Elazığ'a bağlı Körpe köyü 1936'larda Rumeli'den gelen göçmenlerin yerleştiği bir köy. Bunlar arasında yerli halktan da olan köy sakinleri var. Raziye abla yaşça bizden büyüktü. Zekeriya amca ile Ayşe teyzenin kızı. Köyün efsanesi Ali abinin bacısı sınıfımda hüzünlü arkadaşım Gülten'in ablası.

Göçmenler biraz da köklerinden sökülüp başka toprakta dikilen ağaca benzerler. Bazıları toprağa alışmaz, dal budak salamazlar. Zekeriya amcanın çocukları da öyle oldu. En büyüğü babamın arkadaşı Salih abi ardından Şaban abi İzmir'e yerleştiler. Sonra kardeşlerini götürdüler. Raziye abla köyden ayrıldığında 15 yaşındaydı. İzmir'de evlendi ve köyüne dönmedi sonra annesi ve babası da İzmir'e yerleşti

Hemşehrim şair Metin Önal Mengüşoğlu bir konuşmasında "Bir insan, yaşlandığı vakit doğduğu toprakları görme arzusu duyar.Bunun nedeni anne rahminde iken koruyucu zarın o topraklara gömülü olmasıdır. Bu, ömrünün sonlarında onu o topraklara çeker" demişti.

Raziye abla geçen yıl İzmir'de çocuklarına diyor ki ;47 yıldır köyümü görmedim gidip bir müddet orada kalacağım. Halasının torunu eniştem, dolayısıyla bacımda misafir kalıyor. Bacım der ki "Raziye abla seni İzmir'e güzelliği dillerde olan bir prenses olarak gönderdik, ne bu hal, neden yaşlandın?" O da "İnsanı yaşatan akıp giden hayattır, der. Köyde kalır misafir kaldığı köy evinde bağda bahçe işlerinde bacıma yardımcı olur. Anılarını yaşar.

Sonra İzmir'e döner. Kendisi bir yıl önce ameliyat geçirmiş tekrar bir rahatsızlık hisseder, hastaneye gider muayene olur . "Önemli bir şey yok' derler hastahanede talebi olmamasına rağmen "ila sende korana testi yapalım" derler. 'Gerek yok kendimde herhangi bir korona rahatsızlık belirtisi görmüyorum" demesine rağmen test yapılır. Evine döner beş gün sonra vefat eder, ölüm nedeni hastahanede korona dışında başka bir virüse yakalanmıştır. Malesef hayatını kaybeder.