Günümüzde Hak, adalet, özgürlük, hukukun üstünlüğü, ekonomik istikrar ve demokrasi gibi insani ve ahlaki kavramların toplumun geneli ile birlikte bilhassa devletin işleyiş mekanizmalarındaki zafiyeti sebebiyle, toplumsal olarak milli şuur ve bilinç bakımından maalesef gerileme dönemindeyiz. 
Gün geçtikçe belirginleşen, toplumsal olarak ekonomik sınıf bakımından, farklılıklar arasındaki uçurum giderek artarken… Şiddet, intihar, göç ve güvensizlik her alanda her durumda normal bir olay gibi gündemimizde yer almaktadır, en kötüsü de buna alışan halkın, tepkilerinin de zaman içerisinde yok olma eğiliminde olmasıdır. 
Her gün işittiğimiz cinayetler, intiharlar, saldırılar, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet olayları ile suç oranları giderek artmakta bununla birlikte geçim derdine düşmüş halkın sağlık, eğitim ve de istihdam bakımından devlete olan güven duygusu giderek azalmaktadır.
Yasalar, hukukun tesisini gerektirirken, yürütme organları tamamen siyasallaştığı için kuvvetler ayrılığının kalkması sebebiyle ortaya çıkan denetimsizlik, liyakatsizlik, başıboşluk ve yönetim zafiyetleri silsilesi ile masum halk görmezden gelinen bir hukuksuzluk ve adaletsizlik girdabında bocalamaktadır. 
 
Tüm bu şartlar altında bizler bugün neden farkındalık konusunu ele alıyoruz?
 
Yaşadığımız bunca hadisenin sebep sonuç ilişkileri bakımından birey olarak bunun ne kadar farkındayız? Neler oluyor? Neden bunları yaşamak zorundayız? Nasıl işler bu hale geldi? Nerede yanlış yaptık veya kimler bütün bunlara sebep oldu? Bunları bilmek ve farkında olmak bizlere neler kazandırabilir?
Gibi konuları birlikte ele alacağız… İnşallah…

İLK ETAPTA FARKINDALĞIN KELİME ANLAMI İLE BAŞLAYALIM…
FARKIDALIK NEDİR?

Farkındalık Tanımı:  
Fark kökünden türetilmiş olan farkındalık kelimesi, fark etmek, ayırt etmek, anlamak ve iç görü sahibi olmak anlamına gelir. Kişinin kendi benliğine dair yeni şeyler keşfetmesi de bir tür farkındalıktır. 
İçe dönük keşifler dışında, başkalarını bir konu ya da olay hakkında bilgilendirmek suretiyle anlaşılmasını sağlamak, farkındalık yaratmak olarak tanımlanır. 
 
Alman psikanalist Erich Fromm'a göre kişinin içinde yaşadığı toplumu ve dünyayı çözümleyebilmesi için önce kendisini tam anlamıyla tanıması gerekir. Psikolojide ''öz-farkındalık'' olarak adlandırılan iç görüler, kişinin yaşadığı çevreyle çok daha uyumlu olmasının ilk koşuludur.
Yani Farkındalık, kişinin yakın çevresi ve içinde yaşadığı toplum hakkında bilgi sahibi olması ve bu bilgi ile kendi çabaları ve isteği doğrultusunda hareket etmesi bir birey olarak öz varlığını koruması demektir. 
Duyusal ve bilinçli farkındalık olmak üzere iki türü vardır. Duyusal farkındalık, nesnel gerçeklikler beş duyu organımız tarafından algılanır. Bilinçli farkındalıklar ise toplumsal kuralları ve temel değerleri de kapsayan geniş bir kavramdır.
Farkındalık Nasıl Geliştirilir?  
1-    Okuyarak
2-    Dinleyerek
3-    Gözlemleyerek
4-    Düşünerek
5-    Yazarak
6-    Yaşayarak ve
7-    Yaşatarak geliştirilir

Kendisinden başlayıp çevresel ve evrensel farkındalık kazanıldıktan sonra bireysel algı kapasitesi değişir, bireysel değişimler de toplumsal değişimlerin başlangıç noktasıdır. Çünkü farkındalık bir sorgulama tekniğidir, hayatı kendimizi, yaşananları ve insanları var oluş amacımızı bulma yolculuğudur. 
Bu yolculuğun yolun kendisinden çok daha güzel olduğunu bilmemiz gerekir.
Bu şekilde çok boyutlu farkındalığı sağlamak için beş aşama vardır. 
 
