(Irgat/Kent'ten Model/Kent'e/Adıyaman’ın/Mucizevi Rüyası)

MÛCİZE?

(Mucize ancak ALLAH’TIR;O da İbrettir!)

Arama "YER'DE/GÖK’TE!"-Ararsan "SEN’DE" ara;

Sen ki "HÂK Kitabısın!” Hem "KÛRÂN Ve KÂİNAT",

"RUHUNLA" oku/ver! 'Sar  “NURUNU" efkâra;

Bedenin bir "MÛCİZE",Mucize "HAYAT/MEMAT..

Önce dön şu "HAYATA" merak et "KÂİNATI";

Seyret "AKLINLA" Oku! Acep kusuru var mı?

Sonra 'İLİM/İRFANLA" kucakla MAHLUKATI;

Onu "Aç-Tart/Ölç Ve Biç!" Gör/BakHÂK mührü” var mı?

Öyle ise ne bu "SIR",ne bu "ESRÂR” bu "GİZEM';

"RÂBBİM" Bize "KÛR'ÂNI" etmedi mi “AŞİKÂR?

Hep "MUCİZE" aramak değil mi ki “ONU" Zem;

Bize "OKU!" dedikçe,Biz 'KITAB'A" olduk BÂR..

“MÛSA-İSÂ-MUHÂMMED” gösterdi mi "MÛCİZE";

Yardı mı "ÜÇ KÂFİRİN HATRINA" hiç “KAMERİ?

“GÜNEŞ-AY VE YILDIZLAR” değil mi bir "MÛCİZE”;

Neden “ZEM” ediyoruz! “ O KUTLU PEYGAMBERİ?”

“MUSA mı ASASIYLA" yardı “KIZILDENİZİ”;

“İSA mı "ÖLÜ/CANI' diriltti "MEZARINDAN"?

“SÜLEYMAN” getirtti-Huzuruna “BELKİS'İ”;

Yoksa "ALLAH MI" mi Onu-Aldı “TAHT-TACINDAN?

Kim ram etti “NEMRUT’A” küçücük bir SİNEĞİ”;

Ve “İBRETLİ İNEĞİ” O İ S R A İ L O Ğ L U N A;

Kim Suda “HELAK” etti “FİRAFUNLA BİNEĞİ”?

Kim karşı durabilir “ALLAH’IN BUYRUĞUNA”?

 

“MÛCİZE” vardır elbet! O da "GAYB-I HÜDÂDİR”;

Gah "ESRÂRA” bürünür, Gâh "AŞİKÂR" görünür,

Mülk-u Makam-ONUNDUR”,Her “Kul-ONA” fedadır;

Gâh "İBRET'TE" yürütür, Gâh "ŞİRRET’TE' çürütür..

(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri-24 Kasım 2020/DATÇA)

Sanıyorum!

"Rüyalar GERÇEK olsa,Gerçekler RÜYA olurdu.."

Ancak!

Şu da bir gerçek ki,”İNSANLAR HAYAL ETTİĞİ MÜDDETÇE YAŞAR” çünkü;İnsan ruhu aklıyla,nefsiyle,mizan ve vicdanıyla ancak “HAYAL VE HAKİKATTEN” beslenir,ki bu nedenle “HAYALLERİ OLMAYANIN HAKİKATİ YOKTUR!” denilmiş..

Bu manada!

