(Adıyamanlı “ÜMMİ JEOLOG” Mahmut Nedim COŞKUNER) 

ÖNSÖZ 

Evet!                                                                                                                                             

  Allah kısmet ederse,92 yıllık ömrünü Adıyaman Ve ülkemizin zengin  yer altı kaynaklarına özellikle de(Maden Ve Ham Petrol)sahalarını arama,araştırma,tespit işine adayan-değerli dostum,Ağabeyim,hemşerimiz-Mahmut Nedim ÇOŞKUNER’İN ibret dolu hayat hikayesini “PETROL ADAM/NE(İ)DİM USTA/Adıyamanlı ÜMMİ JEOLOG Mahmut Nedim COŞKUNER” adıyla yazarak-Kitaplaştırmak üzere;Onu da Adıyaman’da iz bırakanlar kataloguna eklemek Ve “YAPTIKLARIYLA” örnekleyerek, “GENÇLERİMİZE“ de “Özgün-Örgün ve Özgür bir model” olarak “MİRAS” bırakmak” istiyoruz.. 

Bu konuda,şimdi fazla bir detay vermeyeceğim zira;Yazdıklarımızı zaten gazetemizde bölümler halinde yayımladıktan sonra-KİTAPLAŞTIRMAYI düşünüyoruz..  

 Bu nedenle de/Şimdilik!                                                                                                                                  

   “Siz değerli okurumuzun-Takriben bundan 10/12 yıl önce Nedim Abiyle ilgili olarak yazmış olduğumuz-Aşağıdaki Yazımızı- okumanızı Ve eğer varsa;Konuyla ilgili fikirlerinizi iletmenizi bekleyeceğim..İyi okumalar.. 

”NE(i)DİM USTA ya da PETROL ADAM” 

Bilge/dostum Nedim COŞKUNER’İ;Bir dergide (TPAO-Enerjide Hedef) NE(İ)DİM USTA diye tanımlamışlar..O’nun,dur/durak bilmeyen hareketli hayat serüvenine baktığımızda-elbette bu anlamlı tabirin-iş ve eylemleriyle de örtüştüğünü görürüz..  Zira,çok yakinen tanıdığım Nedim Abi’nin iş ve eylemlerinde,başkaları tarafından hayretle karşılanan, birbiriyle asla örtüşmeyen ve hatta zıt(iki gerçek norm ve algılama olgusu) var. 

Bunun da-Bana göre birincisi,bu cevval(Alaylı Jeolog) dostumun ancak(ilkokul mezunu) olması ve yıllardan beri uğraşmış olduğu-Jeoloji ilmiyle-ilgili“örgün ve akademik” eğitimini alamamışlığından kaynaklanan bir yadırganmanın yansıması olarak-kendisinin;Ben geçmişte “ne(i)dim? Yani,bu eğitimsizliğimle hiç bir şey değilim!”alçak gönüllülüğünün O’na atfedilen (öngörüsel)bir tespitidir..İkincisi de;Bu (Jeoloji) eğitimsizliğine rağmen,50 yılı aşkın uzun bir süreden beri (MTA ve TPAO)’ya yaptıkları katkı ve hizmetleriyle bir(Akademisyen/jeolog’u) aratmaması nedeniyle-O’na,İlgili ve Yetkililer tarafından;Bak “Sen kendine ne(i)dim/neydim ki-diye tevazu gösteriyordun ancak-yaptığın güzel İşlerle de nasıl başarılı olduğunu-Senin hiçbir şey olmadığını düşünenlere-bile ispat ettirerek-onları utandırmış oldun!”demektir.. 

Evet..                                                                                                                                                            

    Nedim Abi belki(ben) eskiden bir şey değildim anlamında tevazu gösterip “NE(İ)DİM” diyor da ancak;Kendisini ve yaptıklarını içlerine sindiremeyen bazı(okumuş/cahil)Jeolog’lar da, bunun ne anlama geldiğini bence pek kavrayamadıklarından-Ona;Sadece “USTA” diyerek ve güya kendilerince yalın ve küçümseyici-bir anlam da yüklemeyi tercih ediyorlar..Lakin,O’nun yaptıklarını ve yapacaklarını algılayıp/kavrayan“yüksek kariyerli ehil ve emin” Yöneticilerse; O’na takdir ve taltiflerini de hiç esirgemeyerek “ÜSTAT” diye bağırlarına basıyorlar..            Ama nedense(O) da kendisine “USTA” denilmesinden pek (HAZ) etmiyor!Halbuki;Eğitimsiz ve de eğitimli İnsanoğlunun dünyadaki çok zor/girift fonksiyon yüklü hayat serüvenindeki bütün “iş ve eylemlerine “,Yunus’un tabiriyle;“Ham’dım,toy’dum piştim!” denilerek-ruh ve şekil veren(ÇIRAKLIK-KALFALIK-USTALIK) olmak üzere (üç) önemli evre/dönem vardır….      Ve de halbuki;Yaptığı özgün ve yaygın mimari eserleriyle-Türkiye ve dünya mimarisine kabul gören evrensel norm ve desenler katmış olan-Ustalar Ustası koca Mimar ”Mimar SİNAN” da kendini  ve yaptıklarını “ÇIRAKLIK-KALFALIK-USTALIK” şeklinde kategorize ederek(3)dönem’e ayırıp yayarak tanımlar..  

