KENT KONSEYİ GENEL KURULUNUN ANATOMİSİ

TEKERRÜR ETMEMESİ İÇİN TARİHE KAYIT DÜŞMEK

Katılımcılığın tabana yayılması ve tüm toplumu kapsaması amacı ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 76. Maddesine göre Kent Konseyleri kurulmuştur. Silifke bu konuda Yerel Gündem-21 ile başlayan yolculuğa ilk günden çıkmış 22 senedir çalışmaları sürdürmektedir. Her geçen gün yönetmelikte çıkan aksaklıklar da düzeltilerek katılımcı demokrasi konusunda olumlu gelişmeler olmaktadır. Yönetmelik hükümleri açık olmasına rağmen 30.Temmuz.2019 tarihinde yapılan genel kurulda bir dizi yanlışlar yapılmış. Divan’a sunulan önerilerin bir kısmı genel kurulun onayına sunulmamıştır. Bir öneride yönetmeliğin uygulanmasını sağlayacak olan Divan başkanlığınca hiç dikkate alınmamıştır.

Yazının içeriği okunduğunda anlatılanların benim başkan olup olmamakla alakalı olmadığı kolayca anlaşılır. Çünkü kişisel olarak benim çalışmalarım var. Günümü dolduracak meşguliyetlerim var. Şu anda da kendimi çok rahatlamış hissediyorum.

Bu yazının amacı kentimizin tarihine bir not düşerek, benzer hataların tekrarlanmaması, katılımcı demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması düşüncesidir.

Şimdi kısaca eksik yada yanlışlara değinmek istiyorum.

1-İdare 22 senedir var olan kurumsallaşmış Kent Konseyinin varlığını kabul etmemiş; 31.Mart mahalli seçimlerinde belediyenin değişmesiyle Konseyin bittiğini; yeni belediye yönetiminin genel kurulu toplayarak yeniden Kent Konseyi kurma girişiminde bulunmuştur. Bu mantıkla hareket ettiği için genel kurulu eski Kent Konseyi başkanının bu güne kadar yapılanlar ve yapılamayanları anlatacağı konuşma hakkı verilmemiştir. Yıllardır Türkiye Kent Konseyleri Platformunda, Türkiye Kent Konseyleri Birliğinde aktif olarak görev yaptım. Bütün toplantılarına katıldım. Böyle bir uygulamaya şahit olmadım. Aslında Kent Konseyi genel kurul listeleri güncellendiğinden, yeni temsilciler katıldığından ve eski üyelerin de bugüne kadar yapılan çalışmaları bilmesi açısından yıllardır hizmet yapan başkanın konuşmasından doğal bir şey olamazdı. Ancak divan öneriyi genel kurula bile sunmadan Kent Konseyi Başkanının konuşmasına gerek olmadığına karar verdi.

2-Her genel kurul üyesinin özgür iradesiyle oyunu kullanacağı bir oy kabini bile hazırlanmamıştı. Sahnede ortada bir masada herkesin önünde temsilciler etrafındaki yetkililerin bakışları altında oy pusulasını yazarak oylarını kullanmak mecburiyetinde bırakıldılar. İki avukatın ve bir sendika başkanının bu vahim hatayı yapmaması beklenirdi. İki hukuk adamının partili ve meclis üyesi oldukları, sendika başkanının onlarca seçim tecrübesi yaşadığı düşünüldüğünde bunun dalgınlık yada bilgisizlikle açıklanmayacağını değerlendiriyorum. Gizli oy açık tasnif seçimlerin en belirgin özelliği iken ve genel kurulda oy birliğiyle onaylanmasına rağmen adeta açık oy, açık tasnif gibi bir garabet ortaya çıkmıştır. Bu husus fotoğraflarda, kamera kayıtlarında ve yüzlerce kişinin gözü önünde gerçekleştiği için kolaylıkla anlaşılabilir.

3- Kent Konseyleri yönetmeliğinin 8 maddesinin (g) fıkrasında genel kurulun kimlerden oluşacağı belirtilirken “Kent konseyince kurulan meclis ve çalışma gruplarının birer temsilcisi” denilmesine rağmen genel kurulu hazırlayanlar Genel kurul listesinde bulunan 15 meclis ve çalışma grubu temsilcisine davetiye göndermemiştir.

İlçe Kaymakamı Sayın Şevket Cinbir konuşmasında genel kurula katılacakları sayarken bu madde kapsamındaki kişileri de saymıştır. Ancak verilen önerge genel kurulun onayına bile sunulmadan Divan başkanının “davete Belediye başkanı yetkilidir çağırılmamışsa Başkanın yetkisindedir” diyerek kestirip atmıştır. Anılan 15 kişi oy kullanmak için gelmiş ve genel kurul bitinceye kadar salonda beklemişlerdir. Daveti Belediye Başkanının yapmış olması gerçeği değiştirmez. Çünkü Belediye Başkanı yönetmelikte açıkça belirtilen kişi ve kurumları çağırmakla mükelleftir. Yönetmelikler keyfiliklere fırsat vermemek için çıkarılır.

