Corona tanrının insanlığa bela ettiği bir hastalık değil, dünyayı yönetenlerin icat ettiği bir hastalık. Bu virüsü intikam alan tanrıya değil, çürüyen, hayvanlaşan insana bağlamak gerekir. Her evin kapısında bekleyen ölüm laboratuar ortamında hazırlanmış. Ecele göre değil, yaşa göre ölüm! Güçlü değil zayıfa, gence değil yaşlıya göre... Darvin'in teorisi yıllardır ispatlanmayı bekliyordu. Ortada kalmış bu teoriyi ispatlamak için corana üretildi. İnsan, maymunun dönüşmüş halidir. Korona insan vucudunda tutunurken dönüşüm geçirir tıpkı maymunun insana dönüşümü gibi. Sonra ne demişti Darvin? Güçlü olan yaşar zayıf olan ölür! Corona Darvin teorisinin ispatı. Tanrı'nın değil Darvin'in kazanmasını istiyor bir güç... Kutsal kitapların şerefli diye bahsettiği insandan acımasız bir hayvan yaratılmak isteniyor. Yaratılmış da... Komplo teorileri doğruysa bu virüs kendi cinsimizin bize armağanı... Samsa'nın bir böceğe dönüştüğü gibi dönüştürüyorlar insanlığı. Kendine yabancılaşan insan, ne kendini, ne tanrıyı biliyor. insanlığın kaderi artık laboratuarlarda yazılıyor... İman, İsa'nın çarmıhında can çekişiyor. Yalnız İsa değil, bütün insanlık bir ağızdan haykırıyor: "Tanrım beni neden terk ettin!" Ençok duaya ihtiyaç hissedildiği anda kapısı kilitli mabetlerde tanrı hapsedilmiş. Sanal tanrılar cep telefonlarında. İnsanlar dijital dünyada sanal tanrılarına sığınıyorlar. Görerek inanacakları tanrı arıyorlar. Dokunarak sevecekleri bir tanrı... Bilimde Darvin, düşüncede Nietzsche'yi haklı çıkarmak için her yolu deniyorlar. Ve ateist bir dünya vadediliyor. Tanrı ölüyor insanlık evriliyor... Corona sonrası yeni bir dünyadan bahsediliyor. Yeni tanrılar ve yeni peygamberlerden....