1-    Fiziksel Farkındalık
Duyularımızla algılayarak yaşadığımız deneyimlerle yaptığımız seçimlerdir. Fiziksel farkındalık dört duyu organımızla hissettiklerimizi fark etmemizi sağlar.
2-    Duygusal Farkındalık
Fiziksel farkındalığın bizde uyandırdığı hisleri duygusal farkındalık yoluyla algılarız. Duygularınızı anlamanız ve tanımlamanız farkındalığın diğer adımları için kritiktir. Eğer duygularımızın değiştiği süreci takip edebilirsek neden değiştiğini algılamamız da daha kolay olur. 
3-    Düşünsel Farkındalık
Düşünsel farkındalık duyguların düşüncemize yansımasıyla ilgilidir. Duygular düşüncelerimize yansır ve düşünsel farkındalığımız gelişir, değişir.
Yazmak düşünsel farkındalık için en değerli araçlardandır. Yazarken duygularımızı düşünerek aktarırız ve artık bunlar düşünceden çıkarlar. 
4-    Sosyal Farkındalık
Bu üç aşama ile kendimizle ilgili farkındalığımızı arttırdığımıza göre sıra etrafımıza geldi. Başkalarının duygularının ve düşüncelerinin ne kadar farkındayız? Başka insanların ne düşündüğünü, neyi istediklerini rahatlıkla fark etmemiz sosyal hayatımızı kolaylaştıracaktır. İnsanların ihtiyaçlarının sizden farklı olabileceğini bilmek farklı bireyleri kabul etmekten geçer. 
Sosyal farkındalık çevremizin bizden farklı düşünebileceğini algılayabilme gücüdür. Bizden farklı insanları yargılama eğiliminde bulunabiliriz. Sosyal farkındalığımızı güçlendirmek için yargılamadan önce anlamayı seçeriz. 
Sosyal farkındalığı yüksek olan insanlar sosyal iletişimi ve empati kabiliyeti yüksek olan insanlardır.
Her birey kendine özgüdür. Farklı koşullarda büyümüş ve gelişimini tamamlamış birinden bahsediyoruz. Farklı düşünceler elbette ki olacaktır. Bu farklılıkla yüzleşerek kabul etmek empati kurmak bizleri bir arada tutması bakımından toplumu daha yaşanabilir kılacaktır. 
5-    Evrensel Farkındalık
Son adım evrensel farkındalık bize evrende büyük bir şeyin küçük bir parçası olduğumuzu öğretir. Tüm canlılar bir bütün olarak evreni oluştururlar. Yaptığımız eylemler çevreyi de etkilemektedir. Büyük evrende küçük bir parça olarak yaptığımız eylemlerin iz bıraktığını düşünün ve lütfen algılayın. 
Evrende var olmamızın bir nedeni vardır diyebiliriz. Herkesin kendine göre seçtiği bir neden hayatı anlamlı kılacaktır. Kendimiz ve etrafımızla ilgili farkındalığımızı geliştirdikten sonra evrensel bakış açımızı belirleyebiliriz. “Benim evrene fayda sağlayacak hayat amaçlarım nelerdir?” sorusunun cevabı farkındalığın dört basamağının ardındaki son basamakta gizlidir. 

