Romanın yazarı Şükufe Nihal hanım 1896 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Miralay Ahmet Bey, annesi Nazire Hanım’dır. Eğitimine özel hocalardan ders alarak başladı. Babasının memuriyeti nedeniyle ilk ve orta öğrenimine imparatorluğun değişik yerlerinde devam etti. Ortaokulu Şam’da okudu, Selanik’te özel bir okula gitti[2]. Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi. Şiir yazmaya çok küçük yaşlarda başladı. 1912’de ailesinin etkisiyle Mithat Sadullah Bey (Sander) ile evlendi. Bu evlilikten bir oğlu oldu.
1916’da İnas Darülfünunu’na (Kadın Üniversitesi) girdi. Üç yıl edebiyat şubesine devam ettikten sonra son sınıfı coğrafya şubesinde okudu ve “Darülfünun mezunu ilk kadın” ünvanını elde etti.
Şükûfe Hanım, Darülfünun’da eğitimi devam etmekte iken eşi ile birlikte “Mekteb-i Ümit” adında bir okul kurdu ve eğitimciliğe başladı. Mezun olduğu yıl ilk şiir kitabı “Yıldızlar ve Gölgeler” yayımlandı. Kitapta yer alan şiirleri Servet-i Fünun etkisinde, aruz vezninde idi.
İlk evliliğinde yaşadığı sorunlar üzerine oğlu Necdet’i alıp eşini terk eden Şükûfe Nihal Hanım, devrin şairlerinin aşkları ile tanınır. Ona aşık edebiyatçılar arasında Nazım Hikmet, Ahmet Kutsi Tecer ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in adları sayılmaktadır.
Şükûfe Nihal Hanım, ikinci evliliğini Kurtuluş Savaşı yıllarında Ahmet Hamdi Bey ile yaptı. Bu evlilikten bir kız çocuğu sahibi oldu. Savaş sırasında eşi ile birlikte Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin önde gelen isimlerinden birisi oldu. Evinde yaptığı toplantılarda kadınları milli mücadeleye destek olmaları için teşvik etti; Sultanahmet mitingi’nde Halide Edip Hanım’ın yanında durdu, Fatih mitingi’nde konuşmasıyla kalabalığı ateşledi.Cumhuriyetin ilanından sonra, kadınların siyasi haklarını kazanması için mücadele eden Türk Kadınlar Birliği’nin kurucuları arasında yer aldı. 1924’te kurulan dernek, 1935’te kendini feshedene kadar faaliyetlerini sürdürdü.
Şükûfe Nihal, 1953’e kadar İstanbul’da çeşitli okullarda çalıştı; Darülmuallimat'ta, Bezmiâalem İnas Sultanisi'nde ve Sultanisi'nde coğrafya öğretmenliği ve Nişantaşı, Kandilli ve Kadıköy Kız liselerinde edebiyat öğretmenliği görevlerini sürdürdü.
Faruk Nafiz Çamlıbel ile olan aşkını anlattığı düşünülen “Yalnız Dönüyorum” adlı romanı, 1938'de yayımlandı.
1950’lerin sonlarında eşinden boşandı. 1962’de İstanbul’da geçirdiği bir kaza sonucu sol ayağı sakat kaldı. 1965’te bir huzurevine yerleşti. Hayatının son yıllarına kadar Türk Kadını dergisinin yazarları arasında yer aldı. 24 Eylül 1973'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. 26 Eylül 1973 günü Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı'na gömüldü

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekim

Fotoğraf açıklaması yok.