıra bölgesel sorunları da sohbet etme imkânı bulduk. Toplantıda aldığımız kararları takıp edeceğiz, yılda birkaç defa bu şekil toplanmakta yarar olacağı düşüncesindeyim. Katılan arkadaşlara emeği geçenlere teşekkür ediyorum’ dedi.

Haber: R. Kıymaz - Bayram Bulut

Editör: TE Bilişim