(3)
Maalesef ülkemizin siyasi manzarası budur oy oranlarına göre irili ufaklı bir çok partinin hangi hesaplar içerisine girip hangi ittifakla birlikte hareket edeceği Tartışmaları sürüp gitmektedir.
Burada bir parantez açarak Millet İttifakı bileşenlerinin çok farklı fikir ve duruşları olmasına rağmen bir arada hareket etmeleri akıl mantık süzgecinden düşünüldü takdirde mümkün görünmemektedir farklılıklar ciddidir programlar ve görüşler ve fikirler partilere göre partilerin hedefine göre çok farklıdır bu birleşenlerin bir arada tek aday üzerinde bir isim üzerinde ittifak etmeleri mümkün Görünmemektedir.
Bunu ancak ;
Bunu kurgulayan Programlayan hedefleri olan  partiler üstü”GÜÇLÜ YÖNLENDİRİCİ”
bir yönetenin bütün partilerin Genel başkanlarını ikna etmesi ile mümkün Olacaktır.
İttifakları,ve ittifak partilerinin ve partilerin genel başkanlarını Karşılıklı düşünecek olursak;
Bu yamalı bohça içerisinde hangi parti nerede duracak Erdoğan,nasıl çıkış yapacak.
Kılıçdaroğlu ne diyecek Meral Akşener nereye gidecek Devlet bahçeli’nin canı ne zaman sıkılacak ani çıkış  yapacakmı 
Davutoğlu’nun ben merkezli duruşunun İknası nasıl olacak Kim hangi bakanlığı bürokraside hangi görevi alacak isteyecek HDP desteğini Hangi istek ve pazarlıklar üzerinden kurarak gerçekleştirecek
katılımcılık devleti idare etmekteki paylaşım hangi kriterlere göre nasıl olacak 
Sürekli bunları yaşayacağız sürekli bunları konuşacağız .
Bunları yaşayıp konuştuğumuz müddetce siyaset toplum gerilecek .
Ciddi kutuplaşmalar ciddi sosyal alanda bölünmeler olacak .
Millet gereksiz enerji kayıbı yaşayacak Devlet Bürokrasisinde tereddüt korku oluşacak.
Devlet sistemi ,millet ,ülke bu belirsizliği sürekli yaşayarak sürdüremez kaldıramaz Onun  için benim çok net bir TEKLİFİM var 
Bu çok bölünmüşlük sürdürülemez 
Türk halkı her siyasi olaylarda ve her seçimde istisnasız bu bölünmüşlüğü yaşayamaz.
Devamlı hangi partinin hangi Parti ile iş tutup tutmayacağı konusu toplum nezdinde sürekli tartışılamaz .
Bu tartışmalar daha çok bölünme daha çok ayrışma daha çok kavga ve daha çok Toplumsal karışıklık  demektir .
Bu Yapı böyle devam ettiği müddetce bu tartışmalar hiç bitmeyecektir.
Bu çekilmez ortamdan bu kaotik durumdan,ülkeyi bir an önce kurtarmanız gerekmektedir.
ülkeyi sevdiğinizi iddia ediyor ülkemiz için çalışıp her şeyi yapabileceğinizi her fedakarlığı gösterebileceğinizi vaad ediyorsunuz o halde bu karışıklık ortamına son vermek için aday belirleme bakan ve bakanlıklar Arasında kadro paylaşımı yönetim pazarlığı yapmak yerine BAZILARINIZ PARTİLERİNİZİ KAPATIN  Bir araya gelip tek çatı tek parti altında BİRLEŞEREK GÜÇBİRLİĞİ YAPIN .
Bunu eş başkanlık adı altında yapın dönüşümlü genel başkanlık adı altında yapın nasıl yaparsanız yapın bir formül bulun ama yapın lütfen
bunu nasıl başaracağınızı hangi ilkeler doğrultusunda  yapacağınızı düşünüp  Komisyonlar kurun kararlaştırın .
Böylece ister cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemi olsun ,Parlementer hükümet sistemi olsun Fark etmez bu görüntü iyi bir Siyasi görüntü değildir.
Bu dağınık ilkesiz görüntü ortadan kalktığı takdirde hep birlikte daha istikrarlı bir siyasi yapıya sahip olmuş oluruz.
Ve daha istikrarlı birlikte hareket eden refleksleri yüksek güçlü bir devlet mekanizmamız oluşur.
Ülke için fedakarlık yapıp halkı daha fazla farklılaştırmamak kutuplaşmatırmamak adına.
bu fedakarlığı yaparsanız Ülke için daha doğru ,daha gerçekçi bir iş yapmış olacaksınız .
Öyle bir iş yapmış olacaksınız ki DÜNYAYA ÖRNEK  ÂLEME UMUT olacaksınız.
Gelin ülke ve millet adına bu hayırlı işi bu siyasi parti birleşme işini bir an önce yapın 
Bu dağınıklık sürdürülebilir bir dağınıklık değildir.
Bu süreçte hangi partinin hangi parti ile kimin kiminle birleşeceğin konusu partileri ilgilendiren bir konudur.
Herkes durduğu yeri kendi fikri yapısını ülkeye bakışını dünyaya bakışını ve amaçlarını bilmektedir.
Türk halkı da bilmektedir.
Liderleri lider yapan ,milletleri millet ,yapan en önemli özellikleri zor zamanlarda her şeyi göze alıp gösterdikleri milli birlik refleksleridir.
Emirde öyle değilmidir 
“BİRLİKTE HAYIR AYRILIKTA AZAP VARDIR.”
                     M.Tuğrul Türkeri