Peki, Şimdi Gelelim Milli Değerler ile Farkındalık Hareketi Topluma Neler Kazandırır?  
Toplumsal mutabakatı sağlamak şüphesiz hak ve adalet kavramları ile ancak toplumun ortak kültürel, etnik ve dini birlik ve beraberliğinin, kolektif yaşam biçiminin benimsenmesi ve farkında olması suretiyle mümkün olur. Toplumsal mutabakatın sağlanması ise bir toplumun sürdürülebilir temel dinamikleri arasında yer almaktadır.
 
Toplumu oluşturan bireylerin ruhsal ve kişisel gelişimi tamamlayarak sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda güçlü kişiliklere sahip bireylerin toplum genelinde yaşanılan problemlerin çözümlenmesindeki ilk etap olan farkındalığı ülke geneline yaymak suretiyle kalkınmaya yönelik girişimleri geliştiririz. 
Son yıllarda ivmeli bir şekilde artış göstermekte olan toplumsal problemlerin sosyolojik siyasal ve ekonomik açıdan ele alınarak, “Toplumsal Farkındalık ve Kalkındırma Projeleri” ile bizler harekete geçtik.

 
Disiplinli, üretken, büyük düşünebilen, dayanıklı, kararlı kişiliğe sahip bireylerin bilgi ve deneyimlerini Milli birlik ve beraberliğe yönelik ortak bir misyon ve vizyon dâhilinde,
Farklı görüş ve fikirlere açık, problemleri çözmeye karşı dirençli ve gelişim odaklı tüm farkındalık sahibi gönüllü bireylerin ve kuruluşların birlikte ortak çalışarak,
Sürdürülebilir kalite anlayışı içerisinde, topluma hizmet anlayışı ile ülkemize sosyal ve ekonomik anlamda katkı sağlamayı amaçlayan Uyanış Hareketini Güç Birliği Hareketi olarak hayata geçiriyoruz.
Farkındalık Hareketi ile Birlikte Uyanış Hareketinden bahsedelim…  
  
UYANIŞ HAREKETİ
Bugün duyarlı insanlar olarak bizler biliyoruz ki dünyada savaş, kan, gözyaşı, açlık, yoksulluk, sefalet kol gezmekte. Adaletsizlik ve zulüm tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar globalleşmiş durumda. 
Dünyanın içinde bulunduğu bu durumun düzeltilmesi, sorumluluk duyan bireylerle birlikte tüm insanlığın önünde bir zorunluluk olarak durmaktadır.
Dünyada bugün var olan adaletsizlik ve zulüm ortamının genel tablosunu maalesef hep birlikte acı bir şekilde yaşıyoruz,
 
Kısaca Uyanış hareketi ülke ve dünya genelinde toplumsal farkındalık yaratmak suretiyle bireysel duygu ve davranışları ile “insanın insanca yaşayabilmesi” gibi ortak bir amaç altında birleşmeyi benimser. 
Bir Güç Birliği Hareketi Projesi Olan “Uyanış Hareketi” ile Bizler;  
Dünyanın ekonomik, sosyal, kültürel anlamdaki konjonktürel yapısını değerlendirirken insan odaklı yaklaşım sergileriz,
Din, dil, ırk, mezhep, etnik köken, milliyet ya da farklı bir unsurun önemli olmadığı, merkezinde insan ve insanlık adına faydalı işler yapmak maksadını benimseriz,
Etnik, kültürel, sosyal farklılıklarınızı, siyasal ideolojilerinizi bir kenara bırakarak, var olan ideolojilerden bağımsız, farklılıkları zenginlik olarak görüp insanlığın temel sorunlarına, bir ve beraber olarak çözüm üretebileceğimize inanıyoruz. 
Bu yüzden önce bizlerin tarihsel süreçte nasıl hatalar yaptığımızı ve neleri, nasıl düzeltmemiz gerektiğini, doğru ve objektif bir şekilde değerlendirmek sorunların çözümünde son derece önemlidir.
İlim-Bilim-Akıl arasındaki bağıntı en doğru şekliyle tanımlanmalı ve yepyeni bir Muasır Medeniyet inşa etmek adına, modern çağın gereklerine uygun bir şekilde, bilimi önceleyerek, üreten bir toplum haline gelmeyi sağlamak başlıca hedeflerindendir.
  –   –   –   –   
Bilimi önceleyen, üreten, müreffeh, güçlü, tam bağımsız Türkiye idealini gerçekleştirmek için çıktığımız bu kutlu yolda bu ülkenin her bir vatanperver evladı gibi yeni bir “Muasır Medeniyet” inşa etmek istiyoruz. 
Bu inşayı gerçekleştirebilecek tarihsel birikim, tecrübe, akıl, azim ve kararlılık ‘damarlarımızdaki asil kanda’ mevcuttur. Bir davanın hedefine ulaşabilmesi için, ahlaki farkındalığa ulaşmış her birey ortak aklın ışığında ve birlikte hareket etmesi gerekir. 
Bu uyanış; zihnimizde, kalbimizde, damarlarımızda akan o asil kanda, genetik kodlarımızda, yani içimizde var olan ruhun uyanışıdır. Bu milli şuur içeren ruh, “Muasır Medeniyet” inşa etme anlamındaki her türlü gerekliliği layığı ile yerine getirebilecek güce sahiptir.
  
