ÇETE

“Sözde-İHSAN’DA İNFAK, özde-İNSAN’DA NİFAK;

BEYT-UL MALIN başına-MUSALLAT oldu ÇETE!

Dadandı “İNSANLIĞA” ne “VİCDAN” kaldı, ne HAK;

Kar etmedi “ONA” hiç! Ne  “İLAÇ” Ne  REÇETE..”

(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri/ÇETE-31 Mart 2021/Datça)

Evet!

Dün,ALLAH’IN BEYT-UL MALINA,Bugün de KULLARININ DEVLETİNE arsızca ve hayasızca çöken-Asr-ı Saadetin-Sözde/MÜMİN,ancak özde- MÜŞRİK/TACİRLERİYLE Onların yolundan giden-Bugünün sözde/MÜSLÜMAN, ancak özde-Ahlak Ve Amelinde kaskatı- MÜNAFIK/MÜTEAHHİTLERİ Ve Onları kendi/Siyasal “MAKAM” ikbaline payanda yapan/Devlet  “YÖNETİCİLERİ” üstüne üç/beş söz söylemeye çalışacağız..

Çünkü!

Bugün “İSLAM ALEMİ”, kökü Ortaçağdaki/ASR-I SAADET ŞİRKİNDEN süzülüp gelen geleneksel(MAL’A/MÜLKE-MAKAMA MEFTUN) bir anlayıştan beslenerek hayat bulan “ARAP KÜLTÜRÜ” yüzünden-Tedavisi zor bir/DİN’SEL- algılama biçimiyle ondan nemalanın-Büyük bir  Toplumsal “AHLAKİ Ve AMELİ” yozlaşma,bozulma,kokuşma ve dağılma riskiyle baş başa kalmıştır ki,eğer; “BİZ” bugün  bunu-SEBEPLERİYLE beraber kafa yorup anlamazsak,korkarım ki “SONUÇLARINI” da asla hiç kavramayarak-Yarınlara doğru elbet onun “SIRTIMIZDAKİ” bu kamburuyla beraber yol almak zorunda kalırız..

Şüphesiz ki!

Yüce İSLÂM Dininin/Tarihi Literatürüne baktığımızda.

İsim ve unvanlarıyla iş ve işlevleri farklı ancak adeta aynı METOTLA-DEVLETİNİN sahip olduğu “KAYNAKLARINI” soyarak;İNSANLARININ emeğini sömürerek (Alın terini, Aşını, ekmeğini ve emeğini çalarak) gasp eden(çok hain,zalim Ve gaddar)  bir arsız ve de hırsızlardan müteşekkil Ve asla hiç “EMEK” harcamadan-sadece  Halkının/MİLLETİNİN sırtından geçinen/Alçak Ve Asalak "ÇETELER" Güruhuna rastlarız..

Mesela!

Dün,MEKKE'DE(Asr-ı Saadette)mümin/muttaki İNSANLARIN-Fakirlere "İNFAK" etmek üzere her yıl "HACILARIN ALLAHIN MABEDİ KABE'YE" getirip/sunmuş oldukları "BEYT-ÜL MAL'A"(Mal Ve Paraya) hemen el koyarak Ve onu gasp ederek alan kutsal "KABE’NİN" de,(sözde)Yönetici/Hizmetçileri olduklarını söyleyen; Güç ve iktidar sahipleri (EBU LEHEP-EBU CEHİL-EBU SÜFYAN vb. gibi), O günkü "İNSANLIĞIN" başına adeta kaskatı İBRETLİ BİR BELA" şeklinde çökerek-musallat olmuş çok zalim ve gaddar "MÜŞRİK ÇETELER" meşhur (9'LU/Ç E T E'NİN) o günün geleneksel/örfsel yerleşik "KABİLE" sisteminin varlığına-KASTEN güç Ve iktidarıyla "HÜKMETTIĞINİ" aşikar bir şekilde görürüz..

Ve de!

Ancak,ne hikmettir ki taptıkları- Güç/İktidar-Para,Mal Ve Makam-yani "LAT-MENAT-UZZA" isimli Putları üzerinden "ALLAH'A ŞİRK KOŞARAK" eş ve ortaklık iddiasında bulunan bu "TEFECİ/FAIZCI" Müşrik TÂCİRLERDEN, nedense o günün "HAVADİS" Rivayetçileri pek bahsetmezler Ve bundan da;Onlara tabi olan zamane "TAKİPÇİLERİ" de asla rahatsız olmadan ve hiç bir soru ve sorun bile görmeden "ONLARI" ululamaya devam edip/dururlar..

Ne yazık ki!