Bizim de rüya'dan kastımız, ta çocukluğumuzdan beri-kendi varlığımızla bizi var eden her bir şeyin de Yaratıcısı,sahibi,nimet vereni, kollayıp/Koruyucusu-sorgulayıp/Yargılayıcısı olan Yüce ALLAHI fark ettiğimiz andan itibaren-O hikmet,sevgi,şefkat,himmet,rahmet Ve merhamet sahibi olan eşsiz ve benzersiz Varlığın,ki Onunla-Ahlak Ve Amelimizi irşat ederek-yolumuzu bulmak, dünyevi Hayatımızı ve Kaderimizi yaşamak üzere ruhumuza ve kalbimize sardırdığı aklımız(Cüz’i İrademiz) kadar merak edip kurguladığımız “HAYAL” gücümüzle-Bize dayattığı şu dağdağalı,med/cezir hayatın vazgeçilmez,ertelenip/ötelenmez  gerçek “HAKİKATİNİ” arayıp/bulmak,bulup/anlamak ve hayatımıza/Kaderimize  rehber edip yaşamak ve yaşatmak üzere GECE/GÜNDÜZ yollardayız,ki;Asla ve kata hiç durmadan “BU DERİN BİTMEZ/TÜKENMEZ RÜYA’NIN PEŞİNDEN” koşturup duruyoruz..

Neden mi?

Nedeni gayet açık aslında,ki o da;

1)ALLAH’A karşı(Bize bahşetmiş olduğu HAYAT/MEMAT Nimetinden dolayı)Biat Ve İtaatimizin bir ifadesi olarak-Ona olan “KULLUK BORCUMUZUN” ifa ve ikamesinin “ARZ VE ŞÜKRÜNÜ” lisanı halimizle beyan ve teyit etmek,

2)ONUN,insanlar olarak-Bizi, onu kollayıp/korumakla(İMAR-İNŞA-İHYA ETMEKLE) görevli ve sorumlu tuttuğu “DOĞAL VE SOSYAL” çevreye karşı-Bize yüklemiş olduğu “SOSYAL SORUMLULUĞUMUZUN” gereği olarak-Aklımız,Vicdanımız  Ve gücümüz kadar-Görevimizin“ROL VE MİSYONUNU” tam ve eksiksiz ifa etmekten ibarettir..

Evet!

                                                                                                                                                      "IRGAT KENT'TEN MODEL KENT'E ADIYAMAN MUCİZESİ" rüyasını da, Akıl Ve Vicdanımızdan tezahür eden renk/ahenk HAYALİMİZİN uzanıp -biteviye derin ufuklardaki KAFDAĞININ arkasında-aradığı vazgeçilmez “HAKİKATİNİN”; Hayata Ve Mahlukata uygulanmak üzere gerçeğe doğru uzanan onulmaz  bir “MUCİZEVİ RÜYASININ” haslet ve hasreti  saymalıdır,ki onu “HAYATA” uygulamak üzere gerçekleştirmek Ve NİMETİNİ de “DOĞAL VE SOSYAL” çevreye SUNMAK paylaşmak sevdamızdan da asla ve kata hiç VAZGEÇMEYECEĞİZ elbet.

.

Çünkü!

Bizim  "RÜYAMIZIN GERÇEĞİ" ancak budur,ki bu da;Alemlerin Rabbi olan ALLAH'A karşı "KULLUK" borcumuzla içinde yaşadığımız "DOĞAL Ve SOSYAL ÇEVREYE" karşı olan "SOSYAL SORUMLULUĞUN" boynumuza yüklediği ve ödenmesi gereken asla vazgeçilmez bir borçtur..

Ve çünkü! !!!?                                                                                                                                               Biz yaşadıkça bu "BORCU" Aklımızla/Vicdanımızla,(Fikrimizle Duruş Ve Eylemimizle) ve yani AHLAK VE AMELİMZLE(Maddi/Manevi gücümüzle) ödemeye devam edeceğiz elbette..

Peki(BİZ)ne istiyoruz?

Biz bu “RÜYA’NIN” ,Kent Yöneticileriyle Kentin STK(Sivil Toplum Kuruluşları) ve de bizzat sivil Halkın katılımıyla  “ORTAK BİR AKILDA” buluşularak;Kenti,doğal ve sosyal dokusuyla beraber imar,inşa ve ihya edilmek üzere “HAYALDEN-HAKİKATE” doğru-“değişim Ve dönüşüm” sürecini başlatarak tam ve eksiksiz olarak “HAYATA UYGULANARAK” mahlukatın hizmetine sunulmasını istiyor ve bekliyoruz..