Unutulmaması gerekir ki toplumlar bireylerden oluşur, dolayısı ile de öncelikle birey olarak değerleri, hedefleri, izlenecek yolu dosdoğru anlamak ve içselleştirmek gereklidir. Bireylerin kendi değerlerini, kendi kültürüne, inanışına göre yeniden tanımlaması gerekir. Birey aileyi, aile şehri, şehir ülkeyi, ülke dünyayı değiştirebilir.
Bu doğrultuda Güç Birliği Hareketine Bağlı UYANIŞ HAREKETİ’nin
  

Misyonu

Türkiye Cumhuriyeti’nde, vatandaşlık hakkını kazanmış her bir bireyin, insanca yaşama hakkına dayanarak; sosyal, kültürel, ekonomik, askeri ve dahi tüm alanlarda muasır medeniyeti inşa etmek ve bilimi önceleyen, üreten, müreffeh, güçlü ve tam bağımsız Türkiye idealinin gerçekleşmesiyle tüm dünyaya örnek olmaktır.
Vizyonu
Bu sayede Hareketimize bağlı, sivil toplum kuruluşları, siyasi örgütlenmeler ve ticari organizasyonlarla birlikte oluşturduğu siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik anlayışın, Türkiye’de topyekûn bir değişimi sağlayacak ve muasır medeniyet anlamında tarihin bize yüklemiş olduğu sorumlulukla, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin lider ülke olması sağlanacaktır.
 
Uyanış Hareketinin gerekliliğini günümüz gündemi ile yorumlayacak olursak, 
Ülke olarak an itibariyle en büyük sorumunuz sistem değişikliği ile beraber yönetimsizliğin neden olduğu pek çok alandaki kaos ve krizlerin tek tek ve adım adım ortadan kaldırılması adına milli şuur ile ortak aklın, topyekûn değişim seferberliğine yönelik acil eylem planlarının yürütülmesini ve sürdürülmesini sağlamak gerekmektedir.
  
Öncelikli hedefimiz ilk on yıl içerisinde dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir atılımlar ve istikrarlı politikalar ile halkın refahını sağlamak olmalıdır. Bir toplumun tüm ana unsurlarını ihtiva eden bir seferberlik anlayışı ile topyekûn bir değişim ve gelişimin öncüsü olmak için evvela kararlı ve emin adımlarla planlanan tüm projelerin hayata geçirilmesi ancak liyakatli ve adanmış yüreklerin ortak hareket etmesiyle mümkün olacaktır. 
 
