İç siyaset, dış siyaset, bilim, teknoloji, iktisat, eğitim, kültür, sanat, tarih...

Ülkemizin çözülmesi gereken her alanda çok önemli sorunlarının olduğu herkesçe bilinmekte. Bütün sorunların temelinde bulunan en önemli sorunun ise, ÜLKE YÖNETİMİNDE LİYAKATE ÖNEM VERİLMEMESİNİN GELDİĞİ ARTIK SU GÖTÜRMEZ DURUMDADIR.  Aklı ve iyi niyeti olan her birey, bu gerçeği bilir. Bilir de sorunu çözmekten aciz olduğunu da, elinin kolunun yetersiz kaldığını da bilir; bozulmuş kısır döngüyü değiştirme erkini kendinde bulamaz.

***

ETKİN MUHALEFET ŞART...

Kanaatimce, toplumsal sorunları çözme işine, öncelikle siyasetten ve siyasetin de MUHALEFET CEPHESİNDEN başlamak daha akılcıl ve yararlı olacaktır. Çünkü, LİYAKATSİZLİK de başta olmak üzere, bütün sorunların hepsi, öncelikle, etkin muhalefet yapamayan muhalefet partilerinin genel merkez yönetimlerindeki siyasetçilerdir.

18 yıldır ülkemizi idare eden AK PARTİ hükümetlerinin pek çok alandaki güzel hizmetlerini ve pek çok alandaki yanlışlarını, onarılması imkansız gibi görülen hatalarını önceki zamanlarda dilimizin döndüğü, yüreğimizin yettiğince yansıtmaya gayret ettik. Tekrardan görmek isteyen okuyucularımın, geçmiş yazılarıma bakmasını istirham ederim.

CHP ve İYİ PARTİ başta olmak üzere, Meclis içinden ve dışından partilerin etkin muhalefet yapacak güçte olmaması, ülkemiz için büyük talihsizlik olarak görülmelidir. Mevcut iktidarın millet lehindeki çalışmalarını takdir edebilecek, destekleyebilecek olgunluk, muhalefet partilerinde nasıl kendini göstermemişse; mevcut iktidarın millet aleyhindeki tavırlarını engelleyecek akılcıl ve delilli güç de muhalefet partilerinde maalesef vücut bulmamış, bulamamıştır.

***

MECLİS ONAYLAMASINA RAĞMEN, LİBYA'YA NİÇİN ASKER GÖRDERMİYORUZ?

Örnek mi istiyoruz?

BM tarafından meşru devlet başkanı kabul edilen Fayiz Mustafa es-Serrac'ın devlet başkanı olduğu Libya'ya asker gönderilmesinde Muhalefet'in "Hayır" demesi millî menfaatlerimize ne derece uygun kabul edilebilir? Ayrıca, teskerenin Meclis'te onaylanmasının akabinde 10 günden fazla zaman geçmesine rağmen, hâlâ, 20-30 kişilik subay heyetinin dışında asker gönderilmemesi karşısında Muhalefet'in etkin bir duruş gösterememesi de kanaatimce çok yanlıştır.

Kastım şudur: Mevcut hükümet, doğru karar alıyor; muhalefet karşısında. Mevcut hükümet, yanlış karar alıyor; muhalefet alınan kararın yanlış olduğu konusunda ikna edici siyaset yapabilme ergine sahip değil.

Peki, muhalefet kimi ikna edecek? Öncelikle milleti. Milletin ikna olmasıyla birlikte zaten mevcut hükümet yanlış kararından vazgeçme zorunda kalacaktır. İstemese de...

Peki, muhalefet partilerinde, toplumsal sorunların çözümü ve alternatif yöntemler ortaya koyma becerisi var mı? "Var" demeyi çok isterdim. Niçin çok isterdim? Çünkü, akılcıl ve ayağı yere basan projelerin etkin isimler tarafından sunulması durumunda, mevcut iktidar temsilcileri de yanlışlarından dönme gayretinde bulunacaktır. Ama, MAALESEF, MUHALEFET TEMSİLCİLERİNİN KISIR, ANLAŞILMAZ, ZAYIF SÖYLEM VE DURUŞLARINI GÖREN HÜKÜMET TEMSİLCİLERİ, ALDIKLARI KARARLARIN YANLIŞLARINI GÖREMEMEKTE VE MİLLET ZARARINA OLABİLECEK TUTUMLARINDAN UZAKLAŞMA YOLUNU DA TERCİH ETMEMEKTEDİR.

Ülke ve millet zararına tecelli eden bu kısır döngü, kendi içinde dönüp durmakta ve kimse hatasını kabul etme erdemini gösteremediği için de toplumsal sorunların çözümü başka bir bahara ertelenmekte...

Libya'daki bu kötü tablonun benzerleri, Suriye'de, Irak'ta, İran-Rusya-ABD-AB ilişkilerinde de görülmektedir. Öyle haller yaşanmaktadır, iktidar ve muhalefet karşılıklı olarak doğrularını yanlış kabul etmekteler; yanlışlarını  da millet yararına düzeltme amaçlı iyi niyet ve yetenekten uzaktalar.

"Senin her yaptığın, her konuştuğun yanlış!" söylem ve inancının iktidar ve muhalefet temsilcilerine yarar getirmediği gibi, özellikle ülkemize ve milletimize büyük zarar verdiği hâlâ anlaşılmış değil. Siyasetteki bu kısır döngü, kısır çekişmeler ve kör dövüşlerle yoluna devam etmektedir. Bu vebalin altında iki grup kalacaktır.

          1. Türkiye'yi iyi yönetemeyen hükümet temsilcileri.

          2. Türkiye'yi iyi yönetemeyecek olduklarını her vesile ile belgeleyen muhalefet temsilcileri.

Düzeyli ve ehil sahibi insanların aklından emin, liyakat noksanı dairelerin içine girmesi, yetkin  siyasetçi olması çok zor. Ne diyelim: Bize sadece, ülkemizin daha güçlü, milletimizin daha huzurlu olması için DUA etmek ve SABIR göstermek düşmektedir.

Bizler de dua ediyoruz.

Yüce Rabbimiz, aziz Türk milletini korusun ve yüceltsin...

Prof. Dr. Ahmet KIYMAZ   (15.02.2020)