Arandığı zaman fotoğrafçılık ile ilgili bilgi ve belgelerin kolayca bulunması için böyle bir albüm oluşturdum.

SİLİFKE’DE FOTOĞRAFÇILIK

Silifke İçel İlinin merkezi olmasına rağmen 1930’lu yıllara kadar yerleşik fotoğrafçı yoktu.

Bunu şu olayla da anlamak mümkün İstanbul hükümeti İçel valiliğinden (mutasarrıflığından) Silifke’de yaşamakta olan sürgün Rusların fotoğraflarını da içeren rapor istiyor. Bilindiği gibi 1917’de Rusya’da devrim olmuş ve devrime karşı olanlar öldürülmüş, cezalandırılmış, sürülmüş ya da başka ülkeler kaçmıştı. İşte bunlardan birkaç ailede Silifke’de bulunuyordu. İçel (Silifke) mutasarrıflığından gönderilen cevabi yazıda Silifke’de fotoğrafçı bulunmadığından anılan Rusların fotoğrafları gönderilememiştir deniyor. Yani o tarihlerde Sancak merkezi olarak Silifke’de fotoğrafçı bulunmuyordu.

Zaten Kentimizin ve bölgemizin geçmişe ait fotoğrafları seyyahlar tarafından çekilen fotoğraflardır ve internet çıkalı beri dünya kütüphanelerinin dijital arşivlerinden elde edilen fotoğraflardır. Bir kısım fotoğraflarında Konya, Adana gibi yerlerden gelen seyyar fotoğrafçılar tarafından varlıklı ailelerin çektirdiği fotoğraflar olduğunu biliyoruz.

Bilindiği gibi bir üçayaklı seyyar makinelerle yapılan fotoğrafçılığa alaminüt fotoğrafçılık denirdi. Halkımız arasında buna şip şak fotoğraf dendiğini biliyoruz.

Diğeri de stüdyo fotoğrafçılığıydı ve bu teknik fotoğrafçılığın ikinci aşamasıydı.

Yaptığım araştırmada Silifke’de fotoğrafçılığın 1930’lu yılların başında başladığını tespit ettim. Bu tarihlerde Urfalı Apo, Orsa Ahmet, Kıbrıslı Ahmet ve Belediye Başkanı’nın oğlu Cemalettin Uğur fotoğrafçılık yapıyordu. Ancak stüdyo fotoğrafçılığı yoktu. Stüdyo fotoğrafçılığını aslen Silifkeli olan fakat 16 yaşına kadar Trabzon’da babaannesinin yanında büyüyen, babaannesi ölünce de bin bir güçlükle Silifke’ye dönen sonraki yıllarda meşhur bir Felsefe öğretmeni olarak pek çok eserler veren Sami Gürtürk açmıştır. Ressamlık yönü de çok kuvvetli olan Sami Bey (Gürtürk) Trabzon’da fotoğrafçı yanında çalışmış ve sanatı bütün incelikleriyle kavramıştı.

Sami Gürtürk hatıralarında Apo denilen fotoğrafçıdan; fotoğrafçılığın piri, uzun boylu, zayıf, esmer, kıvırcık saçlı, orta yaşlarda biriydi diye söz etmektedir.

Orsa Ahmet’ten ise; bisikletçi idi. Ancak bisikletçilik yanında seyyar fotoğrafçılık da yapıyordu diye bahsetmektedir. Yine aynı notlardan Sami Beyin Orsa Ahmet ve Urfalı Apo ile ortak olduklarını; daha sonra Sami’nin okula gidiyor olması ve ortaklıktan da memnun olmaması sebebiyle ayrıldığını öğreniyoruz.

Kıbrıslı Ahmet’ten yakışıklı, altın dişli ve tahsilli biri olarak tarif edip dükkânının olmadığını seyyar fotoğrafçılık yaptığından söz ediyor.

Son olarak da belediye Başkanının oğlunun fotoğrafçılık yaptığını ifade ediyor. O yıllarda Belediye Başkanı Sait Uğur olduğuna göre oğlu Cemalettin olmalı. Ancak Cemalettin’in Tahrirat Kâtibi olduğunu biliyoruz. Bana göre Cemalettin Bey fotoğrafçı dükkânı da açmış oğlu Aslan’ın mesleği öğrenmesini sağlayabilir. Çünkü Aslan Uğur daha sonra Mut’a yerleşmiş ve mesleğe orada devam etmiştir.

1940’lı yıllara gelindiğinde İbrahim Dikel’in fotoğrafçılığı öğrenerek Kıbrıslı Ahmet ile ortak fotoğraf stüdyosu kurarak uzun yıllar birlikte çalışmışlar.

Bu arada İbrahim Dikel’in büyük oğlu Ertuğrul İrfan Dikel seyyar fotoğrafçılığa başlamış. Dükkân açıncaya kadar seyyar olarak çalıştığı için evinde gaz lambasıyla baskılarını yaparmış. İrfan Dikel daha sonra Erdemli’ye yerleşerek orada “Foto Yıldız” adıyla dükkân açmış.

Daha sonra İbrahim Dikel’in kız kardeşinin oğlu Zeki Tuncal dayısının yanında fotoğrafçılığı öğrenerek 1954 yılında Silifke’de “Foto Yıldız” adıyla kendi işini kurmuş. Daha sonra yine İbrahim Dikel’in oğulları Halil ve Güngör fotoğrafçılık sanatını öğrenmişler. 1959 yılında Halil Dikel dayısı Zeki Tuncal’dan “Foto Yıldız’ devir almış. Bunu Halil’in İzmir’e iş yeri açıp kardeşi Güngör Dikelin Silifke’de devam etmesi izlemiş. 1968 ‘den sonra da devam eden bu dede mesleği şimdi de Güngör’ün oğlu Fazlı Dikel tarafından aynı isimle devam ediyor.

Belediye Pasajında da Yüksel Madanoğlu ve abisi Hüseyin Madanoğlun’nun açtıkları “Foto Yüksel” faaliyet gösteriyordu.

Bunlardan başka şu anda ismini hatırlamadığım merkez Alaaddin Cami karşısında istimlak edilen alanda faaliyet gösteren “Foto Stil” adında bir fotoğraf stüdyosu vardı.

Zaten yetmişli yıllardan sonra fotoğrafçılık yapanlar çoğumuz tarafında bilindiğinden araştırmamızı burada noktalayalım.

Bu konuda katkıda bulunmak isteyenlere “Silifke’de Fotoğrafçılık” albümünde yer verilecektir. Okuyucunun katkısını bekliyorum.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, müzik enstrümanı çalıyor