Çağımız ve ülkemizin de dünya düzenindeki konjoktörü itibariyle gençlerin doğru yetiştirilmesi ve geleceği adil inşa edebilecek kapasiteye ulaşabilmelerini sağlayabilmek adına çürümüş yönetim ve siyaset anlayışını bir kenara bırakarak ortak idealler ve eylemlerle ilerlemek şarttır. 
İş bu çerçevede biz bundan önce bilinenlerin aksine, kavramların tam da olması gerektiği manası ile yerinde ve zamanında yeniden anlaşılmasını sağlamak adına bir uyanış hareketini başlattık. 

  
Uzun yıllardır süren çalışmalarımızın ve öngörülerimizin de ne kadar haklı olduğu görmekle birlikte uyanış hareketimizi geliştirip yaygınlaştırabilmek adına sizlere ihtiyacımız var, bir avuç vatanperverin gece gündüz çalışmasıyla yeterli olamayacak milli mücadelemizi topyekûn birlikte başarabilmek adına “Biz “ olabilmeye ihtiyacımız var. 
 
Bizler bu vatanın her bir evladı gibi vatanperver bireyler olarak bu değişim ve gelişim hareketinin öncüleri olma gayreti içerisinde acil eylem planlarımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Sizden isteğimiz farklılıklarımızı bir kenara bırakıp birlikte hareket edip, birlikte güçlenelim. Çünkü hiçbir toplum halkı olmadan varlığını geliştirerek sürdüremez. Tüm bu şartlar dâhilinde acil eylem plan ve programımızı üç ana başlıkla sizlerle paylaşıyoruz.
Güç Birliği Hareketi Olarak “Uyanış Hareketi’mizi üç ana koldan ilerletmek gayreti içerisindeyiz;
Sosyal – Siyasal – Ekonomik

YÜRÜTÜLMESİ PLANLANAN PROJELERİN ADI VE KONUSU
Milli birliğin kuvvetlendirilmesi,  milli kültürün geliştirilmesi, hukuka bağlı, temel insan haklarına saygılı, devletimizin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü savunan milli, manevi, ahlaki ve evrensel değerlere sahip nesiller yetiştirmek ve toplumda sosyal, ekonomik, kültürel, farkındalık çatısı altında bireyleri topluma kazandırmak temel amaçlarımızdan olmakla birlikte, 
Bu projeyle; toplumu oluşturan tüm bireler ile gelecek nesillerimizin doğru, dürüst, ahlaklı erdemli ve adaletli bireyler olarak yetiştirilmesinde sivil toplum kuruluşları, siyasi örgütlenmeler ve ticari organizasyonlarla örnek faaliyetler gerçekleştirerek bireylerin topluma ve ekonomiye maddi ve manevi değerlerine bağlı sağlıklı bireyler olarak kazandırılmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
 
“Sağlıklı Birey, Sağlıklı Toplum” sloganıyla bu projeleri yürüteceğiz.

PROJELERİMİZ
Öncelikle burada yalnızca farkındalık ve uyanış hareketi ile ilgili temel olarak öngördüğümüz projelerimizi sizlerle paylaşıyorum;
1-    Bireysel Farkındalık ile Toplumsal Şiddete Yönelik Farkındalık Projesi
2-    Bireysel Farkındalık İle Kalkınma Ve Üretime Odaklı Yaşam Projesi
3-    Kooperatifleşme Ve Ortak Hareket Etme Sürecinin Yönetimi Projeleri
4-    Ülkemizde Yaşayan Yabancı Vatandaşların Sorunları, Bireysel Ve Toplumsal Gelişimi Ve Ticaret Elçileri Projesi İle Ticari Entegrasyon Sürecinin Yürütülmesi Projesi
5-    Özel – Engelli Vatandaşlarımıza Yönelik Farkındalık Ve Kalkınmaya Destek Projeleri
6-    AN-KA Projesi
7-    Gelecek Nesiller Projesi
8-    Köy Ve Eğitim Enstitüleri Projesi
9-    Köy Kent Projeleri
10-    Sanayi Ve Ticari Entegrasyonda Dijital Ekonomi Yönetimi Projeleri
11-    Sistem Ve Anayasa Değişiklikleri İle Yüzde Yüz Milli Tarih Ve Şuurunu Benimseyen Bir Devlet Modeli Ve Yönetim Anlayışını Yeniden İnşa Projeleri