Çünkü!                                                                                                                                                             

   Koca SİNAN,bugünkü manada bir “Mimarlık/fakültesi” eğitimini alamadığı gibi,Onun ilkokul eğitimini aldığı bile şüphelidir;Ama (O) mesleğinin en kamil(olgun ve üretken) dönemini de kendisinin (USTALIK) dönemi olarak-nitelemiş..…………… Ve de Halbuki;Bundan esinlendiğini düşündüğüm “Başbakan Sayın R.Tayyip ERDOĞAN” da kendi örgün ve yaygın(Siyasal) eylem hizmet alanını “Çıraklık-Kalfalık-Ustalık” dönemim-diyerek-(3’e)-ayırmış ..  Halbuki,Allah’ın kendilerine bahşettiği(Akıl’la)kainatı okuyup/algılayan insanlardan;Kainatın gizinde var olan-her bir şeyi de(İlim’i)hazinesinden(feraset ve cesaretiyle)ve bilimsel olgular olarak- söküp/çıkararak-bilinir ve anlaşılır-yararlanılır kılan bir çok-bilim,müzik,kültür ve edebiyat,toplum ve sanat adamı ve düşünür-Üniversite mezunu(Akademik kariyer sahibi Doçent ya da Profesör) değillerdi..Mesela;Bir çok bilim/teknoloji,düşünce ve sanat alanına unutulmaz/öncü katkılar yaparak-Dünyanın kültür medeniyet olgusunu da geliştirmiş olan ARİSTO,TOTALES,TORİÇELLİ,FARADAYİ,EDİSON,NEWTON,İBNİ SİNA,GAZALİ, FARABİ vb. gibi ile günümüze gönül ışık’ı tutan “Hoca Ahmet YESEVİ,Hz. Mevlana,Yunus ve Said-i NURSİ” gibi gerisinde iz bırakmış yüzlerce(yerli/yabancı)düşünürden acaba kaç tanesi “Üniversite mezunu/Akademik kariyerli olarak-yaptıklarını hayata geçirmiştir ki?    Sanıyorum ki;Bunların tamamına yakını diplomalarını-Kainat Üniversitesi’nden, kariyerlerini de O’nun bahşettiği zengin ve sınırsız doğal kaynaklarından etkilenerek edinmişlerdir!                     

Eğer,Nedim COŞKUNER de bundan “500 yıl” önce doğmuş olsaydı:Sanıyorum ki, O da bugün belki aynen bunlar “ÖZEL VE ÖZGÜN KARAKTERLER” gibi anılabilecekti.. 

Çünkü!       Bildiğimiz kadarıyla,500 yıl önce bugünkü Üniversiteler değil,Medrese ve benzeri kurumlar vardı, ki o da (bazı sınırlı ve ayrıcalıklı kesimler için)eğitim veriyordu ve oralarda da Nedim Abi gibi “yoksul bölge “ insanlarının eğitim almaları da pek mümkün olamayacağından,O da belki bugün yaptığı gibi “kainat kitabından okuyarak” kendisini ve ilmini kanıtlayacak ve de şüphesiz ki yukarıda adları yad edilen unutulmaz (diplomasız) seçkinler arasında yer alacaktı..                                                     

  Eğer bugün doğmuş olsaydı,başta Adıyaman olmak üzere artık, ülkenin en ücra köşesindeki en yoksul/yoksun insanların bile eğitim alabilme olanağı vardır,ki,O da; bu “pırıl-pırıl zekası ve inatçı tavrıyla” mutlaka eğitim alır ve bugün kendisini bizar eden (O)Akademik kariyerini de yaparak,belki de çok değişik- yapısal norm ve desenlere-de imza atabilirdi.. 