Bu nedenle de!

Bu hayalimizi  “İRONİK” bir refleks Ve de “MODEL/MARKA KENT ADIYAMAN MUCİZESİ”  patentiyle tam 5/gün (03-14 Aralık tarihleri arasında)Gazetemizdeki(ADIYAMAN’DA IŞIK GAZETESİ)köşemizde halkımızla paylaştık,lakin gördüğümüz kadarıyla-Bu yazımız;Ne Kent Yöneticilerinin, ne STK Başkan Ve Yöneticilerinin,Ne sevgili Halkımızın galiba-O kadar çok meşgul olmalılar ki- Asla dikkatlerini hiç çekmedi..

İtiraf etmeliyim ki!

ONLARIN,aslında neyi ne adına,nasıl yaptıklarını,neyi neden yapmadıklarını ve ya ne’yi,neden kim ve ne adına yapamadıklarını da çok iyi bilmekle beraber-Biz de pek ilgili değiliz çünkü;Biliyoruz ki Bizim ONLARLA olabilecek ilgimizle ancak sadece “HAVANDA SU DÖVMÜŞ” olacağımızı da çok iyi biliyoruz..

Ve çünkü!

Onların çoğu geçmişte yaşamış oldukları hararet yüklü kavurucu kurak “SUSUZLUK” iklimlerinden kopup/geldiği için;Bir damla “SU’YA” hasrettir ki,elbet  “SU SESİNE” de meftun-u müpteladır..

O nedenle!

Bu günkü “ŞİİRLERİMİZİ” yine de-Onlara ithaf edeceğiz;Belki yüreklerinin bir tarafına küçücük bir ALEV şulesi düşürür de-Onları uyandırıp “KENDİLERİNE-HALKINA VE GÖREVLERİNE”  yöneltir..

MAHUR YILLAR?

Bilmem Ben Size nerde? Nasıl Ve Ne yaptım ki;

Bana böyle hor/Ağyar! Baktınız mahur yıllar?

Sizi hep bir "UMUTLA" beklemiştim-Halbuki;

Neden "AŞKI" Kalbime! Taktınız mahur yıllar?

Ne de öyle çar/çabuk gelip/geçtiniz-Benden;

Ne bir "GİZ" ne bir "Selâm",ne bir "İZ' bıraktınız!,

Beklenmedik bir anda-Kimden kaçtınız kimden?

Koşa-koşa "ÜSTÜMDEN"!Aktınız mahmur yıllar..

Kiminiz! Getirdiniz "HASRET" içinde "HİCRAN";

Kiminiz! Bitirdiniz "NÂ'TAMAM" bir "HAYATI",

Ben "VUSLATI" beklerken, RUHUMA çile/hüsran;

"BİR" sarıp "BİN" çaktınız!Yaktınız menfur yıllar..

GÜZ YAPRAKLARI gibi düştünüz başımızdan;

ÜRYAN ETTİNİZ bizi "KURU DALLAR" misali,

Sanki TUFANLAR koptu aktı gözyaşımızdan;

ZEMHERİ RÜZGÂRİNA!Soktunuz medbur yıllar..

Bıkmadan taşıdınız! UFKUMA her dört MEVSİM;

İBRET Ve İŞRET" yüklü HÂYÂL Ve HAKİKATLER,

Her mevsimde BİN/BİR hal!Her halde BİN/BİR RESİM

MÂZİ'DAN/ATİ'YE Gam! Döktünüz mecbur yıllar.

.

Şimdi 'SAÇLARIM AP/AK" içimde hüzn-u firâk;

Sanki KAR/BORAN düşmüş dağın yamaçlarına,

Son fasıl ne biçeyim-MÂHSULÜM YOK! Son durak;

Belki "SİZ" hiç yoktunuz!YOKTUNUZ meçhul yıllar..

Sevgilerimle..