Tüm bu projeler Sosyal Devlet yapılanmasını destekleyen demokratik, laik ve tam bağımsız, müreffeh bir ülke olmak adına atılması gereken gerekli adımlardır. 
PROJE AÇIKLAMASI 
1-    BİREYSEL FARKINDALIK İLE TOPLUMSAL ŞİDDETE YÖNELİK FARKINDALIK PROJESİ
PROJE ÖZET

Bu proje ile özet amacımız Toplumsal Şiddeti besleyen unsurları tespit etmek, etki sonuçlarını minimize hale getirilmesine yönelik çalışmaların toplum barışı huzurunu sağlamak, dünya barışına katkıda bulunmak.
Toplumsal şiddete yönelik tanımlamamızda belirlenen ana başlıklar kadına, çocuğa, erkeğe ve aile içi veya sosyal çevredeki bireylere, işçi veya işverene, yönelik mobbing, taciz, fiziksel veya psikolojik şiddet ile beraber, Çevreye ve hayvanlara yönelik her türlü şiddet yaşanmaktadır.
Toplumu oluşturan bireylerin her gün şiddetle iç içe yaşamalarına rağmen şiddetin, bireylerin yaşamlarına getirdiği etkileri görmezden gelmeleri sebebiyle gün geçtikçe şiddet olayları yayılmakta ve toplum düzeyinde sosyolojik açıdan bir çöküşe ve terörizme kadar giden problemlere sebep olma yönelimini arttırmaktadır.
Bu proje ile toplumun genelinde yaşanan şiddet olaylarının sebep sonuç ilişkilerini inceleyerek, toplumsal düzeyde farkındalık yaratarak problemin çözümüne katkıda bulunmayı sağlamaktır.

2-    BİREYSEL FARKINDALIK İLE KALKINMADA, ÜRETİM ODAKLI YAŞAM PROJESİ
PROJENİN AMACI

Yaşanılan sosyal, ekonomik ve siyasal alanların tamamında maddi manevi erozyona uğrayan bireylerin yeniden bilinçlendirilmesi, ruhsal ve kişisel gelişimlerini tamamlayarak atalet duygusu içerisinde uyuyan bir nesil durumundan kurtulup bu durumun sebep olduğu sonuçların vahametinin farkına varması ve harekete geçmesi ve yaşadığı topraklar üzerinde çevresine ailesine ve kendisine yönelik olumlu varlığını keşfetmesi bu sayede birlikte hareket edebilme kabiliyetine sahip bireylerin bir araya gelerek toplumu kalkındırma faaliyetleri içerisinde “biz” bilincini oluşturarak tam bağımsız müreffeh bir Türkiye idealini gerçekleştirme yolunda adım atmalarını sağlamaktır.
Toplumun eğitime, üretime, ahlaki değerlere olan açlığını gidermek amacıyla yürütülmesi planlanan Sosyo-Ekonomik bir projedir. Her duyguyu algı ile yönetebilirsiniz ancak buna inandırmak eylem gerektirir. 
Bireylerin kendi iç dünyasından başlayarak evrensel bir bakış açısıyla toplumu ve toplum dinamiklerini tam manası ile diri tutmak devletin sağladığı imkânları bireylerin doğru bir şekilde kullanması ve yaşatması ile mümkün olacaktır. 
3-    KOOPERATİFLEŞME VE ORTAK HAREKET ETME SÜRECİNİN YÖNETİMİ PROJELERİ
PROJENİN AMACI