Ama bunlar olmadı ve asla olamayacak!    Ancak Onun,her şeye rağmen- dün yaptıkları,bugün planladıkları ve yarın yapacakları- da asla unutulmayacaktır..…………..Ne yaptı ve yapacak ki-derseniz! 

Onu da anlatalım..Bu bence,(92)yıllık ömrünün (50)yılını“ülkenin maden ve jeolojik arama ve araştırmasına” hasrederek(yaptıklarıyla başarılı ve yararlı) olabilen bir insan için-asla sorulmaması gereken  çok abes ve yavan bir soru olur..  

Zira!     Adıyaman’da,1950’lerden başlanarak-yapılan tüm genel maden ve özellikle de “PETROL” arama/tarama ve alanlarını  belirlenip-işlenmesinde O’nun emeğinin “alın teri ile göz nuru” izleri var..Bunu sadece (bir dostu olarak)ben değil,başta(TPAO’nun Sayın Genel Müdürü) olmak üzere, bu işe aklı eren ve Onun Ümmiliğini “Alaylı Jeologluğunu” kıskanmayan tüm yetkin ve ilgililer de (TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğü-Enerjide HEDEF dergisi 1.Say./80-81.Sah.)söylüyor..Yaptığından usanmamış olacak ki,bugünlerde yine içindeki inanç ve heyecanla ortaya çıkarak; ”Adıyaman’ın (3)bölgesinde yaklaşık- 2.500.000-Milyar varil ham petrol- var,bu ham petrol-500 kuyu, 20 sondaj kulesi ile işletildiğinde-5.yıldan itibaren-en az “ 250.000.000.000 milyar dolarlık bir katma değer” sağlayacaktır!” diyor..    Ve bu görüşünü de;İLGİLİLERE büyük bir hevesle(inanç,feraset ve cesaretle) aktarıyor.. 

İnanalım mı?   Ben inanıyorum!   Çünkü,geçmişte “ŞAMBAYAT/Atmalı” için de”-buralarda zengin ham petrol yatakları- var  demiş,ama-buralarda “petrol yoktur!” diyen ve kömürü petrol sanan(o diplomalı/Jeologları) ikna edememiş..Şimdi,yıllar sonra petrol fışkırdığını görünce- de Ondan özür dilemişler.. 

İyi de! da;Sayın Milletvekilleri-Ahmet AYDIN’A bizzat,Mehmet METİNER’E danışmanı ile Mehmet ERDOĞAN’A da telefonla duyurarak-ilgilenmelerini istedim.. Sayın AYDIN ile ERDOĞAN;”Tamam Abi,bu çok önemli bir konu hemen Sana dönüyoruz!” dediler..Sevgili METİNER’İN haberdar edilip-edilmediğini henüz bilmiyorum.. Gerçi sevgili METİNER hemşerimin-TV’lerdeki yersiz/gereksiz SİYASAL tartışmalardan–fırsat bulup da ilgilenebileceğini pek sanmıyorum,çünkü;Galiba,kendisini partisi (Ak parti) adına bu işleri savunmaktan görevli ve sorumlu addediyor olmalı..Her ne ise! Bu önemli gördüğüm konuyu böylelikle iletmiş oldum,ki;Artık gerisi kendilerini ilgilendirir.. 

İlgilendirir lakin, sadece- Onları- değil,şüphesiz ki Onlarla beraber aynı zamanda-Adıyaman ilgisi ve alakası olan bütün kesimleri-Yani;Sayın Adıyaman Valisini de,Sayın Belediye Başkanı ile Sivil Toplum Örgütlerini ve tüm halkı da ilgilendirmesi gereken ve ilgilendiren bir konudur bu.. 

Şüphesiz ki; Elbet “Bilgilenir ve de İlgilenebilir” olurlarsa! 

Yahu! Hiç olmazsa bu(90’lik Adamı) evinde bir ziyaret edin; Ne adına ve ne yaptığını hele bir yakından görün, ve de daha ne yapmak istediğini bizzat-Kendisinden sorun öğrenin… 

Gerçekten; Siz’ler “olan/biteni ile olacak/biteceği” hiç merak etmez misiniz? 

Bu KİTAP’TAN;Amacımız.. 

Ülkesine hizmet ederek gerisinde anlamlı derin izler bırakan-Yaşayan (canlı) değerlerimizi yaptıklarıyla yaşatarak-Onları(Çevrelerinde oluşturdukları katma değerlerle beraber)tarihe de not düşürmek üzere;Gelecek nesillere de örnek ve model olarak miras bırakmaktır.. 