Hâlbuki yönetmeliğin 8.maddesinin (g) fıkrası apaçık ortada iken Divan Başkanlığına düşen görev yönetmeliğin bu maddesine uymasıydı. Yani genel kurulun onayına sunmak bile gerekmezdi. Divan oluşturmakta maksat genel kurulun kanun, tüzük, yönetmelik ve mevzuata göre yürütülmesi idi. Divan görevini yönetmeliğe uygun olarak yansız bir şekilde yürütememiştir. Divan toplantının tek yetkili organıdır ve şartlar oluşmamışsa genel kurulu bile tutanaklara gerekçelerini de yazarak iptal edebilir.

4- 30.Temmuz.2019 Salı günü saat 09.00’da belediyeye çıkarak genel kurul listesini istedim. Görevliler verdiler. Ancak genel kurul başladığında sivil toplum örgüt temsilcileri 66 kişi iken 32 temsilci daha ilave edilerek 98 kişiye çıkarıldığını (g) fıkrasındaki 15 temsilcinin de çıkarıldığını gördük. Yani belediye kendi lehine olacağını düşündüğü 47 oyu seçim başlamışken kendi hanesine yazmıştı. Konuyu sözlü olarak dile getirmeme rağmen divan bu itirazıma da duyarsız kaldı. İlgili bilgisayardan hangi saatte çıktı alındığı ve hangi saate kadar genel kurul listelerine ilave yapıldığı hususu teknik olarak kolayca anlaşılabilir.

Değerli dostlar Yönetmeliğin 6. Maddesinde belirtildiği gibi;

a) Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak,

b) Sürdürülebilir gelişmenin sağlanması ve bu konuda ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik planların hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak,

c) Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına katkıda bulunmak,

ç) Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek,

d) Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek,

e) Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak,

f) Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek,

g) Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak,

ğ) Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak,

h) Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak,

ı) Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamak olan ve kentin tamamını kucaklayacak, kapsayacak yürütme kurulu ve meclisleriyle bağımsız çalışabilecek şartları sağlamak katılımcı demokrasinin gereği iken zorlama yorumlar ve son saate kadar genel kurul listeleriyle oynayarak bu seçimin gerçekleşmiş olması kadim kent Silifke’miz için iyi olmamıştır.

Konseyin yetkili organlarında ortak akıl ile oluşacak fikir ve projeler zaten Belediye Meclisinin önüne gelecektir. Bağımsız ve politika üstü olması gereken Kent Konseyi Yürütme Kuruluna iki partili Belediye Meclis üyesinin girmesi son derece yanlıştır. Kent Konseyleri yıllardır tam sivilleşmeyi sağlamak için mücadele verirken bu olumsuzluklara bir yenisi daha eklenmiştir.

Başvurulması halinde İdare mahkemesi bu kadar vahim olumsuzlukların yaşandığı bir genel kurulu iptal eder. Başvuruyu çağrılması gereken ama çağrılmayan ya da çağrılı olup bu haksızlıkları gören her üye yapabilecek iken benim başvuru yapmamı tavsiye edenlere “neden ben?” diye sormayacağım. Ancak böyle görüşler dillendirilmesine rağmen kentimizin böyle anılmasını istemediğimden başvuruyu düşünmedim. Ben Kentimizdeki yaşayan bütün insanların gerekli olgunlukta olduğunu düşünüyorum. Hayal ediyorum. Arzu ediyorum. Lütfen Kent Konseyinin her hangi bir kurum ya da görüşün arka bahçesi olma görüntüsü vermeyelim. Böyle bir algının oluşmasına fırsat vermeyelim.

Seçimde benim kazanacağımı düşünen genel kurul üyeleri Yürütme Kurulunda kimlerle çalışmak istersin diye sormuşlardı. Soran her arkadaşa “Kardeşim oy vereceğiniz arkadaşların en az yarısı kadın olsun, her meslekten olsun, her görüşten olsun, her sosyal dilimden olsun. Kenti temsil etsin kucaklasın. Meclis başkanlarıyla birlikte 15 kişi bir masa etrafında toplandığında bütün Silifke toplanmış gibi olsun” diye cevap verdim. Çünkü Kent Konseyi kurulmasından maksat bu ölçünün yerine gelmesi, bu ilkeyle hareket edilmenin sağlanması içindi. Bu ilkeye uyuldu mu? Uyulmadı mı? Halkımız şaşmaz sağ duyusu ile gereken değerlendirmeyi yapacaktır.