Ülkemiz kooperatifçilik sektörünü daha ileri seviyelere taşımak, sürdürülebilirlik, rekabet edebilirlik ve yenilikçiliği sağlamak, toplumdaki kooperatifçilik imajını olumlu yönde güçlendirmek ve kooperatifçilik sektörünü dünyadaki gelişmelere paralel biçimde geliştirme amacını taşımaktadır.
Türk kooperatifçiliğinin vizyonu olarak “Güvenilir, verimli, etkin ve sürdürülebilir ekonomik girişimler niteliğini kazanmış bir kooperatifçilik yapısına ulaşmanın belirlenmesi gibi aşamalardan sonra, 
Kooperatifçilik potansiyeli bulunan alanlarda, kooperatif kurulmasına önderlik edebilecek kişi ve kurumları harekete geçirebilmek, toplumda kooperatifçilik bilincinin artırılarak yaygınlaşmasını ve atıl işgücü ile küçük sermayenin ekonomiye kazandırılmasını sağlamak, kooperatifler aracılığıyla istihdamının arttırılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Dünyada ve Ülkemizde etkileri hissedilen ekonomik ve mali krizler, ekonomik ve sosyal sorunlara yeni bir yaklaşım olarak istikrarın sağlanması, sosyal refahın artırılması gibi temel hedefleri olan strateji temelli yaklaşım dönemi dünyadaki gelişmeler de dikkate alınarak, ülkemizde kooperatifçiliğin ideal yönde geliştirilmesi gerekliliği ortaya koymuştur.
İbn Haldun da insanların toplumsal birer varlık olduklarını belirterek, yaşamlarını sürdürebilmeleri için birbirleriyle yardımlaşmak, tehlikelere karşı birbirlerini korumak, kısaca sosyo-ekonomik sorunlarını çözebilmek için bir araya gelmelerinin bir zorunluluk olduğunu belirtilmiştir.

4-    ÜLKEMİZDE YAŞAYAN YABANCI VATANDAŞLARIN SORUNLARI, BİREYSEL VE TOPLUMSAL GELİŞİMİ VE TİCARET ELÇİLERİ PROJESİ İLE TİCARİ ENTEGRASYON SÜRECİNİN YÜRÜTÜLMESİ PROJESİ
Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik önemi, tarihsel geçmişi ve geleceğe dönük aktör rolü göç profilini her zaman canlı ve güçlü tutmaktadır. Bu nedenle Türkiye sürekli göç alan ve veren bir ülke konumundadır. “Yabancı nüfus” ifadesi ile Türkiye sınırları içinde yaşayan ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişiler kast edilmektedir.
 “Mesleki Eğitim ve Kooperatifleşme Yoluyla Yabancıların Sosyal ve Ticari Entegrasyonu” projemizin ana konularından bir tanesi olup. Yabancıların ülkemizde yaşamış olduğu her sorunu farklı ülkelerin farklı kaynaklı sebep-sonuç ilişkisine bağlı olarak yaşadıkları sorunları da ayrıca spesifik olarak ele almayı amaçlamaktadır. 

