“Ürünlerinin hepsinde anormal bir fiyat artışı var”

Vatandaşlarımız zor durumda olduğuna değinen Karaaslan, “İnsanlar çevresindeki insanların ne kadar zorluk çektiklerinin farkında bile değiller. Tabi gezmede görmeden kalp gözü açık olmadan bu tür şeyleri görmek mümkün değil, bir bakanımız bize dolar mı çalışıyoruz demişti. Hayır dolar ile çalışmıyoruz ancak, aldığımız havaya kadar bütün ürünlerimiz dolara endeksli çalışıyor. Bu yüzdende özellikle akaryakıt, taşıma Türkiye’deki bütün gıda zinciri de dahil nakliyeye bağlı nakliyede ne kadar mazot artarsa o kadar maliyetlere yansıyor. Domatesi Adana’dan getiriyoruz. Adana’dan gelen domates bir lira tarladan çıksa, bir lira üstüne nakliye konuluyor. Sebze haline 2 liraya geliyor. Sebze halinde çürüme riski ile 3 liraya, o fiyattan markete gelen domates 4 liraya, oradan da vatandaşlarımıza 5 liraya satılıyor. Şuan da ekmekten tutunda yağ, akaryakıt, gıda, et ürünleri, süt ürünleri dolayısı ile gıda ve teknoloji ürünlerinin hepsinde anormal bir fiyat artışı var. Buda ülkemizin gündeminde  Süleyman Demire’lin bir lafı vardı. Tencerenin yıkmayacağı hükümet kalmaz diye. Şuan da durumumuz o seviyede. Ekmek şuan 2 lira. Tabi ki, fırıncılarımız zor durumda çünkü işçilik oranları kiralar, işçi çalıştırma, stopaj ve SSK ücretleri. Çok yüksek bunların maliyetleri yansıdıkları zaman o zaman un fiyatını soruyoruz fırıncılara 60 TL çıkmaya başlayan un şuan 200 lira dayanmış durumda. Adıyaman’da ve birçok yerde ailelerimiz aylık 600 TL  et alamamakta evlerine ekmek ama zorunlu ihtiyaç olduğundan dolayı 5 kişilik bir aile sadece o parayı ekmeğe veriyorlar. Esnaflarımız ve ailelerimiz zor durumda olduğunu her zaman söylüyoruz” diye konuştu.


Kaynak: (PHA)
Editör: TE Bilişim