Hedefimiz de!  İlmin, sadece insanların aklıyla (sınırlı ve kısıtlı ilmiyle) hazırladığı(okul kitaplarından) değil,    Allah’ın ezeli ve ebedi iradesiyle (sonsuz ve sınırsız ilmiyle )yazıp-gözümüze ve gönlümüze de sardırdığı (kainat kitabından) da okunarak-tahsil edilebileceğini;Başta gençlerimiz olmak üzere-Herkese göstermek Ve dikkatine sunmaktır! 

Yeter ki!Önce Allah’ın ezeli ve ebedi ilmini,sonra da;Yüce Allah ile Kendimizi,halkımızı ve haddimizi bilelim,ki belki o zaman- ancak bütün kapalı kapılar ardına kadar-bize açılabilir.. 

NOT/1;Adıyaman Milletvekili Sayın Ahmet AYDIN’A bizzat verdiğimiz “ADIYAMAN/BOYALI HAM PETROL” dosyasını Ahmet Bey bizzat (Zamanın Enerji Bakanı Sayın Taner YILDIZ’A) teslim ettiğini ilettikten kısa süre sonra da Sayın Bakan Nedim Abi’yi telefonla arayarak programa alınacağını ileterek kendisini kutlamıştır.. 

NOT/2;Bugün “ADIYAMAN BOYALI BÖLGESİNDE HAM PETROL” sondaj sahası açılarak çalışmalara başlanmış olup-O Sahaya da “MAHMUT NEDİM COŞKUNER” adı verilmiştir;Ne güzel-BİZİM de “PAYEMİZ” ancak “ADIYAMAN VE ÜLKEMİZ” adına sevinmek ve mutlu olmaktır elbet.. 

NOT/3;Bu kitabı,PETROL ADAM/NE(İDİM USTA(Adıyamanlı/ÜMMİ JEOLOG/Mahmut Nedim COŞKUNERİN” uzun hayatını/Kısaca özetleyen bu “İBRETLİ” belgesel notları;Başta fakir “YOKSUL” Gençler olmak üzere-Hayatın Ve Başarının-ancak inanç,azim,kararlılık ve düzgün bir fikir,duruş ve eylemle  kazanılarak anlamlaşacağına-inanan “HER DÜŞÜNCE VE STATÜYE MENSUP” tüm İnsanlarımızla Yöneticilerin anlayarak “OKUMALARINI” diliyorum  

Çünkü!Bazen hiç ummadığınız “KÜÇÜK ŞEYLERDEN”,ummadığınız “BÜYÜK ŞEYLER” de çıkarmak pekala mümkündür ve asla unutulmamalı ki;Bazen hiç önemsemediğiniz “KÜÇÜK ŞEYLER” hayatınızdaki “BÜYÜK ŞEYLERE” gebe olarak-Size çift yönlü(iyi yada kötü) “YENİ UFUKLAR” açabilir,ki o da tamamen “SİZE” Ahlak Ve Amelinize(fikir,duruş ve eylemlerinize)bağlıdır,ki Bu manada;Nedim Abi, “Küçük Şeylerden Büyük Şeyler çıkaran” dürüst/mütevazı-Örnek bir insandı.. 

SON/SÖZ; Evet,Nedim Abi KİTABA almak üzere;Bana “ÇALIŞMALARIYLA” ilgili Belge,Resim Ve Notlar da göndermişti,ancak KİTAPLA örtüşmesini düşünerek-Belgelemek gereği duyduğum bazı İSİMLER eksikti..Aslında,yaşlılıktan dolayı hasta ve muzdaripti fakat,azminden asla bir şey kaybetmiyor;Sürekli yeni KUYULARDAN aşkla şevkle bahsediyordu..Birkaç kez TELEFONLA görüşmüştük,Hastalığına rağmen Onun bu heves,Azim kararlığına hayret etmiştim-Sanki hiç “ÖLMEYECEKMİŞ” gibi PROJELERİNDEN bahsediyordu-lakin;Kısa bir süre sonra “ÖLÜM” haberini almış-Elimdeki KİTAP NOTLARIYLA KALAKALMIŞ,hiçbir şey yazmak istememiştim.. 

O KİTABI bıraktığım yerden devam eder yazar mıyım,tamamlar mıyım-Emin değilim;ALLAH rahmet eylesin,yaptıklarını makbul görerek taksiratını affeylesin-mekanı cennet olsun.. 

Sevgilerimle..