Sosyal medyaya beş dakika girdiğinizde psikolojinizin bozulduğunu siz de fark ediyorsunuzdur.
Ya televizyon haberleri!
Ben artık izlemiyorum..
"Gürültüden rahatsız olan komşusuna saldıran komşular, en kıytırık otopark yüzünden kavga edip birbirini öldürenler, hiç sebepsiz zevk için 20 yaşında masum bir kızı katleden psikopat ve daha neler neler!.."
İnsanların bu işretlerini sadece cehaletle, sabırsızlıkla yahut eğitimsizlikle izah etmek nakkıs kalır.
30 sene ve daha evvelinde insanlar çok mu eğitimliydi?
Değildi elbette! Bir mahalle de veya köy de bir kişi üniversiteyi kazandığında, neredeyse bütün şehrin haberi olur, genci davullarla gönderirlerdi okumaya.
Ne ki; İnsan vicdanını kahreden cinayetler, kavgalar üçbeş yılda bir vuku bulurdu. O bile çoğu zaman belli sebepler gerkçesiyle olurdu.
Gerçek şu ki;
O yılların insanında, bugün insanının sahip olmadığı birşey vardı.
"Vicdan, sevgi, saygı, büyük küçük kıymeti, iyi komşuluk ve haya edep"
Peki sistem bu tartışmanın neresinde? Diye sorarsanız,
Heryerinde!
30 yıl önce de sistem aynı idi ancak, kapitalizm bugün olduğu kadar kudurmamıştı! Bencillik, egoistlik, bana necilik ve ahlaksızlık bu kadar tavan yapmamıştı.
Kapitalist yaşam tarzı henüz tüm haneleri esir alamamıştı.
Hülasa; Bugün işlenen tüm suçlar, alıcılarının kulağına bu Allah'sız sistemin fısıltılarıyla vuku bulmaktadır.
Adeta suçluyu koruyup, masumu kendi kaderine terk eden beşeri sistemler yıkılmadıkça ve insanlar kendilerini yaratan Allah'ın hükümlerinden, neft değmiş eşşek gibi kaçtıkça, ne bu cinayetler, ne kavgalar ve ne de suçlar tükenmeyecektir!
İnsan, fıtratına dönmedikçe asla huzur bulamayacak ve güven için de yaşayamayacaktır. Adaleti te'sis etmenin tek ve gerçek yolu Allah'ın nizamına teslim olmaktan geçer vesselam...