5-    ENGELLİ – OTİZMLİ - ÖZEL VATANDAŞLARIMIZA YÖNELİK FARKINDALIK VE KALKINMAYA DESTEK PROJELERİ

Özel (Engelli – Otizmli –Hasta ve Bakıma Muhtaç Yaşlı) Vatandaşlarımızı topluma kazandırmak adına yapılacak olan tüm çalışmaları ihtiva eder. Özel eğitimin gerekliliği ve özel bireyleri topluma sosyolojik ve ekonomik açıdan entegrasyonunu sağlanmasını, genel toplum düzeyinde farkındalıklarının ve girişimlerin arttırılmasına yönelik  “FARKLI OLABİLİRİZ BUNUNLA BERABER EŞİTİZ” misyonu ile hareket eder. 
PROJENİN AMACI
Türkiye’de özel bireylerin, engelli vatandaşlarımızın toplumsal yaşama, ekonomik ve sosyal aktivitelere eşit ve tam katılımlarının güçlendirilmesi, ekonomik faaliyetlerini yürütebilmeleri adına çeşitli mesleki becerilerinin edinilmesine yönelik özel eğitimler alarak, kolektif çalışma yöntemlerine adaptasyonlarının sağlanması amaçlar.
Kısaca Sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan varlıklarını idame ettirebilecekleri düzeylerde ruhsal ve kişisel gelişimlerinin sağlanmasına katkıda bulunmaktır.
Hak temelli hizmet anlayışının egemen kılındığı, engelli bireylerin her türlü ihmal, istismar ve dışlanmadan korunması ve hayatın her alanından mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik çalışmalar yürütülecektir.
Herkes eşit doğar ve kuşkusuz eşit yaşama hakkına sahiptir. Bu itibarla toplumun her kesiminin toplumsal yaşama aktif ve tam katılımının sağlanması gerekmektedir.
Toplum genelinde görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir o kadar da üzerine düşülmesi gereken konulardan özel bireylerin hayatlarını idame ettirme noktasında bireysel çabalarının artırılması, bireysel kalkınmada her ne kadar farklı olsak da eşit hak ve özgürlükleri yaşamak hususunda çalışmaların yürütülmesi toplum bilincinin kuvvetlendirilmesi noktasında elzem unsurlardandır.

TÜM BU PROJELERİMİZİ HAYATA GEÇİRİRKEN YÜRÜTECEĞİMİZ ORTAK FAALİYETLER 
Projeyi hayata geçirirken sosyoloji, psikoloji, ekonomi vb. alanlarda uzman olan kişilerce çeşitli Eğitim Seminerleri, 
Fuar ve/veya Organizasyonlar, 
Sosyal Medya Hesaplarının açılması ve Takibi, 
Konser. Radyo – TV – Gazete Ve 
Diğer Yayın Organlarında Yayınlanmak Üzere Kısa Film, Tanıtım Videoları, Broşür, Radyo-TV programları, Tiyatro Etkinlikleri, Kısa film etkinlikleri. 
Yarışmalar vs. düzenlenerek Toplumsal Şiddete Yönelik farkındalığı, arttırmak.


UYGULAMALAR / GÖRÜNÜRLÜK:
Slâyt Gösterileri
Kısa Filmler
Afiş
Billboardlar
Davetiyeler
Sosyal Medya
Broşür
Üniversite Kampüsünde Reklam Çalışmaları
Şapka, T-Shirt Basımı vb.

Saha çalışmalarının yürütüleceği yerler, Üniversiteler, Okullar, Belediyeler
Ticaret Odaları, Kamu Kurum Ve Kurumların Eğitim, Tiyatro Ve Sinema Salonları vb.
Etkinliklere Katılım Belgelerinin Düzenlenmesi, Bilgilendirici Kitap ve Broşürler
Çalışma arkadaşlarımız gönüllüler, üniversite öğrencileri, öğretmenler, akademisyenler vd.

UYANIŞ HAREKETİNDEKİ DİĞER PROJELERİMİZ

    AN-KA PROJESİ
    GELECEK NESİLLER PROJESİ
    KÖY VE EĞİTİM ENSTİTÜLERİ PROJESİ
    KÖY KENT PROJELERİ
    SANAYİ VE TİCARİ ENTEGRASYONDA DİJİTAL EKONOMİ YÖNETİMİ PROJELERİ
    SİSTEM VE ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ İLE YÜZDE YÜZ MİLLİ TARİH VE ŞUURUNU BENİMSEYEN BİR DEVLET MODELİ VE YÖNETİM ANLAYIŞINI YENİDEN İNŞA PROJELERİ

SONUÇ
Temel amacımız, herkesin farklılıklarını kabul ederek kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk, engelli, tüm vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmaktır. Geleceğin Türkiyesi’nde farklılıkları konuşmak ve derinleştirmek yerine tüm vatandaşlarımızın eşit, tam ve etkin katılımının sağlandığı, topyekûn bir refahı sürekli kılmayı hedefliyoruz.

Kadın Erkek Genç Yaşlı Çocuk Demeden Topyekün Bir Değişim Hareketidir.


Güneş Altuner