Bugün de,MİLLETÇE ilelebet bir arada yaşamak azim ve kararlılığımızdan tezahür eden "MİLLİ" İrade beyanımızın "ÖRGÜTSEL VE KURUMSAL" bir “KİMLİK SİSTEMİ" olan DEVLET'TE, şu medeni asırda(Uzay Çağında)yüce "ALLAH’LA İSLÂM DİNİ" adına yola çıkarak ve HALKI ikna ederek-Yönetime "İŞBAŞİNA" gelerek "DEVLETİ" sevk ve idare edenlerin-TAKDİR VE TASARRUFU altında;YURTTAŞLARIMIZIN, üstlenmiş olduğu yurttaşlık bilincinin-asla vazgeçilmez görev ve sorumluluğuyla-ancak "ÜLKESİYLE MİLLETİNİN" kadim ve güçlü olarak "MUHANETE" muhtaç olmadan, avuç açmadan "ONURLU VE İNSANCA" hak ve adaletle, huzur,güven ve mutluluk içinde vazgeçilmez Devlet/Millet "BEKASININ" hasletiyle yaşaması için dişinden,tırnağından, helâl.alın terinden-EMEĞİNDEN/EKMEĞİNDEN-ayırarak "DEVLETİNE" ödediği "VERGİSİNİN" bilinerek ya da bilinmeden-ÜLKENİN imar,inşa ve ihyası adına bazı hatırlı/ayrıcalıklı kişi veya kurumlara "MÜTEAHHİT VE ŞİRKETLERİNE" aktarıldığını Ve bunu da, ancak Siyasal(MUHALEFET) Parti LIDERLERİNİN söylemleri ile kimi BASIN Organlarının(Yorum ve Video)haberlerinden öğrendiğimiz kadarıyla-MÜTEAHHİT ÇETELER Ve yani tıpkı "MEKKENİN 9’LU MÜŞRİK ÇETELERİ" gibi benzer şekilde ONLARA da atfedilerek "5'li/Ç E T E" titriyle isimlendiŕildiğini duyuyor,okuyor ve de öğreniyoruz/IRKİLEREK Ve de hayretle sarsılıp/hayıflanarak..

Elbet!

Millet adına-Devleti temsilen sevk ve idare etmenin yanında-Milletin genel hizmetine ait Alt Ve Üst yapının (Sosyal,Sağlık Eğitim,Kültür,Spor.Ulaşım gibi,)arz ve talebini yerine getirmek amacıyla, Merkezi Hükümetlerle beraber Yerel Yönetimler de(Belediyeler Ve Özel İdarelerle Bağlı Kuruluşlar) kendi hizmet alanlarıyla ilgili olarak-Kendilerinin yapamadığı-Bazı İşlerini;”DEVLET İHALE YASASINA” uygun olmak üzere-Yeterlik Belgesiyle beraber- Bu işleri yapacağını “TAAHHÜT” eden Serbest “MÜTEAHHİT Ve ŞİRKETLERE” kuracakları “İHALE KOMİSYONU” marifetiyle “İHALE” ederek yaptırabilir.. Bu, elbet “İŞ VERENLERLE MÜTEAHHİTLER” arasında yasal,meşru Ve medeni bir ilişkidir ve elbet;Tartışılacak bir yanı da yoktur..

Ancak!

Buna rağmen, bu işler yıllardan beridir sürekli olarak tartışılarak-Gündemi meşgul eder ki, ben de geçmişte buna benzer işleri(Ya İhale Komisyonu Başkan ya da üyesi olarak ya da bizzat Kontrol/Kontrol Amiri olarak) yakinen “İHALE Ve KONTROL” sistemiyle beraber iyi bilen ve gündemi takip eden bir kişi /Teknik Eleman olarak sürekli duyuyor, görüyor/üzülüyorum da-Çünkü;Eğer bir ülkede (ÜLKEMİZDE) İktidarlar tarafından  yüzlerce kez değişen bir “İHALE YASASINA” rağmen bu İŞLER hala GÜNDEMDE tutularak süreli tartışılıyorsa “ÇÖZÜLMESİ GEREKEN ACİL BİR PROBLEM VAR” demek ki- TARTIŞILIYOR… Ve ancak-Bana göre bu “PROBLEMİ” de sürekli değişen “İHALE” sistemlerinde değil, belki;İHALE Sisteminin “İKTİDARLARIN” benimsediği kendine münhasır/ZAT’A mahsus/Özel, kökten ayrımcı Ve kayırmacı Sosyal Ve Siyasal “YOL VE YÖNTEMİNİN” model tercihinde  aramak gerekir..

 

 O da!            

Benim de “SİSTEM” olarak(Devlet bütçesini sarsmadığı için) benimsediğim ve ödeme “YÖNTEMİ” olarak da-Bize ANAP/Anavatan Partisi Genel Başkanı/ Turgut ÖZAL’IN Başbakanlığı döneminde(1983’ten sonra)İnşa ettirdiği  “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü” inşaatında uygulayarak miras bıraktığı “YAP-İŞLET-DEVRET” modelidir, ancak buna karşın (Devlete/İdareye Hizmet Kota Garantisi getirdiği için) asla hiç benimsemediğim bu SİZİN getirdiğiniz yeni modeldir ki;Turgut ÖZAL Modelinde DEVLETE/İdareye yüklenen herhangi bir “HİZMET KOTASI GARANTİSİ” falan da yoktu elbette.. Ve de “DEVLET” ancak “YÜKLENİCİ FİRMANIN” hak edişini İşin “KÖPRÜNÜN/PARALI GEÇİŞ” gelirlerinden karşılamayı taahhüt etmişken, SİZLER ise kendi Modelinizle “HAZİNE” ile “KOTA” garantisi veriyorsunuz..

Yani!

Madem ki, Siz de hükümet olarak rahmetli ÖZALIN bu “Yap-İşlet-Devret” MODELİNİ benimsediniz-Eyvallah YAPIN ancak;O halde sevgili/Seçkin  “MÜTEAAHHİTLERE” tercihen tanımış olduğunuz şu ucube “GEÇİŞ KOTASI GARANTİSİNİ” neden verdiniz hangi hak Ve vicdanla?  Ve de acaba Bizden başka-Yeryüzünde böylesine acayip bir yol ve yöntemi uygulayan; Başka bir “ÜLKE” var mı?

Sanmıyorum;Asla/Hiç sanmam..

İllaki “DEVLETE” çöreklenmiş Ve aziz  Milletimin kıt kaynaklarını çar/çur ederek savuran  ayrıcalıklı “ÇETELER” arıyorsanız-İşte nedeni bu Kota garantili “İHALE” Sistemidir; Bundan daha büyük bir “ÇETECİLİK” olur mu..? Elbet bu “YÖNTEME” dair (BASIN/MEDYA’DA)söylenenler doğruysa..

 Hani!

Eğer bunlar doğruysa-Vay halimize, çünkü ve de elbet o zaman da onurlu bir "MİLLET" olarak; Ne Hukukumuz "HÂK ve ADALETİMİZ" kalır, ne özel özgün insani erdemliğimiz "AHLÂK/AMELİMİZ" kalır,ne de haslet ve hasretle ha bire düse/kalka can havliyle peşinden koştuğumuz o vazgeçilmez sevdamız/ütopyamız "BEKAMIZ" kalır-Hepsi de "YERLE YEKSAN OLUR" elbette-MAZALLAH..

Yani!

Eğer bu doğruysa, Bize de ancak  "NEREDEN NEREYE" demek düşer ki-Bu da; Hem "DÜNDEN BUGÜNE" değişen bir şeyin olmadığını,hem de "BUGÜNDEN YARINA" değişecek bir şeyin de pek olmayacağını gösterir.

Ve yani!

Eğer “SİZ”, şu gariban “MİLLETİN” Alın terinden/emeğinden, dişinden,tırnağından aşından ve ekmeğinden ayırarak-DEVLETİNE verdiği vergisini, böylesine garip/ucube İhale Sistemleriyle Ve üstelik “HAZİNEDEN KOTA GARANTİLERİ” vermek üzere “YOL-KÖPRÜ-SPOR TESİSİ-HASTANE” yaptırırsanız-Öyle bir an olur ki,ÜLKENİN İmar ve inşası için-Bin/bir zahmetle yaptırdığınız;O güzel Ve Çağdaş yapılardan pek kimse yararlanamaz durumu düşer Ve “SİZ”de, bir derde müptela olan “HALKINIZI”  oralarda(Mesela HASTANELERDE)bedava tedavi etmek zorunda kalabilirsiniz-Tıpkı “BUGÜN” olduğu gibi..

Çünkü!

Elbet ALLAHINDA bir bildiği vardır Ve şüphesiz ki-O; ALLAH da ancak Sahipsizlerin Sahibidir.. 

.

SON/SÖZ;

Elbet "Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz-Lakin; Galiba,Mübarek dünya da Eşkıyasız falan olamıyor !"

Başka ne denir ki;Vatana/Millete hayırlı/uğurlu olsun

ALLAHIN rahmet.ve mağfireti üstümüzden ayrılmasın;Bunun da İBRETİYLE beraber..

Sevgilerimle